Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi: Kim, ne dedi?

1936 yılında imzalanan Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Türkiye, boğazlar üzerinde tam hakimiyet kurma ve savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkı elde etti. Bir yıldan uzun zamandır ise önce Kanal İstanbul projesi, ardından 104 emekli amiralin yazılı açıklaması ve son bir haftadır da Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının ardından Montrö Sözleşmesi hiç olmadığı kadar gündemde. TBMM Genel Kurulu’nda da bugün Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması, Montrö Sözleşmesi’nin uygulanması konularında kapalı oturum yapılıyor. Kapalı oturumda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Meclis’i bilgilendirecek ve siyasi parti grupları görüşlerini açıklayacak.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi, 20 Temmuz 1936 tarihinde İsviçre’nin Montrö şehrinde Türkiye dahil 10 ülke tarafından imzalandı. Sözleşmeyle birlikte Türkiye, boğazlardaki egemenliğini yeniden tahsis ederken, savaş gemilerinin geçişini düzenleme hakkını da elde etti. Montrö Sözleşmesi ayrıca, kıyıdaş olmayan ülkelerin Karadeniz’de bulundurabileceği savaş gemilerinin büyüklüklerini ve bulunma sürelerini de belirliyor. 

Ukrayna’nın talebi

Sözleşmenin içeriği kadar hakkında söylenenler de tartışmaları yeni bir boyuta taşıdı. Montrö Sözleşmesi Rusya’nın Ukrayna’ya geçen hafta başlattığı saldırıyla yeniden gündeme geldi. Saldırının ilk gününde konuşan Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, ülkesinin yardım talebini Dışişleri Bakanlığı’na ilettiğini belirterek, “Yardım ve boğazların kapatılması talebini Dışişleri Bakanlığı’na ilettim. Montrö Sözleşmesi’nin 19. maddesi uygulanmalı. Türk tarafı en kısa zamanda cevabını verecektir” dedi.

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar

Çavuşoğlu’nun açıklamaları

Bunun üzerine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 25 Şubat’taki açıklamasında, Rusya ve Ukrayna arasında savaş hali hukuken kabul edildiği takdirde, boğazlardan savaş gemilerinin geçişinin yasaklanacağını söyledi. Sözleşme uyarınca Rus gemilerinin kendi ülkelerindeki üslerine dönmek için boğazları kullanmasının ise engellenemeyeceğini belirten Çavuşoğlu, “Uzmanlarımız savaş hali var mı, onu çalışıyor” dedi.

Çavuşoğlu, 27 Şubat’taki açıklamalarında ise “Bu bir askeri harekât değil, resmen savaş hali var” dedikten sonra Montrö Sözleşmesi’nin bütün hükümlerinin şeffaf şekilde uygulanacağını belirtti: “Kıyıdaş ve kıyıdaş olmayan ülkelerin savaş gemilerinin geçişi ile ilgili düzenlemeyi Montrö Sözleşmesi yapıyor. Türkiye bugüne kadar sözleşmeyi harfiyen uygulamıştır. Bu şartlarda Montrö Anlaşması’nı uygulayacağız. 19. maddesi gayet açık. Başlangıçta Rusya’nın saldırısı oldu, uzmanlarla, askerlerle, hukukçularla değerlendirdik.”

Rus gemilerinin geçişi engellendi

Bakan Çavuşoğlu, bugün (2 Mart) katıldığı bir televizyon yayında da 27 ve 28 Şubat’ta üç Rus gemisinin boğazlardan geçişinin Montrö Sözleşmesi uyarınca engellendiğini açıkladı: “En son Ruslar’ın 27-28 Şubat’ta dört gemisinin geleceği söylenmişti. Bunlardan üç tanesi Karadeniz’deki üslere kayıtlı değildir. ‘Bu gemileri göndermeyin’ dedik. Montrö’ye taraf olan ülkelere resmi şekilde bildirdik. Bu dört gemiden üç tanesinin savaş durumunda geçiş hakkı yoktu. Bizdeki bilgiye göre Karadeniz’deki üslere kayıtlı gemiler değildi. Böyle bir durumda gelseydi bir tanesi geçebilirdi, üç tanesi geçemezdi. Bir savaş olduğuna göre bu sebep savaşın tarafı olan ülkelerle ilgili Montrö’nün 19. maddesini uygulamak durumundayız.”

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de 26 Şubat günü Twitter hesabı üzerinden açıklamada bulunarak AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Türkiye toplumuna teşekkür ederken, “Rus savaş gemilerinin Karadeniz’e geçişinin yasaklanması ve Ukrayna’ya önemli askeri ve insani yardım bugün had safhada önem taşımaktadır. Ukrayna halkı bunu hiçbir zaman unutmayacak” dedi. 

https://twitter.com/ZelenskyyUa/status/1497564078897774598?s=20&t=eb3ZYlL4p7SjirsYOSCj8w

Erdoğan: “Montrö Sözleşmesi’nde kararlıyız”

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan da pazartesi günkü (28 Şubat) kabine toplantısının ardından Montrö Sözleşmesi’nin uygulanacağı mesajını verdi. Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Montrö Sözleşmesi’nin boğazlardaki gemi trafiği konusunda ülkemize verdiği yetkiyi, krizin tırmanmasının önüne geçecek şekilde kullanma kararındayız” diye konuştu.  

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar: “19, 20 ve 21. maddeler uygulanacak”

Kabine toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise sözleşmenin uygulanacağını belirterek anlaşmanın 19, 20 ve 21. maddelerini özellikle vurguladı: “Tüm görüşmelerimizde Türkiye olarak Karadeniz’deki barışın, huzurun, güvenli ortamın devam etmesi için gayret gösterdik. Bugüne kadar yaptığımız gibi Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 19, 20, 21’inci maddelerinin uygulamasını sürdüreceğiz.” 

Tartışmaya muhalefet partilerinin yetkilileri de katıldı. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısının ilk günü olan 24 Şubat’ta Denizli’de konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Montrö Sözleşmesi’nin önemini vurgulayarak, “Montrö Anlaşması’na bağlı kalmamız lazım. Türkiye’nin güvenliği açısından çok önemlidir. Atılacak her yanlış adımın faturası ağır olur” dedi. 

Kılıçdaroğlu: “Montrö’yü asla tartışmaya açmazdık”

CHP lideri bugün (2 Mart) katıldığı bir televizyon yayınında ise Erdoğan’ın Montrö Sözleşmesi’nin önemini kavradığını söyledi: “Ülkeyi biz yönetsek Montrö Sözleşmesi’nin gereğini yerine getirir ve asla tartışmaya açmazdık. Geçmişte hatırlarsanız ‘Savaş gemileri gerekirse Kanal İstanbul’dan geçer’ şeklinde Erdoğan’ın bir açıklaması var. Erdoğan tarihi bilmediği için, Karadeniz’in anahtarının Montrö olduğunu bilmediği için bunları söylemiştir. Artık eminim o da anladı ve Montrö’nün önemini kavradı. Dolayısıyla Kanal İstanbul’u da bir kenara bırakacaktır diye düşünüyorum.”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise partisinin geçen hafta yapılan grup toplantısında Montrö Sözleşmesi’nin önemine şöyle dikkat çekti: “Saraydaki bol maaşlı şen azınlık ve iktidarları da bu vesileyle mirasyedi bir evlat gibi her fırsatta hor gördükleri Montrö’nün, Lozan’ın ve ülkemizi dünya savaşının dışında tutabilmiş iradenin hayati önemini anlamalı ve o iradeyi gösterebilenlere bir hayır duası göndermelidir.” 

Kanal İstanbul ve Erdoğan’ın açıklamaları

Montrö Sözleşmesi, Türkiye’de son bir yıl içinde daha önce de tartışılmıştı. Kanal İstanbul projesinin sözleşmeyi nasıl etkileyeceği hâlâ konuşulmaya devam ediyor. Kanal İstanbul’un resmi sitesinde projenin Montrö Sözleşmesi’ne “halel getirmeyeceği” belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da daha önceki açıklamasında Kanal İstanbul ile Montrö Sözleşmesi arasında bir bağ kurulmasının yanlış olduğunu vurgulayarak, “Türkiye, Kanal İstanbul sayesinde İstanbul Boğazı’ndaki ağır deniz trafiği yükünü hafifletirken Montrö’deki sınırlamaların dışında tamamen kendi egemenliğinde bir alternatife kavuşmuş olacaktır. Bu bizim egemenlik mücadelemizdir” demişti. 

“Montrö Antlaşması Türkiye’ye ne kazandırmıştır?”

Erdoğan 23 Aralık 2019 tarihinde ise Montrö Sözleşmesi’nin Türkiye’nin lehine olup olmadığını tartışmaya açan sözler sarf etmişti: ‘‘Her şeyden önce Montrö Antlaşması Türkiye’ye ne kazandırmıştır ne kaybettirmiştir, bunu hiç düşündünüz mü? Bunların hepsini anlatacağız.”

Amirallerin açıklaması

Sözleşmenin en çok gündeme geldiği olaylardan bir diğeri ise 104 emekli amiralin 4 Nisan 2021 tarihinde kaleme aldığı yazılı açıklamaydı. Türk Deniz Kuvvetleri’nden emekli olan 104 amiralin açıklamasında Montrö Sözleşmesi’nin diplomasi zaferi olduğu belirtilirken, “Türkiye’nin bekasında önemli bir yer tutan Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu yapılmasına, masaya gelmesine neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği kanaatindeyiz” denilmişti.

Amiraller hakkında 12 yıla kadar hapis isteniyor

Amiraller hakkında “devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşma” nedeniyle soruşturma başlatılırken, açıklamaya imza atan 14 amiral, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gözaltına alındı. Amiraller daha sonra yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İsnat edilen suçlama nedeniyle haklarında hazırlanan iddianamede ise amiraller hakkında üç ile 12 yıl arasında hapis cezası istendi.

Kırım’dan da Montrö’ye ilişkin açıklama yapılmıştı

Montrö Sözleşmesi daha önce Ukrayna ve Rusya arasındaki başka krizlerde de gündeme gelmişti. 2014 yılında Rusya tarafından ilhak edilen Kırım’ın, Parlamento Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Yuriy Gempel, Mart 2019’daki açıklamasında NATO’nun Karadeniz’deki tatbikatlarını eleştirerek, “İleride de böyle devam edecek olursa NATO’ya ait savaş gemilerinin Karadeniz’de bulunma sürelerinin kısaltılması bakımından Montrö Sözleşmesi’ni gözden geçirme konusu gündeme getirilmeli. Yabancı ülkelere ait askeri grupların Karadeniz bölgesinde gerilime neden olmalarına izin verilmemeli” demişti. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.