İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, bugün (10 Şubat) depremin yıkıma neden olduğu illerden Adıyaman’da çadır kentleri ziyaret etti ve vatandaşla konuştu. Çadır kentlerdeki tuvaletlerin azlığına dikkat çeken Akşener, 1999 Gölcük Depremi’ni hatırlattı. Çocukların güvenliğinin önemine de değinen Akşener, ateş düşürücü ilaçların bölgede eksik olduğunu da belirtti.
İYİ Parti’nin organize ettiği sahra hastanesinde basın açıklaması yapan Akşener, muhalefetin halkın avukatı olması gerektiğine inandıklarını söyledi: “Bizim sizin sesinizi duyurmak gibi bir görevimiz var. İktidarın da sizin problemlerinizi çözmek gibi bir görevi var. Onların işi çok. Biz o sesi, proje yapıp iletmek zorundayız.”
“Salgın hastalıklardan korkuyoruz”
Sahadaki izlenimlerini anlatan Akşener, şunları söyledi:
“Gıdaya erişim kolaylaştı. Orada bir sorunumuz yok. Suya erişim çok zorluydu. Orada da sorunumuz yok ama şu anda iki derin problem var. Birisi barınma, ona bağlı ısınma. Tüpler üzerinden hem ısınma, hem aydınlanma hem de yemek pişirmeye dair bir çalışma var. Onu sahadan aldığımız bilgiler ışığında kendisine (Cumhurbaşkanı Erdoğan) ben iletmiştim. Dolayısıyla bu başladı. Şimdi ilaç. Salgın hastalık çıkacağından korkumuz var. Ben 99 depremini yaşamış bir insanım. O günle bugün arasında bir fark var. O gün yazdı, bugün kış. Isınma ve barınmaya dair eksiklerimiz var. Bunların acilen tamamlanması lazım. Bir diğer konu da tuvalet ihtiyacı. Kadınlar bunu söyleyemiyor ama tuvalet ihtiyacı çok üst seviyede. Kadınlar açısından bu iş çok zor. Bir çadır kente gittik, güzel ama iki tuvalet yapmışlar. Buna zaman ayrılması gerekiyor.”
“Böyle dönemlerde çocuklar çalınır”
Anne ve babasını kaybetmiş çocuklarla özel olarak ilgilenilmesine gerektiğine işaret eden Akşener, “Böyle dönemlerde çocuk çalınır. Organ için çalınır, satılmak için çalınır, başka şeyler için çalınır. Annesini, babasını kaybetmiş çocukları Allah rızası için devletin kurumlarına teslim edin. Diyelim ki ulaşamadınız, bizi arayın, biz teslim edelim. Lütfen, çok rica ediyorum; küçük çocukların peşinde olacaksınız” diye ekledi.
“Yangından mal kaçırmak gibi bir telaşımız yok”
Akşener şöyle devam etti:
“İnşallah yaraları sarma konusunda daha iyi olabiliriz. Milletimizin feraseti, irfanı, yardımlaşma duygusu inanılmaz. ‘Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için’ anlayışımız tecelli etti. Bunu hep beraber görüyoruz. Bu da çok önemli ve değerli. Bu milletin bir mensubu olmaktan çok gurur duyuyorum ama bu dönemde bir şey görüldü. Ben aynı esnaf gezer gibi geziyorum. Partimi esnaf dükkanlarının içinde hiç övmedim, bir başka partiyi yermedim. Sadece dinledim ve ilettim. Burada da öyle geziyorum. Biz yangın söndürmek üzere geziyoruz. Yangından mal kaçırmak gibi bir telaşımız yok. Şunu söylemek zorundayım; bu tek adam sistemi, partili cumhurbaşkanlığı sistemi kurumlarımızın içini boşaltmış, kurum diye bir kavram kalmamış, devlet aklı diye bir kavram kalmamış. Buna bağlı olarak da liyakat ortadan kalmış. Bugün sadece sizin aracılığınız ile iletiyorum. Günü geldiğinde elbette daha farklı açıklamalar da yapacağız.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Hedef gösterilen gönüllüler
Deprem mağdurlarına yardım ulaştıran gönüllülere yönelik tepkilere de sert çıkan Akşener, sosyal medya hesabından şu mesajı paylaştı:
Gönüllü olarak depremzedelere yardım götürmeyi amaçlayan insanlara teşekkür edeceğinize, bir de utanmadan hedef mi gösteriyorsunuz?
— Meral Akşener (@meral_aksener) February 10, 2023
Dolduramadığınız eksikliklerin kapatılmasından bu kadar rahatsız olmayın!
Gün birlik günü ise; artık bırakın da bu enkazı hep birlikte kaldıralım.