Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan: “Millet İttifakı ve CHP, HDP’nin desteğini çantada keklik görüyorsa kaybeder”

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşlarından Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, partisinin cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki tavrını Medyascope’a anlattı. Bakırhan, ittifaklar ve seçim yasa tasarısını değerlendirdi.

“AKP ve MHP’nin başarılı olma şansı yok”

Medyascope’a konuşan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırhan, başta AKP olmak üzere iktidar blokunun ciddi bir kan kaybı yaşadığını, içeride ve dışarıda AKP’nin yaşadığı açmazların ülkede çoklu kriz yarattığını söyledi. Mevcut yasalarla bir sandık kurulduğunda AKP-MHP blokunun bundan başarıyla çıkmayacağının kesin olduğunu söyleyen Bakırhan, “Zaten ucube olan seçim sistemini daha da içinden çıkılmaz bir hale getirdiler. Barajı düşürüyorlar ama bununla birlikte temsil edilmenin önüne büyük setler konuluyor. Biz yaptıkları bu hileler ve değişiklerle bir zafer elde edemeyeceklerini ve bir başarı sağlayamayacaklarını düşünüyoruz. AKP-MHP hangi seçim sistemini getirirse getirsin, sandık oraya konulduğu müddetçe bu koşullarda başarılı olma şansları yok” dedi.

“Yüzde 7 barajı da MHP’yi kurtarmaya yetmeyecektir”

Bakırhan, seçim yasa tasarısıyla ilgili değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “Hükümet bu yasayı hazırlarken, özellikle çoklu fayda amacını gütmüştür. Biz barajları yıkan, anlamsızlaştıran bir siyasi duruş ortaya koyduk. Baraj bizim için, Kürtler için, demokrasi güçleri için anlamsızlaştı. Barajı koyanlar ve savunanlar bugün baraj sorunu yaşıyor. Yüzde 7 muhalefetin temsil edilmesinden çok, MHP’nin temsil edilmesine yönelik bir sınır olarak ortaya konuldu. Gözlemlerim bu yüzde 7 barajının da MHP’yi kurtarmayacağını gösteriyor. Evet grup maddesini HDP için koymuşlar. En başta HDP kapatılmayacaktır çünkü hukuki bir dava değil, siyasi bir davadır. Biz, Türkiye’nin demokratik sesi, emekçilerin ve ezilenlerin sesiyiz.”

HDP’nin Millet İttifakı’na yönelik tutumu

HDP’nin Millet İttifakı ve CHP ile ilişkileri konusunda da açıklamalarda bulunan Bakırkan, “Birkaç parti dışında Türkiye’deki bütün partilerle görüşüyoruz, kapılar kapalı değil. Ama sadece görüşmek tek başına yetmiyor. Hükümetin yalnızlaştırma ve ötekileştirme siyasetini boşa çıkaran bir dengeyi oluşturuyor ama esas olan bizim birbirimizle görüşmenin yanı sıra temsil ettiğimiz, adına mücadele ettiğimiz sorunların birbiriyle ortaklaşması, çare ve çözüm yollarının bulunmasıdır. İlişkilerin olması olumludur ama HDP’nin temsil ettiği argüman ve taleplerin başta Millet İttifakı ve içindeki en büyük parti olan CHP tarafından biraz daha hassas, daha dikkatli izlenen, daha empati ile yaklaşılan, çözüm ve çareleri aranan bir boyuta gelmesinin daha yararlı olabileceğini belirtmek istiyorum” diye konuştu.

“Mesele altılı masada oturup fotoğraf çektirmek değil, ortaya program koymaktır”

Bakırhan, HDP’nin CHP’den beklentileri ile ilgili ise şöyle konuştu:

“CHP’nin, ‘Yarının Türkiye’si diye bir söylem ve argüman ile ortaya çıktığı durumda biz haklı olarak bunu sorma hakkına sahibiz. Yarının Türkiye’sinde mesele altılı masada oturmak, fotoğraf vermek değil, bizim böyle bir talebimiz ve amacımız yok. Biz başka bir yolu ve düşünceyi, demokratik zemini temsil ediyoruz. Mesele sadece masa meselesi olmadığı gibi yarının Türkiye’sinin de Kürtler’siz, Kürtler’in talebi olmadan, Kürtler’in 40 yıldır yürütmüş oldukları demokratik hak ve hukuk mücadelesi görülmeden oluşturulmayacağını anlatmaya çalışıyoruz. Tabii ki Millet İttifakı bu konuda bir şeyler dile getiriyor ama bu programlar yeterli değil.”

“Kılıçdaroğlu’nun iyi, samimi, dürüst olması ‘evet’ dememiz anlamına gelmiyor”

Bakırhan, HDP’nin Kılıçdaroğlu’nun adaylığına nasıl baktığı ile ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi:

“Cumhurbaşkanı adayı olacak kişinin Türkiye’nin temel meselesi olan Kürt meselesi konusunda yaklaşımı, ana dilde eğitim ile ilgili yaklaşımı, yargı eliyle cezaevlerine doldurulan binlerce Kürt siyasetçinin yaşadıkları olumsuzluklara karşı nasıl bir düşüncede olduğu bizi ilgilendiriyor. Yargı konusunda ne yapacağı, sermayeye karşı emekçileri ne kadar öncelediği bizi ilgilendiriyor. Bu konularda Millet İttifakı ne düşünüyor bunları bilmiyoruz. Bir taraftan kayyuma karşı çıktıklarını söylüyorlar, bir taraftan Avrupa’daki bir toplantıda CHP’li belediye başkanı bunu destekliyor. Biz kişilere nasıl güvenelim? Bu mesele kişilerin iyiliğiyle, samimiyetiyle dürüstlüğüyle açıklanacak bir durum değil. Biz daha çok programına, ilkelerine ve Türkiye’nin temel meselelerine yaklaşımına bakarız. Bu konularda uzlaşabilirsek, olumlu bir yaklaşım görebilirsek, bizimle müzakereye açık bir ortam oluşabilirse neden ortak aday olmasın.

Tabii ki biz de ikinci turda mecburen bir aday seçmek durumunda kalacağız. Seçtiğimiz aday bize AKP’nin 20 yılını aratmayacak ya da seçeceğimiz adayın temsil ettiği ittifak bize MHP’nin Kürt meselesindeki ortaya koyduğu düşmanlığı yansıtmayacak. Türkiye’deki kardeşliği, eşit hukuku sağlayacak bir aday olması gerekiyor. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun iyi olması, samimi olması, dürüst olması, önemlidir ama tek başına bizim onun adı üzerinde uzlaşmamız, onun aday olması konusunda ‘evet’ dememiz anlamına kesinlikle gelmiyor. Biz aday olacak, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ya da başkasının ortaya koyacağı program ile temsil ettiğimiz insanların sorunlarına karşı göstermiş oldukları yaklaşımlarını esas ölçü olarak alırız.

“Çantada keklik değiliz”

“Başta Millet İttifakı ve CHP, HDP’nin desteğini çantada keklik olarak görüyorlarsa, böyle bir yaklaşım taşıyorlarsa çok büyük yanılırlar, kaybederler” diyen Bakırhan, sözlerini şöyle tamamladı: “Biz tek başına Erdoğan ve AKP karşıtlığı içinde değiliz. Bizim derdimiz partiler değil, Türkiye’nin demokratik geleceğidir. Bu konuda güçlü bir irade, sağlam bir duruş, güven verici bir ilişki ortaya koymazsa biz kötüler arasında seçim yapmak durumunda değiliz. Özellikle CHP ve Millet İttifakı, Kürt oylarını hedefleyen kim olursa olsun herkesin, biraz müzakere edebileceğimiz ilkeleri açıklamaları ve ortaya koymaları, arkasından sağlam bir irade ortaya koymaları gerekiyor. Yoksa ciddi bir yenilgi olur. ‘HDP, AKP karşıtıdır, Erdoğan’ın ortaya koyduğu politikalardan rahatsızdır, kerhen de olsa bunun karşısındaki blokun adayını destekleyebilir’ anlayışı baştan kaybettirir, sonra Türkiye’ye kaybettirir. Aracılığınız ile buradan Millet İttifakı ve çıkaracağı adayı bir kez uyarmak istiyorum. Asla böyle bir yanılgıya ve yanlışa düşmemeleri gerekiyor. Kürtler, 40 yıldır bu ülkenin bütün mağduriyetlerini ve zulüm politikalarını bire bir yaşadılar. Objektif ortamın oluştuğu bu süreçte bunları ortadan kaldırmayacak bir irade, proje, yaklaşım ve bir müzakere ortaya konulmayacaksa hiç kimse kusura bakmasın kesinlikle çantada keklik değiliz.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.