Bugün Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının açıklanmasının ikinci yıldönümü. “Aşırı ölümler” üzerinde çalışan araştırmacılar, 2021 yılı sonuna kadar dünya genelinde 18 milyondan fazla insanın koronavirüs salgınında hayatını kaybettiğini tahmin ediyor. Peki salgın sürecinde dünyadaki son durum ne? Burak Siperli’nin haberi.
191 ülke ve bölgede düzenlenen yeni bir araştırmanın bulgularına göre koronavirüs salgını nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı resmi verilerin en az üç katı. Araştırma, 2021’in sonuna kadar koronavirüs nedeniyle 18,2 milyon insanın hayatını kaybetmiş olabileceğini ortaya koyuyor.
Birçok sağlık çalışanı ve araştırmacıdan oluşan konsorsiyumun yayımladığı araştırma, koronavirüsten doğrudan ve dolaylı “aşırı ölümlerin” ölçülmesine dayanıyor.
Araştırmanın yazarlarından Dr. Haidong Wang, araştırmanın ölçümlerinden elde ettikleri aşırı ölüm sayılarının resmi kayıtlarda belirtilen ölüm sayılarından daha fazla olduğunu belirtti.
Araştırmaya göre aşırı ölüm sayıları ve oranları
Bulgular doğrultusunda, koronavirüs salgınında tüm yaşlar arasında aşırı ölüm oranı 100 bin nüfus başına 120,2; 21 ülkede aşırı ölüm oranı 100 bin nüfus başına ise 300.
Dünya genelinde en büyük aşırı ölüm sayıları sırasıyla Güney Asya, Afrika, Ortadoğu ve Doğu Avrupa’da.
Mutlak sayılara baktığımızda ise Hindistan, dünyadaki diğer ülkeler arasında en fazla aşırı ölüme sahip ülke olarak görülüyor. Hindistan’ı bu listede sırasıyla Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Rusya, Meksika, Brezilya, Endonezya ve Pakistan takip ediyor.
İngiltere için ölçülen aşırı ölüm sayısı, resmi olarak rapor edilen sayıya oldukça yakın.
Bununla birlikte 100 bin nüfus başına ölçülen aşırı ölüm oranı, en yüksek Bolivya’da kaydedildi. Bolivya’yı sırasıyla Bulgaristan, Esvatini, Kuzey Makedonya ve Lesoto takip ediyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Ölüm sayıları arasındaki farklılıklar yeni bir analiz sisteminin gerekli olduğunu gösteriyor
Araştırmanın yazarlarının aktardığına göre resmi ölüm sayıları ile yaptıkları analizde ölçülen aşırı ölüm sayısı arasındaki fark, testlerdeki eksikliklerden, ölümlerin kayda geçmesinde yaşanan zorluklardan veya sağlık hizmetlerine ulaşımın kısıtlı olmasından kaynaklanıyor.
Bu farklılığın en fazla olduğu bölgeler ise Güney Asya ve Sahra Altı Afrika.
Öte yandan araştırmanın yazarları, gelecek salgınlarda gerçek ölüm oranının siyasi sebeplerle saklandığı ülkelerde doğru ölçümler yapabilmek için bir analiz geliştirdiklerinin altını çiziyor.
Araştırmanın sonuç kısmında, gerçek ölüm sayılarının ve oranlarının belirlenmesinin sağlık politikalarını belirlemede büyük etkisi olacağı gerçeğine vurgu yapılıyor:
“Ancak birçok ülke hâlâ çalışabilir ölüm kayıt sistemine sahip değil. Koronavirüs salgını süreci bize, hem sivil hem de hayati kayıt sistemlerine ve hastalık izleme sistemlerine duyulan ihtiyacı gösterdi.”
Kaynak: Guardian, The Lancet Paper