Almanya merkezli Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) Derneği’nin Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Çağlar ve uzman bir ekiple yürüttüğü “Türkiye Gençlik Araştırması 2021”in sonuçları şubat ayında yayınlanmıştı. Türkiye’nin 28 ilinden 18-25 yaş arası 3 bin 243 gençle yüz yüze görüşmeler sonucu yapılan araştırma, gençlerin siyasi-ideolojik tercihleri, ekonomik şartları ve değer yargılarından Suriyeli göçmenler konusundaki görüşlerine kadar geniş bir ölçekte detaylı veriler sunuyor. Araştırmanın sonuçlarını projenin yürütücüsü Prof. Dr. Ali Çağlar’a sorduk.
Türkiye’de gençlik tartışmaları “Z kuşağı” isimlendirmesi altında devam ederken, olası bir seçimde oy kullanacak yaklaşık altı milyon genç seçmen sebebiyle gençlere yönelik araştırmalara ilgi de sürüyor.
Türkiye’nin 28 ilinden 18-25 yaş arası 3 bin 243 gençle 100 soruluk detaylı bir çalışma yapan Konrad-Adenauer-Stiftung (KAS) Derneği’nin araştırma verileri, çalışmanın yürütücüsü Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Çağlar’a göre “çarpıcı sonuçlar” ortaya koydu.
Araştırmada gençlerin politik tercihlerinden ideolojilerine, ekonomik durumlarından değer yargılarına kadar geniş kapsamlı sonuçlar elde edilidi ve sonuçlar daha sonra eğitim durumu, cinsiyet ve Türkiye’nin bölgelerine göre çapraz tablo analizleriyle incelendi.
Gençlerin yüzde 73’ü gitmek istiyor
Araştırmanın sonuçlarına ülkedeki gençlerin büyük çoğunluğu (yüzde 73) imkânı olsa yurtdışında yaşamak istediği söylüyor. Yurtdışına gitme sebepleri arasında “yaşam koşulları”, “özgürlükler” veya “Türkiye’de güvende hissedememek” yer alıyor.
Araştırmaya göre gençler en çok ekonomik kriz, işsizlik ve kalitesiz eğitim sorunlarının yaşandığını dile getiriyor. Bununla birlikte torpil, yolsuzluk, adam kayırma, işe girmede eşit fırsat tanınmaması, ülkede çok sayıda üniversite kurulmuş olması ve bu yüzden çok sayıda işsiz üniversite mezunu bulunması da önemli sorunlardan.
Araştırmanın yürütücüsü Prof. Dr. Ali Çağlar sonuçları şöyle yorumluyor: “Sosyolojik olarak özgürlük mü, karnının doyması mı daha çok önemlidir derseniz yanıtım, birinci öncelik karnının doyuyor olması. Yani kolay iş bulabilme-ekonomik özgürlük, genel özgürlükten önce geliyor demek yanlış olmayacaktır.”
Gençlerin din algısı
Araştırmada gençlerin din ve inançla ilişkisi hakkındaki bulgular “Türk gençliği, genel anlamda dine karşı olumlu olmakla birlikte, dini vecibeleri yerine getirme konusunda çok aktif değil” cümlesiyle özetleniyor. Allah’a inanıp çok dindar olduğunu söyleyenlerin oranıysa yüzde 29,8’de kalıyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Çağlar, yüzde 12’lik ateist, deist ve agnostik oran için de “Türkiye’de her ne kadar okulların büyük çoğunluğu imam-hatip okullarına dönüştürülmüş ve dini eğitimin yoğunlaştırıldığı görülse de bunun gençlikte aksi yönde tepkilere yol açtığını söylemek mümkün” diyor.
Araştırmada aileye verilen önem de yüksek. “Aile sizce nasıl bir kurumdur?” sorusuna gençlerin yüzde 91,2’si “aile toplumun temelidir ve gerekli bir kurumdur” cevabını veriyor.
Bu sonuçları ele alan Ali Çağlar, “Aile kurumuna önem atfetmeleri, çoğunlukla bulundukları yaş itibariyle ailelerine yaşamsal açıdan bağlı olmalarından kaynaklanmaktadır. Çünkü diğer taraftan, en fazla çatışmayı da aileleriyle, anne-babalarıyla, yaşadıkları bulgusu da elde edilmiştir. Kadın-erkek eşitliği, karşı cins ilişkilerine pozitif yaklaşım, insan, hayvan ve çevre haklarına önem veriyor oluş vb. durumlar beklenen durumlardır. Zira bu kesim, özellikle sosyal medya araçları başta olmak üzere, kitle iletişim araçları üzerinden dünya ile entegre durumdadır” değerlendirmesini yapıyor.
Toplumsal sorunlara duyarlılığı yüksek, özgürlükçü bir kuşak
Araştırmaya göre gençlerin özgürlüklere ve toplumsal sorunlara duyduğu hassasiyet de yüksek.
Evlilik öncesi romantik ilişkileri “Türk gençliği, evlilik öncesi kız – erkek arkadaşlığına olumlu bakmakta ve bunu normal olarak değerlendirmektedir” sonucuyla özetleyen araştırmada kadınlarla erkeklerin eşit olduğuna inanların oranı yüzde 80 iken, katılımcıların yüzede 10,6’sı kadınların erkeklerden üstün olduğunu düşünüyor. Erkeklerin daha üstün olduklarını düşünenlerin oranıysa yüzde 9,4.
Gençler, çoğunlukla Türkiye’de insan haklarına saygı gösterilmediğini düşünüyor. Katılımcılarım yüzde 65,9’u Türkiye’de insan haklarına pek saygı gösterilmediğini ya da hiç saygı gösterilmediğini düşünüyor.
Çevre, hayvan hakları gibi konularda da duyarlılık yüksek. Araştırmada gençlerin yüzde 62,6’sı çevrenin korunmasının kendileri için çok önemli olduğunu, yüzde 28’i de önemli olduğunu söylüyor.
KAS Derneği’nin araştırmayı sunduğu yazıda “Gençlik liberal ve açık fikirli bir gençlik imajı sergilemektedir” saptaması yapılıyor.
İdeolojik tercihlerde çeşitlilik
Gençlerin ideolojik tercihlerinde de çeşitlilik görülüyor. Kendisini “Atatürkçü-Kemalist” olarak tanımlayanlar yüzde 20,5 ile ilk sırada. İkinci sıradaysa “ideolojim yok” (apolitik) cevabı yer alıyor.
Ana akım politikaya güvensizlik had safhada
Araştırmada gençlerin yaşadığı ekonomik sorunlara da yer verilmiş. Gençlerin yüzde 82,9’u Türkiye’de gelir dağılımının eşit olmadığını düşünüyor ve yüzde 87,3’ü çok fazla işsizlik olduğunu belirtiyor. Yüzde 74,5 ise Türkiye’nin gelecekte de en önemli sorun yaşayacağı alanın ekonomi olduğunu dile getiriyor.
Araştırmaya göre Türkiye’deki gençlerin çoğu ülkenin geleceğine ilişkin karamsar bir bakış açısına sahip olmasına rağmen bu rahatsızlığın muhalefet partilerine yönelmeye sebep olmadığı görülüyor.
Prof. Dr. Çağlar, yaşamakta olduğumuz sorunlardan muhalefet partilerini sorumlu tutanlarla ilgili de “Muhalefet iktidarda değil ki” denince, “Muhalefet yapılması gereken muhalefeti yapmadığı için yıllardır bu iktidarın kazanmasına neden oluyor, bu nedenle tüm yaşananlardan muhalefet sorumludur” yanıtı alındığına dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanına, muhalefete, yargıya ve din adamlarına güven de düşük. Politikacılara güvenle ilgili sorusuya “hiç güvenmem” ve “güvenmem” cevaplarını verenlerin oranı toplam yüzde 76,7 siyasi partilerde ise bu oran toplam yüzde 75,9. Cumhurbaşkanı için aynı soru sorulduğunda “hiç güvenmem” ve “güvenmem” cevabını verenlerin oranı yüzde 58,8.
Gençlere yarın seçim olsa hangi partiye oy verecekleri de sorulmuş. “Oy kullanmayacağım” diyenlerin oranı yüzde 12,4, “kararsızım”diyenlerin oranı yüzde 16,8. Yüzde 15,5 de “cevap vermek istemiyorum” yanıtını vermiş. Parti tercihi yapanların arasında ise yüzde 23,9 ile CHP ilk sırada.
Prof. Dr. Ali Çağlar, araştırmanın sonuçlarını şöyle yorumluyor: “Gerçekten farkındalığı ve entelektüel angajmanı yüksek. Sistemin tüm aktörleri ve kurumlarına duyulan büyük bir güvensizlik, yabancılık ve hayal kırıklığı söz konusu. Unutulmamalı ki bu gençliğin önemli bir kesimi, gözünü dünyaya bu iktidar ve muhalefet yönetimleri altında açtı, çocukluğunu ve ergenliğini bu yönetim ve muhalefet döneminde yaşadı. Şimdi de gençlik dönemini aynı politik iktidar – muhalefet ve atmosfer altında geçiriyor.”