Dünyanın her köşesinde işçiler başta olmak üzere farklı gruplar, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı’nı kutlamak için sokaklara çıktı. Fransa’da emeklilik yaşı ve maaşlarının konu edildiği protestolarda 54 kişi tutuklanırken, Almanya’nın başkenti Berlin’deki eylemlere feminist “cadı yürüyüşü” damgasını vurdu. Yunanistan’da ise enerji fiyatlarındaki artış ön plandaydı. Medyascope sizin için Avrupa’daki 1 Mayıs eylemlerini derledi.
Fransa’da sendikalar, çevreciler, sol partiler ve hükümet karşıtı “sarı yelekli” grupların başını çektiği 1 Mayıs eylemlerinde binlerce kişi sokaklara çıktı.
Emekli maaşlarının yükseltilmesini ve 24 Nisan’da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Emmanuel Macron’un emeklilik yaşını kademeli olarak 65’e çıkarma planından vazgeçmesini talep eden eylemciler, ülke çapında birçok kentte yürüyüş düzenledi.
Fransa hükümetinin açıklamasına göre Paris’teki gösterilerde, siyah kıyafetleriyle dikkat çeken “kara blok” isimli bir grubun McDonald’s dahil bazı işletmelerin camlarını kırması sonucu çıkan çatışmalarda sekiz polis memuru yaralandı, 54 kişi ise tutuklandı.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron devlet başkanlığı seçimlerinin ikinci turunda aşırı sağcı rakibi Marine Le Pen’e karşı aldığı yüzde 58,5 oy oranı ile başkanlığının ikinci dönemini garantilemişti. Macron’un seçim vaatleri arasında Fransa’yı tam istihdama kavuşturmak yer alıyor. Macron’un ilk döneminde ülkenin işsizlik oranı son 13 yılın en düşük seviyesine ulaşmış ve ekonomi Avrupa’daki birçok büyük ülkeye kıyasla daha iyi bir performans gösterdi. Ancak Fransa’da enflasyonun yüzde 5,4 gibi yüksek bir seviyeye çıkması ve yılın ilk çeyreğinde ekonomik büyümenin yavaşlaması ile 1 Mayıs eylemcileri, geçim derdine dikkat çekerek ücretlerin artırılması talebinde bulundu.
Emeklilik yaşının yükseltilmesine itiraz
Gösteriye katılan sendikalar Macron’u, emeklilik yaşını 65’e çıkarma planının grev ile sonuçlanabileceği konusunda uyardı.
Macron’un ilk döneminde emeklilik sistemi üzerine farklı bir reform teklif edilmiş, bu durum 1968 olaylarında olduğundan bile daha uzun protestolara yol açmıştı. Reform taslağı koronavirüs salgını nedeniyle rafa kaldırılmıştı.
Force Ouvrière işçi sendikasının BFMTV’ye konuşan genel sekreteri, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Eğer ihtiyaç doğarsa greve gideriz. Bu herkesçe malum olsun. Bunun için sebeplerimiz var, sadece engellemeye dayalı bir husus değil, toplumsal ve ekonomik argümanlarımız var.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Almanya’da eylemlere “cadılar” damga vurdu
Fransa’nın komşusu ve Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya’da ise eylemler, 30 Nisan’ı 1 Mayıs’a bağlayan gecede kadın güvenliğini sağlamak için başlatıldı. Alman halk kültüründe cadıların bir araya gelerek kötülük festivalini kutladığı Walpurgisnacht isimli etkinlik, organizatörlerin ifadelerine göre bu kez kadınlar, lezbiyenler, interseksüel ve transeksüel bireylerin geceleri sokakta güvenle yürüyebilmesi için düzenlendi.
“Geceyi geri alma” amacını taşıyan yaklaşık iki bin 500 eylemci, Berlin’in Mitte ve Prenzlauerberg ilçelerinde toplandı.
Büyük ölçüde barışçıl geçen gösterilerde bazı katılımcıların renkli meşaleler yakması ve etrafa şişe fırlatması üzerine polis müdahalede bulundu. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise organizatörlerden bağımsız bazı eylemciler dükkan pencerelerine boya fırlattı ve birkaç vitrin camı kırdı. Gösterilerde üç kişi tutuklandı.
Ülke genelinde on binlerce kişi de meydanlarda Ukrayna savaşı, hayat pahalılığı, işçi hakları, kira kontrolleri ve Alman ordusunun bütçesi gibi konuları gündeme taşıdı.
Schleswig-Holstein eyaletinde seçim kampanyası yürüten Yeşiller Partisi’nin Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Ukrayna’ya silah yardımını desteklediği gerekçesiyle savaş yanlısı olmakla suçlandı. Baerbock’un aynı gün katılması planlanan bir etkinlik de eylemcilerin sahneye bütirik asit dökmesi sebebiyle iptal edildi.
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ise ülkenin batısındaki Düsseldorf’ta düzenlenen 1 Mayıs mitinginde konuştu. Pasifistlerin görüşlerine saygı duyduğunu belirten sosyal demokrat şansölye, Ukrayna’ya ağır silah gönderme kararının arkasında şu sözlerle durdu:
“Tüm pasifizme saygı duyuyorum, tüm değerlere saygı duyuyorum. Ancak bir Ukrayna vatandaşına Putin’in saldırganlığına karşı kendilerini silahsız savunmaları gerektiğini söylemek alaycı bir tavır olur.”
Scholz ayrıca, Ukrayna savaşı nedeniyle buğday ve diğer temel gıda ürünlerinin tedarikinde sıkıntı yaşanabileceğini, özellikle de Afrika’da bir gıda krizinin baş gösterebileceğini vurgulayarak Almanya’nın muhtaç ülkelere yardım edeceği sözünü verdi.
Yunanistan’da halk artan gıda ve enerji fiyatlarını protesto etti
Metro seferlerinin durduğu, gemilerin limanlara demir attığı Yunanistan’ın başkenti Atina’da, binlerce işçi artan gıda ve enerji fiyatlarını protesto etti. Rusya’nın 24 Şubat’ta Ukrayna’ya saldırmasının ardından petrol ve doğalgaz fiyatları dünya genelinde artarken, bunun Yunanistan’daki sonucu ise son yılların en yüksek enflasyonu olmuştu.
Ülkenin muhafazakâr hükümeti eylül ayından bu yana enerji faturalarını düşük tutabilmek için hazineden 4 milyar euroya yakın kaynak ayırdı. Asgari ücret ise bu yıl ikinci kez artarak 713 euroya yükseldi ancak bu önlemler Yunan halkının sorunlarını çözmüşe benzemiyor.
Araba boyacısı Pantelis Iordanu yaşadıkları krizi şu cümlelerle anlattı:
“Her şey arttı. Elektrik arttı, doğalgaz arttı, ihtiyaçlar arttı. Kaotik bir durum. Ücretlerimiz fiyatların arttığı kadar artmıyor. İhtiyaçlarımızı ödeyebilmek için mecburi olmayan harcamaları kısarak her yolu deniyoruz.”
Derleyen: Alp Selim