Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Ekonomik ve siyasi krizin gölgesinde seçim: Lübnan’da halk sandık başına gitti

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 4 Ağustos 2020’de meydana gelen patlamadan sonra halk dün (15 Mayıs) ilk kez sandık başına gitti. Ekonomik ve siyasi krizin içindeki ülkede, parlamento seçimleri Lübnan’ın kaderini belirleyecek. Siyasette mezheplerin belirleyici olduğu Lübnan’da seçimin olası sonuçlarını gazeteci Nalan Yazgan ile konuştuk.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta 4 Ağustos 2020’de meydana gelen patlamadan sonra Lübnan’ın ilk parlamento seçimi dün (15 Mayıs) yapıldı. Ekonomik, siyasi ve diplomatik krizle boğuşan ülkede halk sandık başına gitti.

Neler olmuştu?

Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamada en az 218 kişi yaşamını yitirmişti. 7 binden fazla kişinin yaralandığı olayda yaklaşık 300 bin kişi yerinden olmuştu. Patlamaya limandaki bir depoda bulunan amonyum nitratın neden olduğu bildirilmişti.

Büyük Beyrut patlamasının birinci yıldönümü: Hafızalara kazınan görüntüler

Bu seçim, Lübnan’da 2019’dan beri süregelen ekonomik ve siyasi krizin çözülmesi için bir fırsat olarak görülüyordu. Büyükelçiliklerin önünde sabah saatlerinde oy kullanmak için sıra oluştuğu belirtilirken gençlerin seçime katılımının yüksek olacağı değerlendiriliyor. Bu seçimin Lübnan tarihinde en yüksek katılımlı seçimlerden biri olması bekleniyor. Buna rağmen Lübnan’ın içinde bulunduğu krizin kolayca çözülemeyeceği düşünülüyor.

Lübnan siyasetine kısa bir bakış

15 yıl süren iç savaşın sonucunda Suudi Arabistan’da imzalanan Taif Anlaşması’na göre Lübnan’da cumhurbaşkanının Maruni Hıristiyan, başbakanın Sünni Müslüman, meclis başkanının ise Şii Müslüman olması gerekiyor. Lübnan anayasasında yazmamasına rağmen bu karar uygulanmaya devam ediyor.

Lübnan’da Parlamento seçimleri dört yılda bir yapılmaya çalışılıyor. Taif Anlaşması’na göre parlamento’daki 128 koltuğun dağılımı 1989 yılında şöyle belirlenmiş:

  • 34 koltuk Maruni Hıristiyanlar
  • 28 koltuk Sünni Müslümanlar
  • 28 koltuk Şii Müslümanlar
  • 8 koltuk Dürziler
  • 8 koltuk Katolik Hıristiyanlar
  • 5 koltuk Ermeniler
  • 2 koltuk Aleviler
  • 1 koltuk Hıristiyan cemaatindeki azınlıklar

Lübnan siyasetinin mezhepçi doğası nedeniyle seçimlerde yarışacak adayların, ülkenin tanınmış 18 dini grubundan birine uygun bir koltukta yarışmaları gerekiyor.

Lübnan’da oy kullanma yaşı ise 21. Birçok kez değiştirilmeye çalışılan bu kanun hâlâ yürürlükte. Lübnan parlamento seçimlerinde ise adayların 25 yaşından büyük olması gerekiyor.

Parlamento seçiminde adaylar kimler?

Lübnan’daki geleneksel partilerin çoğu seçim için adaylarını açıkladı. Şii Müslüman Hizbullah, 2018’de sandalye kazanan milletvekillerinin çoğunu yeniden aday gösterdi. Adaylar arasında Meclis lideri Muhammed Raad da var.

Hizbullah’ın müttefiki Emel Hareketi’nin lideri ve 1992’den beri Meclis Başkanı olan Nebih Berri de yeniden aday oldu. Berri’nin ilerleyen yaşına rağmen seçim sonrasında da Meclis Başkanlığına devam edeceği öngörülüyor. Berri, Lübnan Parlamentosu’nda 30 yıldır başkanlık yapıyor.

Seçimlerde, Cumhurbaşkanı Michel Aoun’un damadı Gebran Bassil ve Özgür Yurtsever Hareketi de yarışıyor. Hıristiyan liderliğindeki parti ve Hizbullah’ın “siyaseten karşıtı” Lübnan Kuvvetleri de bu seçimde yarışan partiler arasında. Partinin lideri Samir Geagea’nın eşi Sethrida Geagea, Lübnan Kuvvetleri tarafından aday gösterilenler arasında yer alıyor.

29 Ekim 2019’da başbakanlıktan istifa eden Saad Hariri siyasetten çekildi ve onun liderliğindeki Gelecek Hareketi herhangi bir aday öne sürmüyor. Başbakan Najib Mikati de bu seçimde aday değil ve seçimden sonra da görev almak istemediğini duyurdu.

Lübnan’daki Sünni lider arayışı da devam ediyor. Cumhurbaşkanı Michel Aoun’un hükümeti kurmak için kimi görevlendireceği henüz bilinmiyor. Saad Hariri’ye desteğiyle bilinen, ülkedeki en önemli Sünni merci kabul edilen Dar al Fatwa’nın da onayladığı bir Sünni lider bulmak zor gözüküyor.

Cumhurbaşkanı göreve devam edecek mi?

Lübnan’da cumhurbaşkanını parlamento seçiyor. Mevcut Cumhurbaşkanı Aoun, görevine devam edecek ancak cumhurbaşkanlığı seçiminin 2022 yılı içinde olacağı düşünülüyor. Bu durumda parlamentonun kimi cumhurbaşkanı seçeceği ise belirsiz.

Son seçimlerle parlamentonun Michel Aoun üzerine uzlaşması iki yıl sürmüştü.

Diasporadaki Lübnanlılar ve gençler seçime katılıyor mu?

Bu seçimde oy kullanacak gençlerin çoğu ilk kez sandığa gidiyor. Lübnan nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan gençlerin bu seçimde belirleyici rol üstlenmesi bekleniyor. 18-21 yaşı arasındaki gençlerin oy kullanamaması Lübnan’da başlıca tartışma konusu.

Lübnan resmi ajansı NNA’da yer alan habere göre 48 ülkede ikamet eden 194 bin 348 Lübnanlı seçmen 8 Mayıs’ta seçim için sandık başına gitti.

Diasporadaki Lübnanlılar resmi tatilin cuma günü olduğu İran, Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, Umman, Suriye, Mısır, Bahreyn, Ürdün ve Irak’ta 6 Mayıs’ta oy verme işlemini tamamladı.

Diasporadaki Lübnanlıların bu seçime katılma oranında ciddi bir artış olduğu belirtiliyor. Bu katılım oranının da seçim sonuçlarında bir değişikliğe neden olabileceği düşünülüyor.

Lübnan’daki ekonomik kriz seçimi nasıl etkileyecek?

Lübnan’da ekonomi bankacılık, finans ve turizm üzerine kurulu. Bankacılık sisteminin çökmesiyle birlikte ülke ekonomik krizin içine girdi. Başkent Beyrut’ta 4 Ağustos 2020’de yaşanan patlamayla birlikte Lübnan, turistler için artık uğrak noktası değil. Uzmanlar, Lübnan’ın 2019 yılından bu yana yaşadığı ekonomik krizin, dışarıdan gelecek yeterli sıcak para olmadan düzelmesinin imkânsız olduğunu belirtiyor.

Lübnan’a yapılan maddi yardımlar da ülkenin iflasını engelleyemedi. Siyasilerin yolsuzluk yaptığı iddiaları ise süregelen bir tartışma konusu. Ağustos 2019’dan bu yana Lübnan Lirası, Amerikan Doları karşısında neredeyse yüzde 95 değer kaybetti. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre Lübnan’da yoksulluk sınırının altında yaşayanların oranı yüzde 80’e dayandı.

Ekonomik kriz nedeniyle birçok Lübnanlı ülkeden ayrıldı. Buna rağmen Lübnanlıların tekrar ülkelerine dönmek istedikleri belirtiliyor. Ülkelerinin krizden kurtulmasını isteyen birçok Lübnanlının seçimlerde bir fark yaratması bekleniyor olsa da birçok uzman Lübnan’ın eski günlerine dönmesinin oldukça zor olduğunu savunuyor.

Nalan Yazgan: Lübnan’da siyaset liyakat değil mezhep üzerine kurulu

Medyascope’a konuşan Politikyol yazarı ve gazeteci Nalan Yazgan, Lübnan’daki siyasi krizi şöyle değerlendirdi:

“Lübnan’da sistemin liyakat yerine mezhep üzerine kurulması başlı başına yanlış bir şey. Ülkeyi hakkını vererek yönetemiyor siyasetçiler. Çünkü liyakatle değil, mezheple geldiler ve herkes kendi mezhebini kayırıyor. Ancak yukarıdaki elit siyasi tabaka ise kendi aralarında çok iyi anlaşıyor.”

Bu artık ekonomik kriz değil, bir çöküş

Lübnan ekonomisinin iki büyük bileşeninin çöktüğünü belirten Yazgan, şöyle devam etti:

“Ekonomide yapısal reformların yapılması gerek. Mesela; Merkez Bankası’nın teftiş edilememesi gibi bir durum da var. Merkez Bankası’nı yine Merkez Bankası teftiş ediyor. Bu yüzden de para kaybolabiliyor, kimse de neler olduğunu bilemiyor. Birçok yardım kuruluşunun gönderdiği paralar da yerine ulaşmıyor. Bu artık ekonomik kriz değil, bir çöküş. Kendilerini toparlamaları gerekiyor ancak çok umutlu değilim. Umutlu olmak istiyorum.”

Lübnan’da büyük bir yolsuzluk sorunu olduğunu da dile getiren Yazgan, siyasetçilerin birçoğunun “eski savaş baronları”ndan oluştuğuna dikkat çekiyor. Yazgan, Lübnan’da gençlerin oy kullanmasındaki en büyük nedenlerinden birinin de bu “savaş baronlarından kurtulmak istemeleri” olduğunu söylüyor.

“Lübnan’da mezhep etkisinin azalması çok zor

Yazgan, bugün Lübnan’da gerçekleşecek seçimin sonuçlarına ilişkin de şu tahminlerde bulunuyor:

“İç savaş görmüş orta yaşlı ve yaşlı Lübnanlılar sadece kendi mezheplerinden olanlara oy veriyorlar. Bu seçimde de çoğunlukla yine aynı olacak gibi duruyor ancak yeni listelerde daha çok kendini mezhebinden arındırmış adaylar görüyoruz. Akademik yönleriyle öne çıkmış veya girişimcilikleri ile öne çıkmış genç insanlar var. Bunlar parlamentoya girerse mezhebin etkisi azalabilir ancak Lübnan’da mezhebin etkisinin azalması çok zor. Bu, maalesef atlatması zor bir engel.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.