Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

“Ahmed Arif’in Hasreti” belgeseli, şairin ikinci şehri Ankara’da gösterildi

Ahmed Arif’in Hasreti” belgeselinin Diyarbakır’da yapılan galasının ardından ilk gösterimi, şairin 95. doğum gününde ve “ikinci şehri” denilen Ankara’da gerçekleştirildi. Mülkiyeliler Birliği tarafından düzenlenen gösterim ve söyleşide, belgeselin yönetmeni Dilek Gül, yapımcısı Ecevit Kılıç ve danışmanı Şeyhmus Diken, yapım süreci ve Ahmed Arif’e dair anılarını anlattı. İstanbul’da atık kağıt işçiliği yapan Aydın Simaklı ise Ahmed Arif şiirleri okudu. 

Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen etkinlikle, “Ahmed Arif’in Hasreti” belgeselinin ikinci gösterimi dün (21 Nisan) Ankara’da yapıldı. Gösterimden önce Medyasope’a konuşan yönetmen Dilek Gül, Ahmed Arif’in annesine, kavuşamadığı aşkına ve memleketine hasretlerini anlattıklarını söylemişti. 

Ahmed Arif’in doğduğu ve hayatının büyük bölümünü geçirdiği iki şehrinde gösterim yapmak isteyen belgesel yapım ekibi, 1 Ekim 2021’de Diyarbakır’da yapılan galanın ardından, Ahmed Arif’in 95. doğum gününde Ankara’daydı. Gösterimleri bu iki şehirle sınırlı tutmayı planladıklarını söyleyen Şeyhmus Diken, “Olumlu anlamda gelen baskılara direnemedik, İstanbul ve İzmir’de göstermek için de görüşmeler yapıyoruz” dedi.

“Ahmed Arif’e sadece şair demek haksızlık olur”

Atık kağıt işçisi Simaklı, söyleşide Ahmed Arif’in şiirlerini okudu. Polislerin, atık kağıt depolarına baskınlar yaptığı Ekim 2021’de, kağıt toplama yasağına Simaklı’nın “Tükür yüzüne celladın, fırsatçının, fesatçının, hayının…” dizeleriyle cevap verdiği video gündem olmuştu. O günlerde yönetmen Gül ile tanışan Simaklı, Ahmed Arif’in “Anadolu” şiirini de okudu.

Gül, belgeselin yapım sürecinde karşılaştıkları zorluklar için, “Onun sabır çekerek, umut ederek devam ettirdiği hayatı anlatırken, bizim de zorlanmamız doğaldı. Biz büyük bir aşkla yola çıkınca, yolumuzun değdiği herkes bize büyük bir dayanışmayla döndü” dedi. Yapımcı Ecevit Kılıç ise “Ahmed Arif’e şair demek haksızlık olur. Bende ozan çağrışımı yapıyor ama o bile az gelir. Antik Yunan’ın geleceğe iz bırakan düşünürleri gibi” diye konuştu. 

“Çağlar boyu kalacak kült bir şiir bırakmış”

Ahmed Arif’in Kürt bir şair olarak, şiirlerini Türkçe yazmasını, Kürtçe’nin Türkçe’ye bir jesti olarak gören Diken, şunları söyledi:

İsim dışında hiç Kürtçe kelime yok ama imgeler, kavramlar size Kürtçe’yi çağrıştırıyor. Ahmed Arif, kendisine neden Kürtçe yazmadığını soranlara ‘Ben ne kadar iyi Kürtçe yazarsam yazayım Cigerxwîn’den daha iyi yazabilir miyim? Kürtçe okumak istiyorsanız onu okuyun. Şiir, en iyi bildiğin dilde yazılır. Ben Kürtçe biliyorum ama kendimi en iyi Türkçe anlatıyorum’ diyor. Hevsel Bahçeleri’nin insansızlaştırılmasını, hatta ağaçsızlaştırılmasını biz 2000’lerin Diyarbakır’ında yaşarken, o bunu 60 yıl önce yazıyor. Siz 33 Kurşun’u okuduktan 50 yıl sonra Roboski’yi yaşıyorsunuz. Ahmed Arif sadece o güne ait bir şiir yazmamış, çağlar boyu kalacak kült bir şiir bırakmış ardında.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.