Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erzincan-İliç’teki siyanür sızıntısı hakkında bakanlık açıklaması: “Çevre ve insan sağlığı için risk yok”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Erzincan-İliç’te Fırat Nehri kıyısında kurulu Çöpler Altın Madeni’nde meydana gelen siyanür sızıntısı hakkında en kapsamlı açıklamayı yaptı. Bakanlık tüm denetlemelerin gerçekleştirildiğini, yapılan analizlere göre “insan ve çevre sağlığı açısından herhangi bir risk bulunmadığını” belirtti. Bakanlık, Anagold Madencilik firmasına verilen Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararı hakkındaysa, “ÇED olumlu kararının iptali ancak yargı kararı ile mümkündür” dedi. Medyascope’a açıklamayı değerlendiren CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç ise ÇED olumlu kararının bakanlık tarafından, yargı kararına gerek olmaksızın iptal edilebileceği itirazında bulundu.

Erzincan’ın İliç ilçesinde, Anagold Madencilik şirketi tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni’nde 21 Haziran’da meydana gelen siyanür sızıntısının üzerinden yaklaşık üç ay geçti. Sızıntının anlaşılmasının ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, madendeki üretim faaliyetlerini durdurmuştu.

Bakanlık faaliyetleri durdururken, “İlave çevresel iyileştirme çalışmalarının tamamlandığı bakanlığımız denetim ekiplerince tespit edilene kadar tesisin faaliyet göstermesine izin verilmeyecektir” demişti.

İliç’teki madencilik faaliyetlerinin akıbetine ilişkin açıklama 22 Eylül 2022’de Anagold Madencilik şirketinden geldi.

Anagold Madencilik’ten yapılan açıklamada, siyanür sızıntısı sonrasında çeşitli iyileştirmelerin yapıldığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan gerekli izinlerin alındığı belirtildi. Şirket, İliç’teki madencilik faaliyetlerin yeniden başlayacağını açıkladı.

İliç’teki madencilik faaliyetleri hakkında henüz bir kamuoyu açıklaması yapmayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın konu hakkındaki en kapsamlı açıklaması ise CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’un yazılı soru önergesine verilen yanıtta yer aldı.

Bakanlık: “İnsan ve çevre sağlığı açısından risk yok”

Bakanlık, yapılan incelemeler sonucunda, siyanür sızıntısının insan ve çevre sağlığı için risk teşkil etmediği sonucuna varıldığını belirtti.

21 Haziran 2022’de meydana gelen ve 20 metreküp olduğu ileri sürülen sızıntı hakkında, bakanlık şu değerlendirmeyi yaptı: “22 Haziran 2022 tarihinde Erzincan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yapılan yazılı bildirim üzerine denetim ekiplerimiz bölgeye sevk edilmiştir. Yapılan denetim ve incelemeler neticesinde; yığın liç sahasına ait siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarında arıza sebebiyle basınç düşüşü olduğunun görülmesi üzerine tesis tarafından alanda yapılan kontrollerde, boru hattına ait kaynak noktasında kopma olduğunun, akabinde tesis tarafından acil müdahale çalışmaları kapsamında sahada bulunan besleme operasyonunun durdurulduğunun ve boru hattındaki solüsyon ile kirlenen alanlara gerekli kimyasallar ile müdahale edilerek buradaki kontamine olmuş malzeme toprak yüzeyden sıyrılarak geçirimsizliği sağlanan güvenli alana taşındığının tesis tarafından beyan edildiği ve proseste kullanılan yaklaşık 20 m3 olduğu beyan edilen solüsyonun saha içine ve dışına aktığı tespit edilmiştir.”

Bakanlık, çevre laboratuvarları tarafından alınan numunelerin incelendiğini ve numune sonuçlarının insan ve çevre sağlığı açısından risk taşıyan bir duruma işaret etmediğini savundu: “Denetimler esnasında Bakanlığımızca yetkilendirilmiş Çevre Laboratuvarı tarafından analizlerin yapılması amacıyla Bakanlığımız gözetiminde gerekli numuneler alınmıştır. Söz konusu numune sonuçları incelenmiş olup, insan ve çevre sağlığı açısından herhangi bir risk bulunmadığı tespit edilmiştir. Kirlenmiş Saha Değerlendirme ve İzleme Komisyonu’nun kurulması, sahanın en düşük kotundan yüzey altı toprak numunesi alınması ve son durumuna ilişkin gerekli tespitin ve takibin yapılması amacıyla Erzincan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğümüz talimatlandırılmıştır.”

CHP’li Öztunç: “Bakanlık, biz şirketle kendi aramızda çözdük, demeye getiriyor”

Yazılı soru önergesine bakanlık tarafından verilen yanıtı CHP’li Öztunç, Medyascope’a şöyle değerlendirdi: “Bakanlık, ‘Biz şirketle kendi aramızda çözdük’ diyerek konuyu kapatmaya çalışıyor. Ne kadar kimyasal sızdığı sorusunu bile şirketin beyanlarını referans göstererek yanıtlıyorlar. Aldıkları numuneleri nereden aldıkları, nerede ölçtürdükleri belirsiz. Tamamıyla üstü kapatılmış, kamuoyuna sus payı olarak birkaç aylığına faaliyet durdurulmuş bir organizasyonu görüyoruz. ‘Çevreye zararı yoktur, kamuya yansıyan zararı yoktur’ açıklamasının hiçbir dayanağı yok. Şirket tesis dışına da sızma olduğunu beyan ediyor. Tesiste şirket tarafından yüzeysel temizlik yapılmış bunun da masrafı şirket tarafından karşılanmış diye ‘Kamusal bir zarar oluşmamıştır’ demek, akıllara zarar bir cevap. Miktarı bilinmeyen miktarda kimyasal havaya, toprağa, suya sızdı. Yaşanılacak çevre ve sağlık zararlarını bakan akıl edemiyor demek ki!

Bakanlık “İptal için mahkeme kararı lazım” diyor, Öztunç itiraz ediyor: “Hukuka aykırı işlem iptal edilebilir”

CHP’li Öztunç’un, Erzincan-İliç’teki Çöpler Altın Madeni projesi için bakanlık tarafından verilmiş ÇED olumlu kararının iptal edilip edilmeyeceği konusundaki sorusunaysa bakanlıktan ilginç bir yanıt geldi. Bakanlık, Öztunç’a verdiği cevapta, madenin çalışabilmesi için gerekli olan ÇED olumlu kararının ancak mahkemeler tarafından iptal edilebileceğini ileri sürdü: “Bakanlığımız tarafından verilen ÇED olumlu kararına konu projenin değerlendirilmesi, bakanlığımız tarafından tek başına incelenen ve sürdürülen bir süreç olmayıp komisyon marifetiyle inceleme ve değerlendirme yapılarak kurum ve kuruluşların konusunda uzman temsilcileri tarafından incelenerek değerlendirilen ve karar alınan bir süreçtir. ÇED olumlu kararının iptali ancak yargı kararı ile mümkündür.”

CHP’li Öztünç, bakanlıktan gelen, “ÇED olumlu kararının iptali yargı kararıyla mümkün” açıklamasına da şöyle karşı çıktı: “Bir idari işlem hukuka aykırı olduğu anlaşıldığında geri alınabilir. Bakan hukuku bilmediği gibi idareciliği de bilmiyor. Bu bilgi, idareciliğin ABC’sidir. Bu yaşanan patlama, firmanın olması gerekenden daha fazla üretim yaptığı için gerçekleşti. Bir tehlike yaşandı ve Karasu ve Fırat havzaları boyunca büyük bir coğrafyayı sağlık, tarım ve gıda güvenliği yönünden tehdit ediyor. Yanlış bir karar vermişsiniz. Risk gerçekleştiğinde de süreci yönetecek yeterliliğiniz yok.”

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç’un yazılı soru önergesine, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından 8 Eylül 2022 tarihinde verilen yazılı yanıtın tamamı şöyle:

“Tesise ilişkin Bakanlığımız tarafından verilen; 16 Nisan 2008, 24 Aralık 2014 ve 7 Ekim 2021 tarihli ÇED Kararları bulunmaktadır. Maden sahasında faaliyet sırasında izlenecek tüm parametreler, izleme sıklıkları ve alınacak tüm önlemler; ÇED Süreci ile Çevre İzin ve Lisans Sürecinde belirlenmiş olup, Bakanlığımızca takip edilmekte ve değerlendirilmektedir. Bu doğrultuda, tesiste her ay 19 adet yeraltı, kaynak, su deposu ve çeşmeden, 8 adet yüzey suyu noktasından 1 adet yeraltı suyundan ve 1 adet de yüzey suyundan olmak üzere gerekli örnekler alınmakta ve çevresel açıdan izlenmektedir. Alanda sızdırmazlığa ilişkin gerekli tedbirlerin alındığı tespit edildikten sonra atık depolama izni verilmiştir.

21/06/2022 tarihinde yaşanan olayla ilgili olarak söz konusu firma tarafından 22/06/2022 tarihinde Erzincan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’ne yapılan yazılı bildirim üzerine denetim ekiplerimiz bölgeye sevk edilmiştir. Yapılan denetim ve incelemeler neticesinde; yığın liç sahasına ait siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarında arıza sebebiyle basınç düşüşü olduğunun görülmesi üzerine tesis tarafından alanda yapılan kontrollerde, boru hattına ait kaynak noktasında kopma olduğunun, akabinde tesis tarafından acil müdahale çalışmaları kapsamında sahada bulunan besleme operasyonunun durdurulduğunun ve boru hattındaki solüsyon ile kirlenen alanlara gerekli kimyasallar ile müdahale edilerek buradaki kontamine olmuş malzeme toprak yüzeyden sıyrılarak geçirimsizliği sağlanan güvenli alana taşındığının tesis tarafından beyan edildiği ve proseste kullanılan yaklaşık 20 m3 olduğu beyan edilen solüsyonun saha içine ve dışına aktığı tespit edilmiştir.

Söz konusu olay neticesinde yaşanan çevre kirliliğine istinaden Çevre Kanunu’nun 20’nci Maddesinin (v) bendi kapsamında 16 Milyon 441 Bin 440 TL para cezası uygulanmış ve Kanunun 15’inci Maddesi gereğince de ilave çevresel iyileştirme çalışmaları tamamlanıncaya kadar Faaliyetin Durdurulması kararı alınmıştır. Bununla beraber, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun ilgili maddeleri ve diğer suçlar uyarınca da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerekli tahkikat yapılmak üzere suç duyurusunda bulunulmuştur.

Denetimler esnasında Bakanlığımızca yetkilendirilmiş Çevre Laboratuvarı tarafından analizlerin yapılması amacıyla Bakanlığımız gözetiminde gerekli numuneler alınmıştır. Söz konusu numune sonuçları 08/06/2010 tarihli ve 27605 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş Sahalara Dair Yönetmelik kapsamında incelenmiş olup, insan ve çevre sağlığı açısından herhangi bir risk bulunmadığı tespit edilmiştir. Anılan Yönetmeliğin 19’uncu Maddesi çerçevesinde sahanın nihai durumunu belirlemek amacıyla Kirlenmiş Saha Değerlendirme ve İzleme Komisyonu’nun kurulması, sahanın en düşük kotundan yüzey altı toprak numunesi alınması ve son durumuna ilişkin gerekli tespitin ve takibin yapılması amacıyla Erzincan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğümüz talimatlandırılmıştır.

Diğer taraftan; Bakanlığımızca yapılan denetimler neticesinde, tesisin yığın liç doğu alanındaki taşma olan bölümde eski deforme malzemenin alandan kaldırıldığı, jeosentetik kil astar ve jeomembran malzemelerin serim işlemlerinin tamamlandığı; yığın liç batı alanındaki çalışmalara yönelik ise, deforme olan malzemenin toplanmasına ve yüzey suyu toplama havuzu inşası ve diğer proses kontrol, rehabilitasyon ve otomasyon, iyileştirme ve bakım onarım çalışmalarına devam edildiği tespit edilmiş olup, Bakanlığımızca sürece ilişkin değerlendirme ve takip işlemleri titizlikle sürdürülmektedir.

Yaşanan olay sonrası söz konusu tesise Çevre Kanunu’na istinaden “en üst sınır” olan 16 Milyon 441 Bin Türk Lirası idari para cezası uygulanmış, işletmenin faaliyeti durdurulmuş ve gerekli adli soruşturmanın yapılması için Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur. Tesiste meydana gelen kirlilikle ilgili temizleme çalışmaları firma tarafından yapılmıştır. Ayrıca alınan numune analiz ve benzeri ücretler 2872 sayılı Çevre Kanunu kapsamında kirleten öder prensibi çerçevesinde firma tarafında ödenmiş olup kamuya yansıyan zarar bulunmamaktadır.

Bakanlığımız tarafından verilen ÇED Olumlu Kararına konu projenin değerlendirilmesi, Bakanlığımız tarafından tek başına incelenen ve sürdürülen bir süreç olmayıp komisyon marifetiyle inceleme ve değerlendirme yapılarak kurum ve kuruluşların konusunda uzman temsilcileri tarafından incelenerek değerlendirilen ve karar alınan bir süreçtir. ÇED Olumlu Kararının iptali ancak yargı kararı ile mümkündür.

Anagold Madencilik San. Ve Tic. A.Ş.’ye ait projenin Bakanlığımızca yürütülen ÇED sürecinin tamamlanmış olduğu yapılan incelemelerde tespit edildiğinden, 29 Kasım 2019 tarih ve 30963 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yeterlik Belgesi Tebliği kapsamında uygulanması gereken herhangi bir ceza işlemi bulunmamaktadır.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.