Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Işın Eliçin yazdı: Beyaz balon düştü, tırmanmakta olan ABD-Çin geriliminden kim ne fayda sağlayacak?

Askeri keşif amacıyla kullanılan ve düşmanın yenilmesine katkı verdiği için tarihe geçen ilk balon Fransızların 26 Haziran 1794’te Fleurus Muharebesi sırasında uçurdukları “L’Entreprenant” (Girişimci). ABD ordusunun üç gün süren seyahatini izledikten sonra 4 Şubat’ta füzeyle vurup Güney Karolina açıklarında düşürdüğü Çinli balon ise, neden olduğu -şimdilik- diplomatik krizle tarihe geçecek.

Her şeyden önce, sahip olduğu son derece gelişmiş uydu teknolojisinden yararlanmak yerine, hele de Rusya’nın Ukrayna işgali nedeniyle Soğuk Savaş dönemini anımsatan bir kutuplaşmaya taraf olmadığı iddiasında olan Çin’in, baş rakibi ABD’yi gözetlemek için çıplak gözle görülebilen bir hava aracı kullanması çok tuhaf ve kesinlikle olağandışı.

Üstelik Çinli balonun seyahat takvimi ve rotası da son derece manidar: ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’ın 5-6 Şubat için planlanmış Pekin ziyaretinin hemen öncesinde, Alaska ve Kanada üzerinden ABD’nin Idaho eyaletine giren, sonra da özel füzelerin depolandığı Malmstrom Hava Kuvvetleri Üssü’nün Montana eyaletinin üzerinde gezinen balon, Çini yetkililere göre meteorolojik ölçüm için sivil amaçlarla uçurulmuştu ve ABD’nin hava sahasına da yanlışlıkla girmişti. Amerikalı yetkililer ise istihbarat toplamak üzere gönderilmiş askeri bir gözetleme balonu olduğunu iddia ederek Blinken’ın ziyaretini iptal ettiler.

“Acaba Pekin yönetimi Blinken gelmesin diye mi gönderdi balonu?” diye sormadan edemiyor insan. İşin tekniğini bilenler, yere daha yakın ve daha yavaş seyrettikleri için balonların uydulardan alınanlara göre daha iyi fotoğraflar çektiğini söylüyor ama görüntü kalitesini iyileştirmek adına, aranızda husumet bulunan bir ülkenin hava sahasını ihlal etmeye değer mi şüpheli. Hele de üst düzey bir ziyaret öncesinde yapmak bunu, bile bile lades hissi veriyor.

Blinken’ın ziyaretinde, iki başat güç arasında Tayvan başta en sürtüşmeli konular gündeme gelecekti. İngiliz the Guardian gazetesinin Washington temsilcisi Julian Borger, “Bu durum ya sol elin sağ elden bihaber olmasıyla açıklanabilir ya da olası tansiyon düşürücü etkisi nedeniyle Blinken’ın ziyaretini bilinçli bir tercihle sabote etmeyi amaçladılar” diye yazmış. Yani Borger, Şi Jinping’in ABD-Çin ilişkilerinde gerilimin yatışmasını istemediğini ima etmiş.

Gazeteci makalesinde Pekin’in ABD’nin vereceği askeri ve siyasi tepkileri test etmeyi amaçlamış olabileceğini de yazıyor:

Belki de amaç, askeri tepkiyi izlemek, balonun ne kadar çabuk tespit edileceğini ve savaş uçaklarının ne kadar çabuk devreye gireceğini görmekti. Pekin için siyasi tepkiyi izlemek de ilginç olabilir. ABD Savunma Bakanlığı’na göre Çin, Trump yönetimi sırasında Amerikan semalarına üç balon göndermiş, herhangi bir askeri tepkiyle karşılaşmamıştı. Pekin Biden’ın cesaretini sınamak istemiş olabilir”.

Nitekim bu kez muhalefette olan Cumhuriyetçiler de Biden’ın cesaretini sorgulamaya başlayarak büyük tepki gösterdiler ve BBeyaz saray üzerinde balonun düşürülmesi için büyük baskı kurdular. Mississippi Senatörü Roger Wicker örneğin, “Çin Komünist Partisi’nden (ÇKP) bir casus balonunun varlığına itiraz etmeden önce tüm kıtanın üzerinde dolaşmasına izin vermek, Beyaz Saray için feci bir zayıflık göstergesi” dedi.

Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi’nden yine Cumhuriyetçi bir senatör olan Thom Tillis ise balonun düşürülmesi ardından tweet attı:

Artık bu utanç verici olay sona erdiğine göre, Biden yönetiminin karar alma süreci konusunda yanıtlara ihtiyacımız var. Komünist Çin’in Amerikan egemenliğini çiğnemesine günlerce göz yumuldu. ÇKP’nin gelecekteki provokasyonları ve ihlallerine karşı daha iyi hazırlanmamız lazım.

Blinken muhtemeldir bu tepkiler nedeniyle de ziyaretini ertelemek zorunda kaldı. Gerçi herşeye rağmen Pekin’e gitmesi gerektiğini, ABD’in kararlılığını yüz yüze görüşmelerde ortaya koyması gerektiğini savunanlar ve Blinken’ı bunu yapmadığı için eleştirenler de var.

Balonun düşürülmesiyle birlikte kriz de tırmanışa geçti. ABD’yi derhal protesto eden Çin “Bu tutum uluslararası normlara aykırı, yanıt hakkımız saklıdır” açıklaması yaparak, hafiften tehditkar üsluba geçti. ABD’nin de enkazı inceleyip nasıl bir teknolojiye sahip olduğunu öğrendikten sonra itham dozunu yükseltmesi beklenebilir. Buna karşılık Çin de balonun enkazının iadesi için bastıracak ve gerilimi sürdürecektir.

Amerikan ordusunun 1940’larda ve 1950’lerde Sovyetler Birliği üzerinde birçok benzer balonu uçurduğu biliniyor. İlerleyen yıllarda balonların yerini U-2 olarak bilinen yüksek irtifa casus uçakları aldı. Hatta 2001 yılında Çin’le ABD arasında, Hainan Adası üzerinde uçarken inmeye zorlanan bir casus uçağı krizi de var. Pilot ve uçağın (parçalarına ayrılmış halde) ABD’ye iade edilişine kadar epey gerilimli bir süreç yaşanmıştı.

Başta da yazdığım gibi her hâlükârda tuhaf bir vaka ile karşı karşıyayız. Sosyal medyada hem ABD’nin hem de Çin’in muhipleri karşı tarafı savaş bahanesi yaratmaya kalkışmakla suçluyor. Tırmanan gerilim iç kamuoylarının tepkisi ve siyasi güçlerinin sınanması bakımından Şi’nin lehine Biden’ın aleyhine sonuçlara gebe görünüyor.

Şöyle ki: ABD’nin “haksız” ithamı karşısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın literatüre soktuğu tabirle “diklenmeden dik duran” bir lider imajı, Covid politikası nedeniyle ilk kez bu kadar sert protestolarla karşılaştığını izlediğimiz Şi’nin iç politikada elini güçlendirecektir. Buna mukabil, Trump’ın ayak sesleri eşliğinde yavaştan seçim atmosferine girilmişken, güvenlik konusunda zaaf gösteren bir lider imajı Biden’a ve Kongre’nin her iki kanadında azınlığa düşmüş Demokratlara epey puan kaybettirebilir.

Daha bir de ikinci balon var. Pentagon, Latin Amerika üzerinde uçan ikinci balon için, ilki ile birlikte “Çin’in gözetleme için kullandığı askeri filonun parçası” açıklaması yaptı. İddialarına göre, Pekin’den söylendiği gibi rüzgarın estiği yere gitmiyorlar, küçük motorlar ve pervaneler aracılığıyla uzaktan kumada ile manevra yaptırılarak hedefe uçabiliyorlar. Kriz daha ne kadar tırmanabilir, enkaz incelemesinden çıkacak sonucu da beklemek gerekecek.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.