Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin 19. günü. İnanması zor ama çadır olmadığı için 19 gündür gecelerini dışarıda, arabada, serada geçiren insanlar var. Şehrin pek çok noktasında hâlâ tuvalet yok, hijyen büyük sorun. Bugün Kırıkhan ve Defne’nin depremde nispeten daha az zarar görmüş, merkeze uzak köyü ve mahallelerini gezdik.
Kırıkhan ve Defne’nin köylerinde durum
Hatay’a depremin ilk iki-üç günü yeterli yardım ulaşmadı, daha sonra merkeze oldukça fazla miktarda ve her türlü yardım ulaştı ancak büyük bir koordinasyonsuzlukla bu yardımlar gerektiği gibi dağıtılamadı. Şimdi ise yardımlar ve bölgede çıkan sıcak yemek azalmış durumda. Burada merkezden bahsetmiyorum ama merkezden uzak köy ve mahallelerde artık sıcak yemek çıkmıyor ya da sıcak yemek çıkan noktalar bu köylere ve mahallelere uzak.
Bugün sizlere yıkım ve ölüm anlatmayacağım. Hayatta kalanların mücadelesini, ayağa kalkmaya çalışırken yetkililerden bir türlü görmedikleri desteği anlatacağım.
Bugünkü Hatay ziyaretimize Kırıkhan’daki Barbaros Mahallesi’nde başladık. Bu mahallede çoğunlukla Romanlar yaşadığı için mahalle, Roman mahallesi olarak biliniyor. Mahallede çok az aile kalmıştı, çadır bulabilenler evlerinin önünde çadır kurmuş, bulamayanlar kendi imkânlarıyla naylon ve tahta kullanarak yaptıkları çadır benzeri barakalarda ve üstüne naylon serdikleri at arabalarında kalıyordu.
Mahallede konuştuğum kadınlar biraz önce bahsettiğim gibi ilk iki-üç gün yardım gelmediğini, daha sonra yaklaşık bir hafta kadar erzak yardımı yapıldığını, sabah, öğle ve akşam sıcak yemek çıktığını ancak şimdi ise yemek almak için başka bir yere gitmeleri gerektiğini söyleyip mahallede artık yardım ve erzak olmadığını eklediler. Mahalleli bana ayrıca devlet yetkilileri tarafından bir şişe su yardımı dahi yapılmadığını, gelen bütün yardımların gönüllülerden ve Roman derneklerinden geldiğini söylediler. Çadırı olmayan kişiler aslında yaklaşık on gün kadar önce AFAD’a başvurmuşlar ve AFAD onları sıraya aldığını söylemiş, mahalleli hâlâ bekliyor.
Hijyen sorunu
Hijyen büyük bir sorun, mahalleyi terk etmeyen ailelerin fazla sayıda çocuğu var, bu çocukların sağlıklı besine ve temiz suya erişimi oldukça sınırlı. Videolu röportaj yapmak istediğim kadınlar mahallenin erkekleri ile konuşmam gerektiğini kendilerinin ne konuşacaklarını bilmediklerini söylediler. Biraz zaman geçirip sohbet ettikten sonra, depremden bu yana yaşadıkları sorunları anlatmaya başladılar. Bir kadın bana depremden on gün sonra bir kere duş aldığını ancak hasarlı evinde duş aldığı için çok korkup tedirgin olduğunu söyledi ve kadınlarla çocukların tuvalet ihtiyaçlarını bu hasarlı evlerde giderdiğini belirtti.
Barbaros Mahallesi’nde naylon ve tahtadan yapılmış çadırda yaşayan yurttaşlardan biri, yürüyemeyen, 97 yaşındaki bir kadındı. Bana deprem gecesi torunlarından birinin kendisini sırtını atıp dışarı çıkarttığını anlattı. Depremin ilk gününden beri çadırda kalan bu yurttaşa gelini ve torunları bakıyor. Hasta olduğu için canının hiçbir şey çekmediğini söyleyen kadına, “Peki canın ne çekiyor?” diye sordum, şu yanıtı aldım: “Gönlüm et istiyor, portakal istiyor, pirinç pilavı istiyor.”
Bu kadına bakan ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan torunuyla konuştum. Babaannesinin tekerlekli sandalyesinin kırık olduğunu, bu nedenle çok zorluklar çektiklerini, ailenin erkeklerinin babaannesini sırtlayıp tuvalet için eve götürdüğünü, yetişemedikleri zaman babaannesinin tuvaletini altına kaçırdığını anlattı ve yeni bir tekerlekli sandalyenin iş yüklerini çok azaltacağını ekledi.
Daha sonra Defne’ye geçtik. Defne’deki köyler ve merkeze uzak mahalleler, depremde ağır hasar almış merkezlerden gelen çok sayıda depremden kurtulan yurttaşı misafir ediyordu. Ancak yetkililerin bakış açısına göre bu köy, mahalleler teknik olarak ağır hasarlı olmadığı için öncelik sırasında daha sonra geliyor. Hal böyle olunca hem merkezlerden gelen insanlar hem de köylü ve mahalleliler çadıra, temiz suya, hijyen ürünlerine erişemiyor.
Aknehir Köyü de bahsettiğim köylerden biri.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.