Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Dolmabahçe Mutabakatı’ndan yeşil topa: Üstü çizilen Mahir Ünal’ın siyaset yolculuğu

AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, dün (31 Ekim) akşam saatlerinde görevinden istifa ettiğini duyurdu. Peki Ünal’ın siyaset yolculuğu ne zaman ve nasıl başladı? Medyascope‘tan Doğu Eroğlu derledi.

AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş 8. Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı’nda yaptığı konuşmada, “Tarihteki en sert kültürel devrim Türkiye’de yaşanmıştır. Mesela Fransız Devrimi her şeyi yıkmıştır ama lügate dokunmamıştır. Yine en sert devrimlerden bir tanesi Mao’nun Çin Kültür Devrimi’dir. Lügate dokunmamıştır. Ama maalesef bir kültür devrimi olarak cumhuriyet, bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” demişti.

Partisinin grup toplantısında isim vermeden Ünal’ı hedef alan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Cumhuriyetin Türk kültürüne, Türk diline, düşünme setlerimize zarar verdiğini iddia edenler talihsiz, tarifsiz ve temelsiz bir yanlışın pençesindedir. Önyargıların hükmüyle, ideolojik katılıklarla cumhuriyetin anlaşılması ve anlatılması mümkün değildir” diye konuşmuştu. Bahçeli’nin tepkisinin üzerinden çok zaman geçmemişti ki Ünal, dünkü (31 Ekim) AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ardından AKP Grup Başkanvekilliği görevinden affını talep ettiğini açıkladı.

Ankara’yı takip eden birçok isim Ünal’ın görevinden alındığını, bu tasarrufta etkili olanınsa Bahçeli olduğu görüşünde. Medyascope, Ünal’ın 2003’te başlayan siyaset yolculuğunu derledi.

AKP Siyaset Okulu’ndan seçim stratejilerinin oluşturulmasına

1966 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde doğan Ünal, 1991’de Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde 1997’de tamamladı. 1992’de lisans mezuniyetinden sonra bir süre öğretmenlik yapan Ünal, daha sonra siyasal iletişim konusunda danışmanlık hizmetleri vermeye başladı.

2005 itibarıyla bir süre İstanbul Ticaret Odası’nda müşavirlik görevinde de bulunan Ünal’ın AKP’yle yolu, partinin Siyaset Akademisi’nde verdiği derslerle kesişti.

Ünal’ın kendi biyografisinde yer alan ifadelere göre, 2004’ten bu yana AKP’nin seçim stratejilerini oluşturan ekiplerde görev yapmaya başladı ve bu tarihten itibaren tüm seçim kampanyalarında strateji belirlenmesinde etkili oldu.

Ünal, AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’na (MKYK) 2009’da girdi. AKP’nin 3. Olağan Büyük Kongresi’nde MKYK’ya seçilirken AR&GE Başkan Yardımcılığı görevine de getirildi. Aynı zamanda AKP Siyaset Akademisi Koordinatörlüğü görevini de üstlendi.

Haziran 2011’de Kahramanmaraş’tan AKP Milletvekili seçilen Ünal; Haziran 2015, Kasım 2015 ve Haziran 2018’de de Kahramanmaraş’tan milletvekili seçilmeyi başardı.

Dolmabahçe Mutabakatı fotoğrafındaki üçüncü isimdi

Ünal’ın AKP’deki siyasi kariyerinin en önemli anlarından biri, 2011’de başlayan ilk grup başkanvekilliği döneminde yaşandı.

Çözüm sürecinin en kritik dönemeçlerinden biri olarak kabul edilen Dolmabahçe Mutabakatı’nda AKP’yi temsilen Yalçın Akdoğan, Efkan Ala ve Ünal vardı.

28 Şubat 2015’te, o dönemde Abdullah Öcalan ile hükümet arasındaki diplomasiye katkı sağlayan İmralı Heyeti üyeleri (HDP milletvekilleri İdris Baluken, Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder), Dolmabahçe’de AKP’nin önemli isimleriyle bir araya geldi. Toplantıda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AKP Grup Başkanvekili Ünal ve Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı (Müsteşarlık 2018’de KHK yoluyla feshedildi) Muhammed Dervişoğlu bulunuyordu. Toplantıdan Öcalan’ın 10 gün içinde açıklama yaparak PKK için silah bırakma kararı alması çağrısı yapacağı duyurusu çıktı. Çözüm sürecinin sonraki aşamalarda nasıl yürütüleceği ve takip edileceğine ilişkin toplantıda oluşturulan ortak metinse Dolmabahçe Mutabakatı ismiyle anıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantıdan birkaç saat sonra yaptığı ilk açıklamada, silah bırakma çağrısı için, “Hasretle beklediğimiz bir çağrıdır” değerlendirmesini yaptı. Birkaç hafta sonra görüş değiştiren Erdoğan toplantı hakkında, “Ben oradaki toplantıyı da doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda hükümetin başbakan yardımcısıyla şu an parlamento içinde olan bir grubun yan yana o resmi vermesini ben şahsen doğru bulmuyorum” diye konuştu.

Dolmabahçe Mutabakatı toplantısında AKP adına yer alan isimlerden Yalçın Akdoğan, 2014-2016 döneminde yürüttüğü başbakan yardımcılığı görevinin ardından AKP’de üst düzey bir görev üstlenmedi. Akdoğan halen AKP Ankara Milletvekili olarak TBMM’de.

Aralık 2013’te İçişleri Bakanlığı görevine gelen Efkan Ala ise Ağustos 2016’da görevinden istifa etti ve uzun süre AKP içinde önemli bir görevde bulunmadı. 2018’de Bursa’dan AKP Milletvekili seçilen Ala, Kasım 2020’de AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi.

Mahir Ünal da AKP Grup Başkanvekilliği görevinden alınmasının ardından partide ya da kabinede kritik herhangi bir rol üstlenmemesi halinde, Dolmabahçe Mutabakatı fotoğrafına girip kızağa çekilen üçüncü ve son isim haline gelebilir.

Yeşil Küre karmaşası

24 Kasım 2015-24 Mayıs 2016 döneminde Kültür ve Turizm Bakanı olarak görev yapan Ünal, iki dönem AKP Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlendi ve bir dönem de AKP Sözcüsü olarak görev yaptı.

Kamuoyunda yeşil top uygulaması” diye anımsanan AKP Sosyal Medya Etik Kuralları’nın mucidi de Ünal’dı.

1 Mayıs 2020’de AKP Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Ünal tarafından açıklanan, sosyal medya kullanımında AKP taraftarları tarafından uyulacağı taahhüdünde bulunulan 12 etik kural arasında şunlar bulunuyordu:

  • Saygılı, hakaret ve nefret söylemi barındırmayan bir dil ve üslup kullanılması
  • Diğer kullanıcıların özgürlük alanlarını kısıtlayacak, saldırgan tutumlar içeren paylaşımlardan kaçınılması,
  • Kullanıcıların kişilik ve görüşlerine saygılı olunması,
  • İnsan onurunun temelinde yatan özel yaşamın gizliliği hakkının ihlal edilmemesi,
  • Sözlü şiddet ve tehdit içerikli paylaşımlarda bulunulmaması,
  • İfşa, taciz ve siber zorbalık oluşturan eylemlerin yapılmaması,
  • Şeffaf olunması, sosyal medya mecralarında, anonim hesaplar kullanmayarak açık kimlikle, gerekli hukuki sorumluluğu üstlenerek ve gerçek kişiler olarak bulunulması,
  • Sahte isimler üzerinden paylaşımlarda bulunan hesaplara itibar edilmemesi, bu hesapların görünürlüğünün artırılmaması,
  • Kimi hassas dönemlerde toplumda infial yaratacak, genel bir korku ve endişe iklimi oluşturacak paylaşımlardan kaçınılması, paylaşımlarda sağduyunun korunması,
  • Teyide muhtaç bilgilerin gerçekliğinden emin olunmadan paylaşılmaması, bilgilerin doğruluğu için meselenin muhataplarının, resmi kurum ve kuruluşların açıklamalarının takip edilmesi, manipülasyon ve yalana prim verilmemesi,
  • Alıntı yapılıyorsa, bilginin alıntılandığı kaynağın referans gösterilmesi,
  • Toplumsal ahlaka aykırı içerik oluşturulmaması ve bu tarz içeriklerin yayılmaması.

Bu taahhüde uymayı kabul eden sosyal medya kullanıcıları kısa süre içinde profillerine yeşil küre ve Türk bayrağı simgelerini ekledi ancak kampanya AKP taraftarları ile toplumun kalanı arasındaki kutuplaşmada bir değişiklik yaratmadı.

AKP Merkez Yürütme Kurulu üyelerinin bir kısmı da kampanyaya kayıtsız kaldı.

Başak Demirtaş’a yönelik cinsiyetçi hakaretler yönelten bir sosyal medya kullanıcısının da profilinde yeşil küre kullandığının görülmesi üzerine kampanya eleştiri bombardımanına tutuldu. Kampanyayı başlatan Ünal, bir süre sonra amaçlarına ulaştıklarını açıklayarak kampanyayı sonlandırdı.

İkinci grup başkanvekilliği dönemi: Ekonomik krizi önemsizleştirme çabaları

Ünal’ın Mart 2021’de başlayan ve önceki gün sona eren ikinci AKP Grup Başkanvekilliği dönemi ise oldukça tartışmalı geçti.

Ünal bu dönemde, ekonomik krizi önemsiz göstermek için yaptığı değerlendirmeler yüzünden birçok kez kamuoyundan tepki gördü. Bu değerlendirmelerin en çok hatırlananları arasındaysa bir çiftçinin cebindeki iPhone 6 marka telefonla dalga geçişi, ekonomik krizin faturasını Gezi Parkı eylemlerine kesmesi ve ziyaret ettiği bir öğrenci evinde gördüğü sucuğu refah göstergesi olarak kabul etmesi bulunuyor.

Şubat 2021: Çiftçinin cebinden çıkan iPhone 6

Ünal, Şubat 2021’de TV5’te katıldığı bir programda seçim gezileri sırasında yaşadığı bir olayı anlattı. Ünal, hayat pahalılığı ve tarım politikalarından şikayet eden bir vatandaşın cebinden iPhone 6 çıkmasına şaşırdığını şu sözlerle paylaştı:

“Bir delikanlı geldi. Bana, ‘Bizi mahvettiniz, bizi öldürdünüz. Çiftçi şu durumda…’ dedi. Ben de 14 yaşına kadar çiftçilik yapmış birisiyim. Üzerinde beyaz bir gömlek var. Cebinde bir telefon var. Dedim ki ‘Telefonunu alabilir miyim’. iPhone 6. Dedim ki ‘Telefonu kaça aldın?’. Dedi ki ‘3,400 lira mı, 4,500 lira mı…’. Dedim ki ‘Kaç taksitle aldın?’. 24 taksitle aldım’ dedi. ‘Bunun internet paketi de var mı?’ dedim. ‘Var’ dedi. ‘Ayda kaç para ödüyorsun buna?’ dedim. ‘Ayda 450 lira ödüyorum’ dedi.”

Aralık 2021: “Gezi olaylarını az bile abartıyoruz”

Kahramanmaraş’ta yeni organize sanayi bölgelerinin oluşturulması projeleri hakkında Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen bir programa katılan Ünal, ekonomik kriz ile Gezi Parkı eylemleri arasında kurduğu bağı şöyle özetlemişti:

“Şimdi bize diyorlar ki ‘Siz Gezi olaylarını çok abartıyorsunuz’. Hayır, Gezi olaylarını az bile abartıyoruz. Gezi’de hatırlayın, Türkiye tam olarak bu kısır döngüyü kırmıştı. Ne olmuştu Gezi’de? Faizler 4.6’ya düşmüştü, enflasyon 6’ya düşmüştü, IMF’ye olan borcumuzu ödemiştik, ihracatımız 186 milyar dolarlara çıkmıştı, üç tane büyük proje açıklamıştık. Adamlar ‘Mesele ağaç değil?’ derken aslında doğru söylüyorlardı. Mesele ağaç değildi, mesele Türkiye’nin ekonomik olarak faize bağımlı, dolarizasyona bağımlı, kura bağımlı, hasılı ekonomik olarak dışa bağımlı bir modelden çıkma arifesine gelmişti Türkiye”.

Nisan 2022: Menemen içinde sucuk şaşkınlığı

Ünal, Ramazan ayı sürerken Kahramanmaraş’taki bir öğrenci evine sahur için konuk oldu. Öğrencilerle sohbet ettikten sonra mutfağa girip oradaki hazırlıklara katılan Ünal, ocağın üzerinde duran tavanın içinde sucuk görünce yanındaki basın mensuplarına, “Bunlar menemenin içine sucuk katmışlar ha! Az önce şikayet etmiyor muydu bunlar?” diye konuşmuştu.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.