Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

“Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisinin 7. yıldönümü: “Özgürlüklerimizi savunmaya, hakikati aramaya devam edeceğiz”

Barış Akademisyenleri’nin, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildirisinin 7. yıldönümünde bir açıklama paylaşıldı. Açıklamada, Bizler ağaca, canlıya, akla düşman bir zorbalığa karşı hak ve özgürlüklerimizi savunmaya, özgür bilimsel eğitim ve araştırma için vicdanımızı dinlemeye, hakikati aramaya ve ifade etmeye devam edeceğiz denildi.

İnsan hakları savunucuları ve dayanışma akademileri, 11 Ocak 2016’da bin 128 akademisyenin imzasıyla yayımlanan “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildirinin 7. yıldönümünde yazılı bir açıklama paylaştı.

“2016’da savunduğumuz ilkeler hâlâ savunulmayı hak ediyor”

Açıklamada, “11 Ocak 2016’da biz bin 128 akademisyen, sistematik hak ihlallerini eleştiren ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ başlıklı bildiriyi imzaladık. Barış istedik, adalet talep ettik, hakikati öğrenme hakkını savunduk. Bildirinin kamu ile paylaşılmasının hemen ardından gelen tepkilere ve tehditlere rağmen imzacı sayımız 2 bin 212’ye çıktı. Hatta toplumun pek çok farklı kesimi destek imza metinleri yayınlayarak bize ve barış çağrımıza sahip çıktılar” denildi.

“2016’da savunduğumuz ilkeler hâlâ savunulmayı hak ediyor” denilen açıklamada şöyle devam edildi:

“Şehirlerin, kültürel birikimlerin, aidiyetlerin, insan yaşamının değersizleştirildiği bir yıkım sürecine itirazımızı dile getirdik. Bizim barış çağrımıza ise hak ihlalleri ile yanıt verildi. Kimilerimiz gözaltına alındı, tutuklandı, tehdit edildi, yaşadığı şehri terk etmeye zorlandı. Diğerlerimiz hakkında disiplin soruşturmaları ve adli soruşturmalar açıldı, yetmedi sosyal güvenlik kayıtlarına düşülen şerhlerle başka işlerde çalışmamız bile engellendi. Coğrafyamızın trajedileri haline gelmiş sürgün, ölüm, kan banyosu tehditleri, hapis ve yoksulluktan biz de payımıza düşeni aldık. Oysa aradan geçen onca yıla rağmen imzalarımızın çıkış noktası haklılığını koruyorken, bugün 2016’da savunduğumuz ilkeler hâlâ savunulmayı hak ediyor.”

“Bilim ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmak suç değil”

Aradan geçen yılların siyasi yargılamalar, emekliliğe-istifaya, imza çekmeye zorlama, iş sözleşmelerinin feshedilmesi, açığa alınma, yıldırmalarla geçtiği belirtilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“822 imzacı akademisyen ‘terör örgütü propagandası yapma’ suçlamasıyla ceza mahkemeleri önünde yargılandı. 2019 yılında AYM’nin Barış Bildirisi’ne imza atmanın ifade özgürlüğü kapsamında olduğuna hükmetmesiyle beraat ettik. Buna rağmen kamu/vakıf üniversitelerinde çalışan imzacı akademisyenlerden 406’sı OHAL Kanun Hükmünde Kararnameleriyle akademik görevlerinden ömür boyu çıkartıldılar.

Yedi yıl sonra bugün, bu kez, barış akademisyeni, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklu yargılandığı bir davanın duruşmasının yapıldığı 11 Ocak tarihinde, tarihe bir kez daha kayıt düşüyoruz; bizi açlıkla, yoksullukla, siyasi yargıyla terbiye etmeye çalışanlara dayanışma ve hak savunusu ile yanıt veriyoruz.

Bu coğrafyada yaşayan halklara, ağaca, çocuğa, kadına, bilim ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmak suç değil, onurlu bir görevdir. Aynı zamanda bunlara hasım olan herkese hatırlatıyoruz; hangi kurumsal siyaset dengesi, seçim sonucu ve yürütme olursa olsun, bilimsel akademik araştırma ve ifade özgürlüğünü, barışı, doğayı ve emeği savunmaya devam edeceğiz.

Bizler, ağaca, canlıya, akla düşman bir zorbalığa karşı hak ve özgürlüklerimizi savunmaya, özgür bilimsel eğitim ve araştırma için vicdanımızı dinlemeye, hakikati aramaya ve ifade etmeye devam edeceğiz.

Bu yolda dayanışma içinde bir araya geldiğimiz hapsedilen hak savunucularının, İçişleri Bakanı tarafından isimleri verilerek hedef gösterilen barış imzacısı arkadaşlarımızın ve Şebnem Korur Fincancı’nın yanında olduğumuzu teyit ediyoruz.

Sadece işini değil, huzurunu, sağlığını, fiziki özgürlüğünü ve yaşamını yitiren arkadaşlarımızı unutmuyoruz. Biat etmemek için özgür aklımızı yitirmeyeceğiz. İnadımızdan, direnmekten ve birbirimizden vazgeçmeyeceğiz. Türkiye’ye barış, akademiye özgürlük gelene kadar.”

Açıklamaya imza atan kurumlar şöyle:

  • BİRARADA Bilim, Sanat, Eğitim, Araştırma ve Dayanışma Derneği
  • Ankara Dayanışma Akademisi
  • Eskişehir Okulu
  • İnsan Hakları Okulu
  • İzmir Dayanışma Akademisi
  • Kampüssüzler
  • Kocaeli Dayanışma Akademisi
  • Kültürhane
  • BAK-Almanya Derneği
  • Türkiye’deki Barış Akademisyenleri ve Hak Savunucuları ile Dayanışma Derneği-Fransa (SUP-DDHT)

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.