Eski CHP’li, bağımsız İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, AKP’ye katıldığını duyurdu. Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Çelebi, kendisini AKP’ye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davet ettiğini belirterek, “Yoluma Cumhur İttifakı çatısı altında AK Parti’de devam edeceğim” dedi.
Ergenekon davası kapsamında beş yıldan uzun süre hapis yatan ve cezaevinden çıkınca CHP’ye katılan eski asker Çelebi, 2018’de CHP’den milletvekili seçilerek Meclis’e girmişti. Mehmet Ali Çelebi, Erdoğan’ın “karşı mahallede” siyaset yapanlardan kendi hareketine devşirdiği kişiler arasına girdi.
Ruşen Çakır, Erdoğan’ın devşirme hamlelerini son örnek üzerinden değerlendirdi.
Yayına hazırlayan: Gülden Özdemir
Merhaba, iyi günler. 6 Ekim günü, yani 5 gün önce yine hızlı ve kısa bir yorum yapmıştım. Başlığı: “Erdoğan’ın devşirme merâkı ve Metin Feyzioğlu olayı”ydı. 5 gün sonra başlık aynı; ama Metin Feyzioğlu’nun yerine Mehmet Ali Çelebi’yi koyduk. Yine bir devşirme olayı yaşıyoruz. Yarın AKP grubunda, Erdoğan tarafından kendisine rozet takılacak. Bugün AKP yöneticileri partiye giriş beyannâmesini imzâladıklarını söylediler. Kendisi de bayağı iddialı bir metinle AKP’ye katıldığını, AKP’nin adını geçirmeden, “Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a şükranlarımı sunuyorum” diye bir metinle bunu duyurdu.
Burada tabiî ilginç bir olay var. Bir fotoğraf çıktı karşımıza. Bu 2013 yılından, yer Hasdal Askerî Cezâevi. Ben de zamânında Hasdal’da 12 Eylül döneminde 1 seneye yakın kalmıştım. Ergenekon Dâvâsı’nda tutuklu olan Mehmet Ali Çelebi, Kezban Merey’le evleniyor. Nikâh şâhitlerinin birisi Kemal Kılıçdaroğlu, diğeri de Metin Feyzioğlu. Fotoğrafta gözükmeyen bir başka kişi de İstanbul Baro Başkanı Ümit Kocasakal — o da ulusalcı hareketin önde gelen sözcülerindendi. Feyzioğlu da o sırada Türkiye Barolar Birliği Başkanı’ydı. Sonuçta birleştiler. Mehmet Ali Çelebi ile Feyzioğlu’nun kaderi birleşti. Feyzioğlu şu anda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Erdoğan tarafından atanmış büyükelçi oldu ve Mehmet Ali Çelebi de AKP milletvekili oldu. Daha önce de söylenmişti; hattâ AKP’nin yıldönümünde katılacağı söylenmişti, ama olmamıştı. “Bağımsız olarak yola devam edeceğim” demişti ve şimdi, içinde FETÖ, PKK, Öcalan, Azerbaycan, sözde soykırım, savunma sanayi, Mavi Vatan vs. geçen bir açıklamayla geçti. Mehmet Ali Çelebi, zamânında kendisinin mağdur olduğu olayda Başbakan’ın Recep Tayyip Erdoğan olmasını bir şekilde önemsemeyerek, onun peşinden, onunla berâber ve Erdoğan’ın önümüzdeki seçimleri kazanıp kazanmayacağı belli değilken, gemiyi terk edenler beklenirken gemiye bindi ve bunu da herhalde “vatan millet” ile açıklayacaktır.
Ama işin bir boyutu var. İlginç bir detay var. O da Radyo Televizyon Üst Kurumu’nda siyâsî partilerin temsilcileri var. AKP’nin temsilcilerinden birisi olan Taha Yücel, ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı ve istifâ ettiği için yeri boşaldı. O boşalan yere aritmetik olarak bakıldığında İYİ Parti’nin bir temsilcisinin gelmesi gerekiyordu. Ama RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin bir türlü bu süreci işletmedi, hattâ RTÜK’ün CHP’li üyeleri bunu gündeme getirdiler. Ne oldu? Mehmet Ali Çelebi AKP’ye katılınca aritmetik tekrâar değişti ve kıl payı ikinci üyeliği tekrar AKP’nin alması kesinleşti ve AKP’den birisi oraya atanacak. Yani olayın “vatan millet” boyutunun dışında, bir de böyle RTÜK’teki dengeleri koruma boyutu da var ve belli ki bir pazarlık var. Mehmet Ali Çelebi ile AKP’nin yaptığı bir pazarlık var.
Olayın tekrar “vatan millet” yönüne dönecek olursak, bu olay bize bir kere daha, bu tür keskin çıkış yapan insanların o keskinliklerini sürdürmelerinin belli bir aşamada artık mümkün olmadığını ve birdenbire en büyük düşman olarak gördükleri saflara pekâlâ katılabildiklerini gösteriyor. Mâlûm, biliyoruz, silinen sosyal medya paylaşımları vs. var. CHP milletvekili iken yaptığı açıklamalar var. Bunların çoğu aransa neler bulunur. Ama bildiğimiz kadarıyla kendisi, Erdoğan’ı Türkiye’nin başına gelen en büyük sorunlardan birisi olarak gören birisiydi. Erdoğan’da pek bir değişiklik olduğu söylenemez. Birtakım siyâsî yönelişlerinde bekayı öne çıkartmış olabilir. Ama Erdoğan aynı Erdoğan. Ama görüyoruz ki bu kişiler, devşirilen kişiler aynı kişi olmuyorlar. Aynı kişi olduklarını iddia ediyorlar; ama burada çok ciddî bir saf değiştirme olayı var. Ama Metin Feyzioğlu olayında da vurguladığım gibi, belki de hep aynı yerdeler, aynı pozisyondalar. Pozisyonlarında pek bir değişiklik olmadan şu anda bu pozisyonun en iyi temsilinin AKP’nin MHP ile kurduğu ittifakta olduğunu düşünüyorlar.
Her neyse. Sosyal medyada Mehmet Ali Çelebi’nin bu yaptığı açıklamayı, “Vatana millete hayırlı olsun” diye paylaşmıştım. Bir kere daha söyleyeyim: Vatana millete hayırlı olsun. Bu “vatan millet” edebiyatıyla siyâsetin gidebileceği çok fazla bir yer olmadığını Türkiye çok gördü ve Mehmet Ali Çelebi olayında da tıpkı Metin Feyzioğlu olayında olduğu gibi, onlara çok inanan, çok güvenen, inançları nedeniyle daha temkinli, daha sâkin olanları ihânetle vs. suçlayanların yaşadığı hayal kırıklıkları da onlara kâr olsun diyelim. Söyleyeceklerim bu kadar, iyi günler.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
