Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çin’in “sıfır vaka” politikası kadınları çocuk sahibi olmaktan vazgeçiriyor

Çin devletinin koronavirüs salgını boyunca artan otoriter yönetiminin kadınları çocuk sahibi olmaktan caydırdığı ortaya çıktı.

Çin’de artan otoriter eğilimler sebebiyle çocuk sahibi olma planlarından vazgeçen kadınlardan biri de Claire Jiang. Jiang’ı vazgeçiren şey; bu yılın ilk aylarında Şanghay kentinde maruz kaldığı tam kapanma uygulamaları.

Nisan ayında salgın kurallarına uymadığı gerekçesiyle bir vatandaşa ve üç nesil boyunca ailesine ceza verilmesi tehdidi gündeme gelmişti. Koruyucu kıyafetler giyen yetkililer tarafından ortaya atılan bu tehdit Çin sosyal medyasında “son nesil biziz” etiketi ile protesto edilmiş, bu etiket daha sonra yasaklanmıştı.

Jiang, “Çocuklarımın hükümetin kapına gelip her istediğini yapabileceği bir yerde yaşamanın belirsizliğini çekmesini istemiyorum” diyen o vatandaşın sözlerini içselleştirdiğini belirtti.

Araştırmalar dünya genelinde salgınların ve ekonomik belirsizliklerin tarihte her zaman düşük doğum oranlarına yol açtığını gösteriyor. 

Ancak nüfusbilimcilere göre Çin’de“sıfır vaka” politikası sırasında uygulanan sıkı kontroller çocuk sahibi olma arzusunda düşüşe yol açmış olabilir. 

Şanghay başta olmak üzere pek çok bölgede insanların gelirlerini kaybetmesi, sağlık sistemine veya gıdaya erişim sorununu beraberinde getirmişti.

Çocuk ve yaşlılar da dahil insanların karantina merkezlerine gönderilmesi “sıfır vaka” politikasının uygulamaları arasındaydı.

Doğum oranları düşüyor 

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından temmuz ayında hazırlanan bir raporda, Çin’in 1,4 milyarlık nüfusunun önümüzdeki yıldan itibaren azalmaya başlayabileceğini belirtildi. Raporda ayrıca, Hindistan’ın dünyanın en kalabalık ülkesi unvanını seneye Çin’in elinden alacağı öngörüldü.

2050 yılında Çin nüfusunun 109 milyon kadar azalmış olacağını tahmin eden BM’nin, 2019 yılında hazırladığı nüfus tahmininde bu kayıp üçte bir oranındaydı. 

BM’nin Çin üzerine hazırladığı başka bir raporda ise koronavirüs salgınının ilk kez çocuk sahibi olacak çiftlerde uzun vadeli bir etki yarattığını ortaya koydu.

Kadınların finansal olarak güvende hissetmemesi, aşıların anne karındaki bebekleri etkileyebileceğine dair kaynağı belirsiz endişeler ve katı kısıtlamalar altında hamileliğin zorlukları gibi faktörlerin bunda rol oynadığı tahmin ediliyor. 

BM’nin Nüfus Kaynakları Çin Temsilcisi Justine Coulson, “Önümüzdeki yıl çocuk sahibi olmayı düşünen çiftler kesinlikle bu planlarını erteledi. Fazla emin olmayan çiftler ise belirsiz bir tarihe attı” yorumunda bulundu.

Teşvik politikaları sonuç vermedi

1980 ile 2015 yılları arasında tek çocuk politikası uygulayan Çin, nüfusunun azalmakta olduğunu kabul etmişti.  

Ülkenin 2021 yılında 1,16 olan doğum oranı, OECD’nin istikrarlı bir nüfus için öngördüğü 2,1 standardının çok altında olmakla beraber dünya üzerindeki en düşük oranlardan biriydi.

Çin makamları, geçen yıl boyunca vergi indirimleri, daha uzun doğum izni, genişletilmiş tıbbi sigorta, ev yardımı, üçüncü çocuk için para yardımı ve özel eğitimde indirimler gibi avantajlar sağladı.

Ancak YuWa Population Research isimli düşünce kuruluşunun şubat ayında yaptığı bir kamuoyu araştırmasına göre Çinli kadınlar tüm bunlara rağmen çocuk sahibi olma arzusunda dünyada sonuncu.

Nüfusbilimciler söz konusu avantajların yeterli olmadığını belirterek yüksek eğitim maliyetleri, düşük ücretler, oldukça fazla çalışma saatlerinin yanı sıra salgın politikaları ve ekonomik büyüme endişeleri gibi sorunlara çözüm bulunması gerektiğini söylüyor. 

Melbourne Üniversitesi’nden nüfusbilim profesörü Peter McDonald’a göre Çin’de düşük doğum oranları altında yatan sebeplerden biri de cinsiyet eşitsizliği.

Çin, doğum oranı istatistiklerinde Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) sıralamasında 146 ülke arasında 102. sırada yer alıyor.

25 yaşında bir finans analisti olan Jiahui Wu da bu görüşe katılıyor ve ekliyor: “Toplumun ‘iyi anne’ standartları oldukça katı. ‘İyi baba’ olmak ise çok daha kolay görünüyor. Ben iyi bir kariyere sahip olmayı tercih ederim.” 

Kaynak: Reuters

Derleyen: Alp Selim

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.