Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erdoğan’ın “Gitsinler” dediği hekimler anlatıyor: “Neden buradayım?”

Sağlık çalışanları, meslek örgütlerinin çağrısıyla 14 Mart Tıp Bayramı haftasında Türkiye’nin farklı yerlerinde eylemdeydi. Başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarının çeşitli şikayetleri var. Sağlıkta şiddet, mobbing, “malpraktis” adı verilen tıbbi yanlış uygulamanın getirdiği tazminatlar, beş dakikada muayene, asistan hekimlerin nöbetlerle beraber 36 saate varan çalışma süreleri, düşük maaşlar bunlardan bazıları.

Bir süredir bu sorunları dile getiren hekimlerin şikayetlerine AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 8 Mart’ta sarf ettiği “Gidiyorlarsa gitsinler” sözleri eklendi. Pek çok sağlık meslek örgütü Erdoğan’ın bu açıklamalarına “Buradayız, gitmiyoruz” yanıtı verdi. Tıp Bayramı da bu açıklamaların gölgesinde kutlandı. 14 ve 15 Mart’ta yurdun dört bir yanında iş yavaşlatan hekimler, açıklamalar ile sorunlarını ve taleplerini sıraladı. “Gitmeyeceğiz” diyen hekimlerden ikisi Prof. Dr. Kayıhan Uluç ve asistan hekim Betül Kaygusuz Değer.

Bu meslek para için yapılmaz”

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı akademisyeni Uluç, “Çok yoğun çalışıyoruz. Ama bunu sevgi duymadan yapamazsınız. Bu meslek para için yapılmaz” diyor.

Uluç, hastanelerdeki uzun çalışma saatlerine ve iş yüküne vurgu yapıyor: “Ne kadar çok çalışırsanız hata yapma payınız artar. Bu meslek hatayı affeden bir meslek değil. Hata yapmamak için de bedensel ve zihinsel olarak dinlenmeniz lazım.”

İstanbul Tabip Odası (İTO) Asistan ve Genç Uzman Hekim Komisyonu Üyesi Kaygusuz Değer ise hastanelerde karşılaştıklarını “Hastane yönetiminden baskı, asistan hekimlerin hocalardan mobbing, hastalardan şiddet… tükenmiş hale getirdi hekimleri. Özellikle genç hekimler için bu çok yorucu bir süreç” ifadeleriyle anlatıyor.

Kaygusuz Değer, hekimlerin yurdışına göçüne ilişkin de “Geri dönüp baktığında ‘Ben neden buradayım? Buna değer miydi?’ diye düşünen çok arkadaşımız var” diyor. Kaygusuz Değer, gitmek isteyen hekimlere saygı duyduğunu ancak kendisinin kalmayı tercih ettiğini söylüyor.

Uluç ise hekim göçüne ilişkin, “Bir kısmı gerçekten son dönemde meydana gelen sıkıntılardan dolayı ülkeyi terk etmek gibi bir kaygı içine düştüler. Kimisi Almanca öğreniyor kimisi İngilizce derslerine daha fazla ağırlık veriyorlar. Herkesin düşüncesine saygı duymak lazım. Onlar o yolu seçiyor olabilirler ama biz buradayız. Bizim burada olduğumuz için de burada bizimle devam edecek meslektaşlarımız da var” diye konuşuyor.

Ne istiyorlar?

Uluç, hekimlerin taleplerini de şöyle anlatıyor: “Sağlıkta şiddetin durdurulması için caydırıcı yasaların çok hızlı bir şekilde çıkmasını istiyoruz. İkincisi, malpraktis uygulamasının ortadan kaldırılması talebimiz var. Çünkü bu, hekimi yalnız bırakan bir şey. Sayın Cumhurbaşkanı ‘8-9 bin lira kazanıyor hekimler’ dedi. Ancak hekimlere 3-5 milyon lira kadar ceza davaları açılıyor. Bunun bir an önce kaldırılması gerektiğini söylüyor. Özlük haklarımızın düzeltilmesi konusunda taleplerimiz var. Maaşlarımızın artırılması artık doğal gereklilik. Ve tabii ki beş dakikada muayene uygulamasının bir an önce ortadan kaldırılmasını istiyoruz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.