Bugün 24 Şubat 2023. Geçtiğimiz yıl bugün, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, komşusu Ukrayna’ya geniş çaplı “özel bir askeri operasyon” başlattıklarını açıkladı. Putin, Ukrayna’yı işgal girişimiyle Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra en büyük savaşı tetikledi. 365 gündür devam eden savaşta Putin’in istediği olmadı, Kiev “üç günde” düşmedi. Savaşın bilançosu çok ağır. Bağımsız kaynaklardan edinilen bilgilere göre Rus tarafı savaşta 100 bin ila 200 bin arasında; Ukrayna tarafı ise 100 bin civarında asker kaybetti. Peki ufukta müzakere görülüyor mu? Uzmanlara göre iki ülke arasında bir barış masasının kurulması şu an zor, yorum yapmak içinse yaz aylarını beklemek gerekiyor.
Medyascope Dış Haberler Editörü Senem Görür ve Medyascope yorumcusu Işın Eliçin, savaşın 365. gününde konukları TEPAV Avrupa Birliği Çalışmaları Merkezi Direktörü Nilgün Arısan Eralp, Kadir Has Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serhat Güvenç ve Soli Özel ve Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Senem Aydın-Düzgit ile Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin uluslararası sistemde yarattığı etkiyi, Avrupa’nın savaştaki tutumunu, Türkiye’nin “dengeli politikasını” ve Putin’in bu savaşı daha ne kadar sürdürebileceğini değerlendirdi.
Senem Aydın-Düzgit, savaş sırasındaki Birleşmiş Milletler (BM) oylamalarına dikkat çekti. Özellikle gıda enflasyonu gibi sorunlardan her ülkenin olumsuz etkilendiğini vurgulayan Aydın-Düzgit, barışın sağlanmasına yönelik diğer ülkelerin tutumunun ise liberal uluslararası düzenin geleceğiyle ilgili olduğunu dile getirdi:
“Bu düzende hak ettiği adaletin sağlanmadığını düşünen ve kendisine statü arayan pek çok ülke kendisini farklı şekilde konumlandırmaya başladı.”
“Savaşın hedefleri konusunda Batı’da da görüş birliği yok”
Savaşın hedefleri konusunda Batı’da da bir görüş birliği bulunmadığını söyleyen Aydın-Düzgit, düşüncesini şöyle detaylandırdı: “Batı Avrupa’da Ukrayna’nın da tavizler vererek barışa gidebileceğine dair görüş var. Kuzey, Orta ve Doğu Avrupa’da ise Kırım dahil Rusya bütün Ukrayna topraklarından çekilmeden barışın sağlanamayacağına dair bir tutum var.”
Aydın-Düzgit, Avrupa’nın her yaptırım paketinde daha çok zorlandığını, yaptırımların Rusya ekonomisini çökertmediğini ve Rusya’nın hâlâ pek çok ülkeyle ticari ilişki kurabildiğini söyledi.
“Savaş Kasım 2024’e kadar uzayabilir”
Çin’in devreye girmediği bir çözümÜN bulunmasının zor olduğunu belirten Soli Özel, ”Çinliler keşke devreye girse, bunun için Çin ve ABD arasında daha makul bir diyaloğun kurulması gerekir. Çin olmazsa savaş Kasım 2024’e kadar sürebilir ve bu tarihe kadar Batı Ukrayna’yı ayakta tutabilir mi emin değilim” dedi.
Serhat Güvenç ise Ukrayna’ya gönderilen tanklar ve yapılan askeri yardımların savaşın gidişatını değiştirecek boyutta olmadığını, Putin’in savaşı uzatma konusunda kararlı olduğunu söyledi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Putin’in bu savaşı sürdürme ısrarında bir değişiklik yok”
“Ukrayna’ya verilecek tank sayısı savaşın kaderini değiştirecek boyutta değil. Rusya’nın olası büyük taarruzunda tanklar Ukrayna’ya büyük bir mobilizasyon sağlayacak. Ukrayna eski Sovyet sistemlerini kullandığı için bu sistemlerin yedek parçasını Batı üretemez. Uçaklar için de benzer bir durum söz konusu. Kimse savaşın kısa sürede hatta bir sene içinde biteceğini beklemiyor. Çok uzun süreceği düşünülüyor, bu artık kaynak ve azim savaşına dönüştü. Putin’in bu savaşı sürdürme ısrarında bir değişiklik düşünülmüyor.”
“Avrupa, Ukrayna tekrar toprak bütünlüğünü sağlamadıkça savaşın bitmesini istemiyor”
Nilgün Arısan Eralp ise Avrupa’nın bir ateşkes anlaşmasına sıcak bakmadığını, ateşkes sağlandığı takdirde de ortak bir politika geliştirmekte zorlanacağını dile getirdi:
“Avrupa söylem düzeyinde ateşkes istemiyor. Bunu isteyen Küresel Güney. Avrupa, Ukrayna tekrar toprak bütünlüğünü sağlamadıkça savaşın bitmesini istemiyor. Macron’un dediği gibi Rusya’nın kaybetmesini istiyor. Ateşkes sağlansa bile Avrupa’nın Ukrayna’yı Rusya’ya karşı güçlü kılması ve yeniden yapılandırması gerekiyor. Buna yeterli kaynak sağlanabilecek mi, AB ortak bir politika uygulayabilecek mi?”