Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

YÖK, akademisyen istihdamına “çözüm” arıyor – “Tebrikler, doktor unvanını aldınız artık işsizsiniz”

Araştırma görevlilerinin geçici istihdam içeren “50/d maddesi” ile istihdam edilmesi sorunu devam ediyor. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) sorunu “ek süre” ile çözmeye çalışmasına eğitim sendikaları ve araştırma görevlileri tepki gösterdi. Medyascope‘a konuşan Eğitim-Sen İstanbul Şubeler Şube Başkanı Beyzade Sayın yaşanan durumun akademisyenlere, “Tebrikler, doktor unvanını aldınız ama artık işsizsiniz” demek olduğunu söyledi.

Araştırma görevlisi atamaları, Ocak 2018’den beri 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’nun daimi kadro içeren “33/a maddesi” yerine “50/d maddesi” ile yapılıyor. Buna göre; lisansüstü öğretim yapan öğrenciler, lisansüstü eğitimleri devam ettiği sürede her defasında bir yıl için olmak üzere araştırma görevlisi kadrolarına atanıyorlar. Yüksek lisans ve doktorasını tamamlayan araştırma görevlilerinin kadroları ile ilişikleri kesiliyor. Daimi kadro alamayan araştırma görevlileri, araştırmalarını yaparken gelecek kaygısı, öğrencilikleri bittiğinde işsizlik sorunu ile karşı karşıya kalıyor. 

YÖK, nisan ayında “Doktora Öğretiminin İyileştirilmesi Çalıştayı”nın raporunu yayımladı.  Raporda, “normal süresinde mezun olan 50/d araştırma görevlilerine mezun olduktan sonra iş bulana dek bir yıl ek süre verilmelidir” denildi. Araştırma görevlileri ve eğitim sendikaları, YÖK’ün geçici istihdam ile sorunu çözmeye çalışmasına tepki gösterdi. 

“Sekiz yıl eğitim aldığı üniversite, araştırma görevlisini işsiz bırakıyor”  

Eğitim-Sen İstanbul Şubeler Şube Başkanı Beyzade Sayın, araştırma görevlilerinin daimi kadro olan 33/a ile istihdam edilmesi gerektiğini vurguladı. Sayın, YÖK’ün tutumunu eleştirerek, “İş güvencesi olmayan bir akademisyen istediği tez konusunu çalışamıyor. Akademisyen işsizlikle terbiye ediliyor. YÖK’ün çözüm önerisi, işsizliği körükleyecek. 35 yaşında doktorasını bitiren bir bilim insanı, tezini başarıyla savunuyor ve bu tez başarılı oluyor. Ardından ‘Çok başarılı bir iş yaptınız tebrik ederiz, doktor unvanını aldınız ama işsizsiniz’ deniliyor. YÖK’ün çözüm önerisinde, altı ay-bir sene başka iş bulan araştırma görevlisini istihdam edeceği anlaşılıyor. Lisanstan sonra sekiz yıl daha eğitim aldığı üniversite, araştırma görevlisini işsiz bırakıyor” dedi. 

“Danışmanımdan çok öğrenci işlerindeki memurlarla çalışıyorum”

Medyascope’a konuşan bir araştırma görevlisi, güvencesiz çalışma nedeniyle yaşadıkları sorunları anlattı. Araştırma görevlisi, 50/d ile çalışan akademisyenlerin iş yükü sorunu olduğunu belirterek şöyle konuştu:

Mezuniyet töreninde sandalye taşıyan araştırma görevlileri de oldu. Hocamla akademik meselelerle ilgili çalıştığımdan çok öğrenci işlerindeki memurlarla çalışıyorum. Çok fazla iş yükleniyor, bu nedenle zaten doktorayı bitirdiğinde birçok üniversitenin istediği şartları da sağlayamıyorsun. Bir çok 50/d’li asistan, idareden ya da hocadan bir iş geldiğinde ‘Bu iş bizim iş, yapmazsak ne olur? Kadro tehlikeye girer mi?’ diye düşünüyor. Görünmez bir baskı oluyor. Pek bir şeye itiraz etme şansı da olmuyor. Verilen her işi yapmak zorunda kalıyoruz. Muhalif bir öğrenciyseniz şartları sağlarsanız bile kadro alamayabilirsiniz. Lisanstan itibaren hesap edersek, 11-12 yıl üniversitede çalışıyorsunuz ve işsiz kalıyorsunuz.”

“11-12 yıl üniversitede çalışıyorsunuz sonuç işsizlik”

YÖK’ün yapmayı planladığı düzenleme ile 50/d’li araştırma görevlileri arasında beş kişiden bir kişiyi aynı üniversitede kadrosuna atamayı planladığını ancak bunun çerçevesinin net çizilmediğini belirten araştırma görevlisi, “Hangi beş, hangi bir belli değil. Ana bilim dalındaki beş kişi mi, yoksa bölüm, fakülte, üniversitedeki beş kişi mi? Burada bir karmaşa var. Akademisyenler rekabete zorlanıyor ve çalışmalarında iş birliği beklenmesi de zor bir şey” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.