Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Kara para nedir, nasıl aklanır? Türkiye gerçekten bir kara para cenneti mi?

Mafya, suç örgütleri, uyuşturucu ticareti, dolandırıcılık… Bu tabirler artık Türkiye için hiç yabancı değil. Son yıllarda Türkiye’de yakalanan ya da öldürülen mafya liderlerinin ülkeye hangi yollardan nasıl geldiği sorgulanırken suç örgütlerinin yasadışı yollardan elde ettiği, kamuoyunda kara para olarak bilinen kazancın nasıl dolaşıma sokulduğu, yani “aklandığı” da merak konusu. Peki kara para olarak adlandırılan şey nedir, nasıl elde edilir, nasıl aklanır, hukuki yaptırımları nelerdir? 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Her türlü kara paranın ülkeye girmesine göz yumdular” diyerek Türkiye’nin bir kara para cennetine döndüğünü dile getirmişti. Türkiye’ye “temiz para” getireceğini savunan ve Londra ziyaretini de bu şekilde tanımlayan Kılıçdaroğlu, İngiltere ziyareti sırasında yaptığı açıklamada “Görüştüklerim arasında tefeci yok, borç yok, hele hele uyuşturucu baronları hiç yok” demişti. Peki kara para derken ne kastediliyor?

Kara para, yasadışı faaliyetler sonucu elde edilen maddi kazanca verilen genel isim. En yüksek meblağda kara para çoğunlukla uyuşturucu ticareti, silah kaçakçılığı ve insan ticareti ile elde ediliyor. Bunun yanı sıra, başlangıçta paranın kaynağının yasal faaliyetle oluşması ancak daha sonra sahte fatura düzenlenmesi ile vergi teşviklerinden yararlanmak ve vergi kaçakçılığından elde edilen kazanç da kara para olarak tanımlanıyor. 

Kara para aklaması nedir?

Kara paranın aklanması, yasadışı faaliyetlerden elde edilen gelire yasal görünüm kazandırılarak piyasaya sokulması anlamına geliyor. Kayıt dışı paraya legal görünüm kazandırılmaması halinde uluslararası veya ulusal denetim mekanizmalarının bu parayı tespit etmesi soruşturma başlamasına neden oluyor. Dolayısıyla kara paranın kaynağının kasıtlı olarak gizlenmesi gerekiyor. 

Türkiye’de kara parayı tespit eden başlıca kurum, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK). 1997’de faaliyete başlayan ve doğrudan bakana bağlı olarak çalışan MASAK’ın görevleri şöyle sıralanıyor:

“Suç gelirlerinin aklanmasının, terörizmin finansmanının ve ekonomik güvenliğe yönelik risklerin ortaya çıkarılması ve önlenmesi kapsamında gelişmeleri izlemek, önlemler geliştirmek, analiz, araştırma ve inceleme yapmak.”

Kara para aklama yöntemleri

MASAK’ın internet sitesinde para aklama yöntemleri şöyle anlatılıyor:

“Para aklama bu ülkelerde mevcut finansal kuruluşlar (özellikle bankalar) veya paravan şirketler (shell companies) aracılığı ile olabiliyor. Genellikle ise gayrimenkul satın alımlarıyla kayıt dışı para dolaşıma sokuluyor. Ülkemiz gündemini 80’li yıllarda uzunca bir süre meşgul eden ve asıl olarak haksız vergi iadesinde kullanıldığı için eleştiri konusu yapılan hayali ihracat aklama işleminde de kullanılabilir. Buna göre değeri çok düşük veya hiç olmayan bir mal ihraç edilmiş gibi gösterilir ve buna uygun olarak fatura düzenlenir.”

MASAK’a göre kara para aklama yöntemleri ise şunlar:

“Yerleştirme” aşaması, MASAK’ın tabirine göre “Aklayıcılar için en zor, yetkililer için en kolay aşama.” Bu aşamada suçtan elde edilen gelir finansal sisteme sokuluyor. Bu aşamadaki yöntemleri MASAK şöyle detaylandırıyor:

Kara para aklamanın cezası

Kara para aklamaya ilişkin verilecek cezalar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama” başlıklı 282. maddesinde düzenleniyor. Buna göre kara para aklamanın cezası iki yıl ile yedi yıl hapis arasında değişiyor. 

2000 yılında dönemin MASAK Başkanı Nejat Coşkun, kara para aklama suçuna yönelik cezaların çok yetersiz kaldığını söylemişti. Kara para aklama suçlarının en zorlu kısmı ise işlemlerin delillendirilmesi.

Türkiye gri listede

Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’in kara para trafiğini izleme ve tespit etmeden sorumlu komiteleri bulunuyor. En kapsamlı yazılı metin ise 2003’te oluşturulan İzleme, Tarama ve Aramaya Yönelik Wolfsberg Bildirgesi. OECD’ye bağlı Mali Eylem Görev Gücü (FATF), uluslararası alanda kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele etme iddiasını taşıyor. Kurum, “sistemik yaptırımlardan kaçınma, kara para aklama ve terörün finansmanı ile ilgili endişeler” nedeniyle geçen sene Türkiye’yi ilk kez “gri listeye” almıştı. 1989’da kurulan ve Türkiye’nin 1991’de üye olduğu FATF, Türkiye’yi bu yıl da gri listede tuttu. 

Gri liste, kara para aklama ve terörün finansmanı konusunda eksiklikleri bulunan ve risk içeren ülkelerin “yakın gözetim” (increased monitoring) altında tutulması anlamına geliyor. Bu listeye alınan ülke kendisi hakkında aynı kurum tarafından hazırlanan rapordaki eksikleri gidermesinin ardından listeden çıkarılabiliyor. Örneğin Nikaragua ve Pakistan geçen ay bu listeden çıkarıldı. 

Bildirimler arttı 

Suç gelirlerinin aklanması konulu bildirimler beş yılda iki buçuk kat arttı. 2021’de MASAK’a 511 bin 26 kişi hakkında bildirim gönderildi. MASAK’ın 2021 faaliyet raporuna göre son beş yılda sonuçlandırılan dosyalarda toplam 13 bin 391 kişinin ismi geçiyor.

SBK ve Burhan Kuzu

Türkiye’de kara para aklamaya ilişkin iddialar zaman zaman gündeme geliyor. Özellikle organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in bazı iddiaları kamuoyunda hâlâ tartışılıyor. Bu iddiaların birinde Peker, Bosphorus Otel’de eski AKP Milletvekili Burhan Kuzu ile buluştuğunu belirtmiş ve şunları yazmıştı: “İran eski Cumhurbaşkanı Haşimi Rafsancani’nin akrabası Roya Abidini’nin İskenderun serbest limanında kayıt dışı çok yüksek miktarda nakit parası olduğunu (nakit para konteynerde eşya olarak görünüyordu), sonrasında bu bayana koruma sağlamamız yönünde ricada bulundu.”

1 Kasım 2020’de koronavirüs nedeniyle hayatını kaybettiği açıklanan Burhan Kuzu’nun İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ile aynı sofrada fotoğrafı da çıkmıştı.

SBK hakkındaki suçlamalar

Kamuoyunda bilinen ve kara para aklamakla suçlanan isimlerin belki de başında ABD’de tutuklu bulunan Sezgin Baran Korkmaz geliyor. 10 ayrı dolandırıcılık suçu ve yargıya müdahale suçlamalarıyla ABD’de toplam 225 yıl hapis cezasıyla yargılanan Korkmaz’a yöneltilen en büyük suçlama ise kara para aklama iddiası. Korkmaz, eski iş ortakları Kingston kardeşler ve Lev Dermen’in ABD Hazinesi’ni dolandırarak elde ettikleri yaklaşık 511 milyon doların 133 milyon dolarını aklamakla suçlanıyor. 

2018’de tutuklanan Kingston kardeşler, 21 Temmuz 2019’da suçlarını itiraf edip ABD Hazinesi’ni dolandırarak elde ettikleri söz konusu paranın bir kısmını Korkmaz’ın şirketleri üzerinden Türkiye’de akladıklarını söylemişti. Korkmaz hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tamamladığı soruşturmada da kara para aklama suçlamasıyla yedi yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor. Sezgin Baran Korkmaz’ın avukatı Volkan Dülger ise müvekkilinin, söz konusu paranın suçtan kaynaklandığını bilmediğini savunuyor. 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.