Bilim Kurulu’nın dünkü (26 Nisan) toplantısının ardından konuşan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs salgını nedeniyle getirilen kapalı alanlarda maske takma zorunluluğunun kaldırıldığını açıkladı. Erdoğan’ın açıklamalarının ardından Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de okullarda da maske zorunluluğunun kaldırıldığını duyurdu. Bu kararın olası etkilerini uzmanlar Medyascope’a değerlendirdi.
“Kapalı ortamlarda bir süre daha maske takılması gerekiyor”
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, Omicron varyantının özellikle çocukluk çağında çok daha güçlü olduğunu vurgulayarak, maske zorunluluğunun kaldırılmasının erken alınmış bir karar olduğunu söyledi. Sağlık Bakanlığı’nın vaka sayılarını yalnızca semptom gösterenlerle sınırladığını ve günlük test sayılarında ciddi bir düşüş yaşandığını belirten Pala, kararı şöyle değerlendirdi:
“Türkiye henüz epidemiyolojik verileri ortaya koymamışken, salgın bitti havasına girilmesi doğru değil. Salgın kontrol altına alındı ancak henüz bitmedi. Bu nedenle alınan önlemlerin rafa kaldırılmaması gerekiyor. Dünya genelinde 5-11 yaş aşılandı. Türkiye’de bu aşı hiç getirilmedi. ABD başta olmak üzere ülkelerde bu aşının güvenli ve etkili olduğu kanıtlanmıştı. 5-11 yaşı aşılamadan, salgının ne notkada olduğunu bilmeden bütün önlemlerin kaldırılması salgının mevcut durumunu ve geleceğe ilişkin öngörülerimizi sıkıntıya sokabilir. 5-11 yaşa aşılama olanağının getirilmesi ve kapalı ortamlarda maske takmaya devam edilmesi gerekiyor. Bakanlık kendisini gündemden çekmiş gibi görünüyor ve sorumluluk yurttaşa, anne ve babalara kalıyor.”
“Maskelerin kaldırılması öğrenciler arasında bulaş artışına neden olabilir”
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, Türkiye’de salgınla ilgili gerçek durumun bilinmediğini vurgulayarak maske zorunluluğunun günlük vaka sayıları baz alınarak kaldırılmasının riskli olduğunu söyledi. Toplum tabanlı sürveyans çalışmalarının yapılması gerektiği aktaran Yavuz, şöyle konuştu:
“Türkiye’de 12 yaş altına aşı yapılmadığı için, okul çağında duyarlı nüfusumuz var. Vaka sayılarının arttığı dönemde okulda enfekte olup, eve taşıyan ve hanede bulunan kişileri enfekte eden birçok vaka görüldü. Bu anlamda maskelerin kaldırılması bulaşıcılık açısından riskler getirebilir. Öğrenciler arasında da bulaş artışı oluşabilir. Salgının gerçek boyutunu tespit edebilir durumda değiliz. Okullar kış mevsimine göre daha iyi havalandırma olanağına sahipler ancak kalabalık sınıflarda maskesiz bulunmak belli riskler getirebilir. Salgının iki yılını geride bıraktık, bu iki içinde okullarda kapalı alan havalandırması ile ilgili hangi iyileşmeler sağlandı? Sonbaharda havalar soğuduğunda yine kapalı, kalabalık ortamlara geri döneceğiz. Havalandırma konusunda okullarda bir yol katettik mi? Sınıf mevcutlarını azalttık mı? Sonbaharla birlikte salgının seyrini göreceğiz ancak var olan varyantların bağışıklığın azalması sebebiyle yeniden etki göstermesi sorunlarıyla karşılaştığımızda yeni planlarımız olacak mı?”
“Okullarda maske kullanımının kaldırılmış olması risk taşıyor”
Omicron’un çok sayıda alt varyantının olduğunu vurgulayan Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alpay Azap, “BA4-5 adı verilen yeni varyantlar Güney Afrika’da görülmeye başladı, muhtemelen birkaç ay sonra Türkiye’de de görülecektir ve sonbahar aylarında tekrar vaka sayılarında bir artış yaşanacaktır. O zaman maske gibi önlemler tekrar geri gelecektir” dedi. Okullarda maske kullanımının kaldırılmasının ciddi riskler taşıdığını aktaran Azap, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Okullarda maske kullanımının kaldırılmış olması risk taşıyor. Okullarda maske kullanılmadığı zaman çocuklar arasında enfeksiyon hızlı yayılacak ve çocuklar virüsü evlerine taşıyacaklar. Yaz ayları nedeniyle sınıflarda doğal havalandırma gerçekleştirilebilir ancak okulların buna çok dikkat etmesi lazım. Mesafe ve temas süresini olabildiğince kısa tutmak lazım ve hastalık belirtisi gösteren çocukların erkenden tespit edilip, okula gelmemesinin sağlanması toplumsal açıdan çok kritik.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
