Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Serhat Güvenç yazdı: Ukrayna Savaşı’nda yeni evreye girerken

24 Şubat 2022’de Rusya’nın başlattığı işgalin altıncı ayı dolarken sahada inisiyatifin ilk kez Ukrayna’ya geçtiğine dair işaretler var. Güneyde Kherson’a yönelik bir Ukrayna karşı taarruzunun başlayacağı uzunca süredir ifade ediliyordu. Kherson’un geri alınması Ukrayna’nın denize çıkışını sürdürebilmesi açısından yaşamsal önemde. Yapılacağı adeta davul ve zurnayla ilan edilen bu karşı taarruz gerçekten de ağustosun son haftasına başlatıldı.

Ukrayna güçlerinin bu cephede bir Yıldırım Harbi yürüttüklerini söylemek mümkün değil. Taarruz yavaş yürüyor. Kaydedilen ilerleme de o ölçüde mütevazı. Harekat coğrafyasının özellikleri nedeniyle öncelik Kherson’da bulunan Rus güçlerinin takviye ve ikmal yollarını kapatmaya verilmiş gibi duruyor. Dinyeper Nehri üzerindeki köprülerin imha edilmesi için gösterilen gayret bu anlama geliyor. Bu cephede olup bitenler konusunda büyük sessizlik hakim. Daha önce yoğun ve neredeyse anlık bilgi ve görsel paylaşan açık istihbarat kaynakları kurudu. Görüşleri ve yorumları ilgiyle beklenen ve izlenen birçok “uzman” paylaşımlarına ara verdiler. Bu sessizliğin ardında yatan, Ukrayna’nın sahada yürüttüğü harekatı zora sokmama kaygısı, “stratejik iletişim” konusunda hangi tarafından üstün olduğunu tartışmasız biçimde ortaya koyuyor.  

Tüm dikkatler Kherson’a yoğunlaşmışken, Ukrayna kuvvetleri geçen hafta doğuda Harkov’a yönelik beklenmedik (baskın bile denilebilir) bir karşı taarruz başlattılar. Bu konuda rivayetler muhtelif. Ukraynalılar, ya başından beri asıl taarruzun hedefini gizlemek için dikkatleri güneye yoğunlaştırdılar ya da Rusya’nın güneye kuvvet kaydırmasının doğuda yarattığı zaafiyeti tespit edip bu cepheye yüklendiler. İkinci olasılık geçerliyse, Ukraynalılar’ın ortaya çıkan bu “fırsat”ın farkına varmasında ABD ve diğer NATO müttefiklerinden aldıkları istihbaratın önemli rol oynadığını da varsayabiliriz. Batı kaynakları, Ukrayna’daki Rus askeri harekatını yakından izleyen Rus bloggerların, Harkov’da aniden gelişen durumu nedeniyle umutsuzluğa kapıldıkları aktarıyor. İhtiyat payıyla izlemekte yarar var. Bu cephe çökerse, etkileri ta Donbas’a dek uzanabilir.

Ukrayna karşı taarruzu kısa sürede durdurulamadığı takdirde sahadaki durum hızlı biçimde Rusya’nın aleyhine dönebilir. Pek çok ülke, savaşta net bir tutum belirlemek için taraflardan birinin askeri bakımdan kesin üstünlüğünü kanıtlamasını bekliyor. Ukrayna’nın hamlesi nedeniyle önümüzdeki günlerde saflar iyice belirginleşebilir. Birkaç gün içerisinde askeri gelişmeler daha da ivmelenebilir. Bu durum, birçok başkenti arzu etmedikleri hatta hazır olmadıkları kadar kısa sürede siyasi tercihlerini netleştirmek zorunda bırakacaktır. Zira artık “denge” politikası izlemek için fazla zemin kalmayacaktır. 

Ukrayna’nın Rusya’yı yenmesi uzak bir ihtimalse de savaşın uzadığı her gün Kremlin’i siyasi hedeflerinden biraz daha uzağa düşürüyor. Harkov karşı taarruzu ile inisiyatifin Ukrayna’ya geçmesi, Avrupa kamuoylarında Putin’in bel bağladığı çözülmeyi geciktirebilir, hatta önleyebilir. Bu satırların yazıldığı sırada Almanya’nın, daha önce taahhüt ettiği 50 adet Gepard uçaksavar tankını nihayet Ukrayna’ya teslim ettiği haberi düştü. Ukrayna Savaşı, ittifakın “zayıf halkası” “eski Avrupa”nın itiraz ve tereddütlerinin giderek anlamını yitireceği bir evreye girdi. Yeni açılan evrede stratejik inisiyatif Ukrayna’da. Rusya artık savunan ve tepki veren tarafta. Savaşın hangi cepheye ne zaman yoğunlaşacağına Kiev karar veriyor, Moskova değil. 

Ukrayna’nın konumunun nasıl evrildiği çatışmada öne çıkan silah sistemlerindeki değişimden de izlenebilir. İnisiyatifin Rusya’da olduğu evrede, Javelin gibi tek kişi tarafından kullanılan tanksavar silahları kritik rol oynarken, bugün Sovyet mirası Mig-29’lara entegre edilen AGM-88 HARM anti-radyasyon füzesi gibi taarruz silahları göze çarpıyor. Oldukça sofistike bu silahın kullanılabilmesi için Ukrayna Hava Kuvvetleri’nin en azından mevzii hava üstünlüğüne sahip olması gerekir. Bu da bize aradan geçen sürede Rusya’nın tartışmasız hava hakimiyeti kuramadığını gösteriyor. Bir sonraki evrede Ukrayna’nın artık tamamen ABD yapımı savaş uçaklarını cepheye sürdüğünü görürsek şaşmayalım.

Sonuç olarak sahada ibre giderek Ukrayna lehine dönüyor. Rusya’nın elinde hala savaşın kaderini değiştirebilecek imkanlar var. Bunların devreye sokulması için seferberlik ilan edilmesi gerekiyor. Putin, bu kadar ileri giderse içeride neyle karşılaşır bilinmiyor. Ukrayna “özel askeri harekatı”ndan çıkaracağı zafere bel bağlayan bir otoriter lider için hiç de arzu edilmeyecek bir ikilem. 

Cephedeki üstünlükleri perçinlendikçe, Ukraynalılar, Rusya ile uzlaşma çağrıları yapanlara daha dirençle ve daha sert tepki gösteriyorlar. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde savaşın kaderini tayin edecek gelişmeler yaşanabilir. Rusya ile sıkı fıkı görünmek için pek uygun bir zaman değil. Barış müzakereleri için masa günün birinde mutlaka kurulacak. Bugün verilecek kararlar masanın hangi tarafında yer alınacağını da tanımlayacak. İyi düşünmek, hesaplı hareket etmek ve ihtiyatlı konuşmak zamanıdır. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.