Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Açık Oturum (350): Seçime bir yıl kala iktidar ve muhalefetin yolu

347. Medyascope Açık Oturumu’nda Edgar Şar, konukları siyasetbilimciler Seda Demiralp, İhsan Dağı ve araştırmacı Reha Ruhavioğlu ile seçime bir yıl kala iktidar ve muhalefetin strateji ve yol haritalarını değerlendirdi.

“Sadece bastırma değil aynı zamanda kışkırtma”

Siyasetbilimci Seda Demiralp, iktidardaki sertleşme ve özellikle yargının kullanılmasının, sonuçları yanlış tahmin edilebileceğini işaret ediyor:

“Bu adımların sadece bastırma amacıyla atıldığı sanılıyor ama aynı zamanda kışkırtma gibi bir amaç da olduğunu düşünüyorum. Niyetler konusunda sadece spekülasyon yapılabilir ancak sonuçları görebiliriz. Örneğin Gezi davası üzerinden verilen kararlar o kadar orantısız ve seçime yönelik ki bunların bir tepki yaratmaması mümkün değil. Radikalleştirme hedefi var burada. İktidarın, ılımlı ve radikaller arasında hiçbir ayrım yapmaması, radikal olmanın maliyeti görece azalmış oluyor ve ılımlıların bir kısmı sonuç olarak siyasetten uzaklaşırken, bir kısmı da radikalleşir. Küçük ve radikal grupları idare etmek ise iktidar için daha kolaydır. Bu sebeple muhalefetin ılımlı olmaya devam etmesi çok önemli.”

Muhalefetin ne yapması gerektiğine ilişkin ise Demiralp şunları söylüyor:

“İktidarın oy kaybı büyük oranda ekonomik krizle ilgili. Muhalefetin, iktidar bloğundan kopan seçmene olan ihtiyacı, ekonomiyi ana gündem maddesi olarak tutma ihtiyacı ortada. Fakat sadece krizin anlatılması da yetmez. Çünkü kararsız seçmen zaten bunun farkında ama bu durum karar vermesine yetmiyor gibi. Burada muhalefetin daha iyi yapabileceği şey, bu krizden nasıl çıkılabileceği konusunda son derece net bir yol haritası sunmak ve bunun seçmene yönelik iletişimini yapmak. Ancak bu da yetmeyebilir. Kararsız seçmenin eyleme geçebilmesi ve muhalefete yönelebilmesi için daha fazla sahip olması gerektiği açık. Fakat rasyonel temellerin ötesinde seçmenin kimliksel, duygusal birtakım kaygılarının da giderilmesi gerekiyor. Muhalefetin kazanması durumunda hak kaybı olmayacağına, benzer bir kutuplaşma olmayacağına inanması gerekiyor. Bunun başarılması için de en önemli şey güvenilir bir adayda tüm bu vaatlerin cisimleşmesi. Ancak bu şekilde muhalefet heyecan, umut ve güven duygularını aynı anda verebilir.

“İktidarın seçim stratejisi kimlik siyaseti, Suriye operasyonu ve yargının kullanılması”

Siyasetbilimci İhsan Dağı, iktidarın muhalefetin radikalleşmesini beklediğine işaret ediyor:

“Zira radikalleşen muhalefet toplumsallığını kaybedebilir. Bu sebeple iktidar, muhalefeti kriminalize ediyor. Yargı, kamu bürokrasisi ve medya burada araçsallaştırılıyor. Bu siyaset seçim yaklaştıkça da devam edecek. İktidarın muhalefete yönelik siyasetinde üç ana gündem var: Birincisi, konser yasakları ve Gezi kararları benzeri bir yaklaşımla iktidar kimlik siyaseti ve kültürel çatışmayı tekrar güçlendirmek istiyor. Çünkü bu şekilde hep kazandıklarını biliyorlar. İkincisi, son zamanda gündeme gelen Suriye operasyonu ve güvenli bölge oluşturma çabaları. Bununla amaçlanan seçimlere giderken siyaseti yeniden Kürt meselesine endeksleyerek muhalefeti esir almak. Böylece Kürt seçmen ile Millet İttifakı’nın arasının açılması hedefleniyor. Üçüncüsü ise yargının siyasetin esir alınması için araçsallaştırılması. Selahattin Demirtaş’ın içeride olması, Kaftancıoğlu’na siyaset yasağı getirilmesi, İmamoğlu’nun yargılanması ve gündemde olan yeni sosyal medya yasası… Hepsi aynı hedefe yönelik. Tüm bunlar iktidarın seçim stratejisinin parçaları. Bunun yanında bir de seçim ekonomisiyle birlikte, iktidar seçimlere gitmek istiyor.”

Muhalefetin ne yapması gerektiğine ilişkin ise Dağı şunları söylüyor:

“Adayın seçimi, ittifakın yapısı ve muhalefetin somut programları altılı masanın gündemindeki en zor konular. Seçimlere kadar muhalefetin bu konularda ciddi bir hazırlık yapması gerekiyor. Adaylık meselesinin, Türkiye siyasetindeki liderlik anlayışı ile ele alınması gerekiyor. Siyasette özellikle duygusal özdeşleşme, liderler üzerinden kuruluyor. Bunu örneğin altılı masa üzerinden yapmak zor. Aday için henüz erken olsa da altılı masanın yapması gereken topluma güven vermek ve birlik sergilemek. Burada ekip duygusunu vermek de önemli ancak duygudaşlığın oluşması için bu ekip duygusunun yanında bir liderle de özdeşleşme gerekecek.” 

“Muhalefet, iktidarın kendisi için çizdiği çerçevenin dışına çıkabilmeli”

Araştırmacı Reha Ruhavioğlu, son olayların bir zor aygıtının altında seçimlere gidileceğini gösterdiğini belirtiyor: “Cumhuriyet tarihinin belki de en siyasallaşmış yargısıyla karşı karşıyayız. Tüm bunlarla iktidar bir yandan gücünü gösterirken diğer yandan da seçim yasası üzerindeki mühendisliklerle iktidarı korumaya çalışıyor. Elbette ki bunun seçmende bir karşılığı olacaktır. Ancak iktidarın buradaki en büyük avantajı hem yasa hem de tarih belirleme şansı var. Muhalefetin 45 gün sonra olacak bir seçime hazır olması kolay değil. Suriye operasyonu ise stratejik olarak öncekiler kadar fayda sağlamayacak, tüm amaç iç kamuoyuna verilecek bir mesaj. Bu noktada muhalefetin sanki devlet ve hükümet ayrımı varmış gibi davranması da ayrıca komik.” 

Muhalefetin ne yapması gerektiğine ilişkin ise Ruhavioğlu  şunları söylüyor: “Ne yaparsa yapsın muhalefetin, iktidarın kendisi için çizdiği çerçevenin dışına çıkması lazım. Bunda ilk şey gündelik ihtiyaçlara somut cevap vermek. Kararsız seçmenler homojen değil, gündelik ihtiyaçlar ise herkesi bir şekilde ilgilendiriyor. İkincisi ise muhalefetin tamamen kimliksiz bir siyaset yapması da çok gerçekçi değil. Kimliklerin sizi desteklemesi için sizden korkmaması, onların beklentilerine karşılık verecek bir siyaset kurgusu da gerekiyor. İlkeler, çerçeveler konuşuluyor ama mesela altılı masanın duygusunun, ruhunun sokağa, gündelik hayata yansıması gerekiyor.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.