Avrupa Birliği (AB) İstatistik Kurumu’nun (Eurostat) 25 Mayıs’ta yayımladığı verilere göre Türkiye’ye AB tarafından ihraç edilen atık miktarı 14,7 milyon tona ulaştı. Geçen yıla göre bir milyon ton atık artarken 2004 verileri ile karşlaştırıldığında Türkiye’de atık ithalatı üç kat arttı. Türkiye’ye ihraç edilen atıkların büyük bölümünü demir ve çelik içeren demirli metaller oluşturuyor. Türkiye’nin atık plastik ithalatında geldiği son durum ise endişe verici. Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlusu Çiğdem Özkan, Greenpeace Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş ve Doç. Dr. Serhat Gündoğdu Medyascope’a konuştu.
Avrupa Birliği İstatistik Kurumu (Eurostat) 25 Mayıs’ta Avrupa’nın 2021’deki atık ticaretinin verilerini yayımladı. Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin, AB üyesi olmayan ülkelerle yaptığı atık ticaretinde atık ihracatı 33 milyon tona yaklaşırken ithal ettiği atık miktarı ise 20 milyon tona yaklaşıyor.
AB ülkelerinin 2004’teki atık ticareti göz önünde bulundurulduğunda atık ihracatı neredeyse yüzde 77 oranında artmış görülüyor. Bunun yanı sıra AB’nin ithal ettiği atık miktarı ise 2004’e göre yüzde 11 oranında arttı.
Avrupa’nın çöplüğü: 33 milyon tonluk atık ihracatının 14,7 milyon tonu Türkiye’ye
Eurostat’ın verilerine göre AB ülkeleri 2021’de 33 milyon tonluk atığın 14,7 milyon tonunu Türkiye’ye ihraç etti. Bu miktar, 2020 yılında ise 13,7 milyon tondu.
AB ülkelerinin 2004 yılında Türkiye’ye ihraç ettiği atık miktarı göz önünde bulundurulduğunda 2021 yılındaki ihracat rakamı, 2004 yılının üç katından fazla bir artışa tekabül ediyor.
Avrupa’nın ihraç ettiği atıkların ilk durağı Türkiye
Eurostat’ın verilerine göre Türkiye, AB ülkelerinin atık ihracatının ilk durağı. 2021 yılında Türkiye’ye 14,7 milyon ton atık ihraç edilirken ikinci sıradaki Hindistan’a yalnızca 2,4 milyon ton atık ihraç ediliyor.
Açıklanan verilere göre AB ülkeleri, Mısır’a 1,9 milyon ton atık ihraç ederken; İsviçre’ye 1,7 milyon ton atık ihraç ediyor. 2020’de İngiltere’ye 1,8 milyon ton atık ihraç eden AB ülkeleri, 2021’de 1,5 milyon tonluk atık ihracatı yaptı.
Avrupa’nın atık ihracatında bir zamanlar zirvede olan Çin büyük oranda geriledi
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
AB ülkelerinden Pakistan’a ihraç edilen atık 2004’te yalnızca 0,1 milyon tonken 2021’de 1,3 milyon tona çıktı. Avrupa’nın atık ihracatında bir zamanlar zirvede olan Çin’de ise büyük gerileme yaşandı. 2009’da Çin’e 10 milyon ton atık ihraç edilirken 2021’de ihraç edilen atık miktarı 0,4 milyon tona geriledi.
Atık ihracatının büyük bir bölümünü demir ve çelik oluşturuyor
2021’de AB ülkelerinin ihraç ettiği atıkların 19,5 milyon tonu demir ve çelik içeren demirli metal atıklardan oluşuyor. Bu miktar, AB ülkelerinin atık ihracatının yaklaşık yüzde 59’unu kapsıyor. Bununla birlikte Türkiye, AB ülkelerinin en çok demirli metal atık ihraç ettiği ülke olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’ye gönderilen demirli metallerin miktarı 13,1 milyon tona ulaştı.
Kağıt ve karton ise 4,4 milyon ton ile ihraç edilen en büyük ikinci malzeme grubu olarak kayıtlara geçti. Türkiye’ye ise 0,4 milyon ton kağıt ve karton atık ihraç edildi.
Türkiye, Avrupa’nın en büyük plastik atık çöplüğü haline geldi
Çevre örgütü Greenpeace’in 17 Mayıs 2021’de yayımladığı rapor, İngiltere ve Almanya’dan gelen plastik poşetlerin Türkiye’nin güney bölgesine getirilerek toplandığı ve yakıldığını gösteren fotoğraf ve videolardan oluşuyor.
Greenpeace’in söz konusu raporunda, “Türkiye, Avrupa’nın en büyük plastik atık çöplüğü haline geldi” uyarısı bulunuyordu.
“Günde 189 kamyon dolusu plastik atık ülkemize giriyor”
Eurostat’ın açıkladığı veriler ışığında Medyascope’a konuşan Greenpeace Akdeniz İletişim Sorumlusu Çiğdem Özkan ve Greenpeace Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş, Avrupa’nın plastik atık ihracatında Türkiye’nin konumunu şu cümlelerle açıkladı:
“Türkiye, plastik atık ithalatında üst üste üç senedir Avrupa şampiyonu. 2004’e kıyasla 155 kat bir plastik atık ithalatı artışından bahsediyoruz. 447 milyon Avrupa nüfusunun atığının üçte birinden fazlasını sadece Türkiye alıyor; günde 189 kamyon dolusu plastik her gün ülkemize giriyor ve nasıl işlendiği, geri dönüşüp dönüşmediği muamma.”
“Plastik atık ithalatı tamamen yasaklanmadıkça sorun asla çözülmeyecek”
“Plastik atık ithalatı tamamen yasaklanmadıkça sorunun asla çözülemeyeceğini” belirten Greenpeace yetkilileri, Türkiye’de plastik atık sorununun çözümü hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Plastiğin bugüne kadar ancak yüzde 9’unun geri dönüştüğünü varsayarsak ithalat, fazlaca artan plastik üretiminin yanı sıra çöp sömürgeciliğine yol açıyor. Türkiye yasak getirmedikçe, bu problemi sözde “denetimlerle” çözebileceğini düşünerek devam ettiği sürece Sıfır Atık hedefi uzak bir hayal olarak gözüküyor. Çünkü atık akışını şu anda dünya üzerinde denetimle çözebilen tek bir örnek vaka yok.”
“Çok yakında bu kirli ticaretin sona ereceğine inanıyoruz”
Greenpeace yetkilileri, “Türkiye, her türlü geri dönüşüm kapasitesini ithal atıklar yerine yerel kaynaklı geri dönüştürülebilir materyallere ayırmalı” diyerek Türkiye’deki karar mercilerine seslendi. “Çok yakında bu kirli ticaretin sona ereceğine inanıyoruz” diyen Greenpeace yetkilileri, Türkiye ve Avrupa’da mücadeleye devam edeceklerini söyledi.
“Ülkelerinden gönderilen her atık geri dönüşmüş kabul ediliyor“
Greenpeace yetkilileri, Avrupa’nın Türkiye’ye gerçekleştirdiği atık ihracatının sebeplerini ise şöyle açıkladı:
“Avrupa’nın özellikle Türkiye’yi atık ihracatı için en önemli yol olarak görmesinin sebebi Türkiye’nin bu yükü almaya istekli bir OECD ülkesi olması. Birçok zengin ülke geri dönüştürülebilir atıklarını denizaşırı ülkelere gönderiyor. Çünkü yerinde çöp yönetimi yapmalarından çok daha ucuz, yerel depolama alanları daha az kullanılıyor, bunun üzerine bir de gönderdikleri her bir atık için geri dönüşsün ya da dönüşmesin, geri dönüşüm oranını yüksek tutuyorlar. Gönderilen her atık geri dönüşmüş kabul ediliyor.”
“Atıklar, tesislerde işlenince ortaya atık su problemi çıkıyor”
Türkiye’ye ihraç edilen yüksek miktardaki atıkların yarattığı sorunlar hakkında Medyascope’a konuşan Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, şunları söyledi:
“Birincisi bu atıklar, Türkiye’de bu işi yapan şirketlerin yabancı ülkelerin çöplerine bağımlı hale gelmesine sebep oluyor. İç piyasadan çöp toplanması motivasyonunu kırıyorlar böylece. İkincisi iç piyasadan toplanan çöplerin fiyatlarını kolaylıkla manipüle edebiliyorlar. Başka bir sorun da atıklar tesislerde işlenince ortaya bir atık su problemi çıkıyor. Bu atık suyu arıtmadan atık su sistemine bırakıyorlar veya yasaya aykırı bir şekilde nehirlere göllere bırakıyorlar. Mesela Antalya Düden’de geçenlerde böyle bir sorun olmuştu. Bu kimyasal bir kirlilik yaratıyor.”
“Ortalama 100 tesisin bulunduğu bir sanayi bölgesinde 80 tona yakın mikroplastik atık suya karışıyor”
Bu kirliliklerin yanı sıra bir de partiküler kirliliğin olduğunu belirten Gündoğdu, ortalama 100 tesisin bulunduğu organize plastik geri dönüşüm sanayi bölgesinde haftada 80 tona yakın mikroplastiğin atık su tesislerini tıkadığını söyledi. Mikroplastiğin atık sulara karışmasının kamu kaynaklarının heba edilmesi anlamına geldiğini belirten Gündoğdu, plastik atıkların yaratabileceği diğer sorunlara şöyle dikkat çekti:
“Atık sulara karışmayan plastikler var. Bize tamamen temiz plastikler gelmediği için böyle durumlar oluyor. Bunlar tekrardan ayrıştırılıyor ancak normalde yapılmaması gerekiyor. Bu da yasadışı bir faaliyet. O esnada da ortaya çıkan işe yaramayan atıklar sağa sola atılıp yakılıyor. Bu da kalıcı organik kirleticilerin havaya ve suya boşaltılmasına yol açıyor. Bu da kanser, solunum yolu enfeksiyonlarının ve bazı akciğer rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden oluyor.”