Ruşen Çakır: “Mehmet Şimşek ve Fatih Erbakan, Erdoğan’ın kazanamayacağını düşündükleri için teklifini reddetmiş olabilirler”

Yeniden Refah Partisi, Cumhur İttifakı’na katılmayarak seçimlerde Fatih Erbakan’ı cumhurbaşkanı adayı gösterdi. Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de dün (20 Mart) AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü ve aktif siyasete dönmeyeceğini söyledi. Medyascope Yayın Yönetmeni Ruşen Çakır, Yeniden Refah Partisi’nin ittifaka katılmamasını ve Şimşek’in kendisine yapılan teklifi reddetmesini değerlendirdi.

Bir süredir eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonominin başına getirileceği iddiaları gündemdeydi. Şimşek dün (20 Mart), Cumhurbaşkanı Erdoğan ile AK Parti Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Görüşmenin ardından Twitter hesabından paylaşımda bulunan Şimşek, aktif siyasete dönmeyi düşünmediğini söyledi.

“Erdoğan’ın kazanabileceğini düşünseydi kabul ederdi”

Şimşek’in, Erdoğan’ın teklifini reddetmesinin önemli olduğunu söyleyen Çakır, “Geminin yola çıkamayacağını görüyor olmaları lazım. Mehmet Şimşek’in böyle bir şeye cesaret edebilmesi bile başlı başına önemli. Eğer iktidarın kazanabileceğini düşünebilseydi bence tereddütsüz kabul ederdi. Tabii ki burada şöyle bir husus var: Ekonominin başına geçirilse bile Erdoğan onu rahat bırakmaz. Belki de cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, yani üst düzey bir görev teklif edildi… Ama girmedi, risk aldı o anlamda. Ama daha büyük bir riski almak istemedi” dedi.

“Erdoğan kazanırsa ve bir daha çağrılırsa kabul eder”

Mehmet Şimşek’in Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi ile hareket etmesinin beklendiğini anlatan Çakır, “Benim bildiğim Mehmet Şimşek’in, Ali Babacan ilk partiyi kurduğunda onunla birlikte hareket etmesi bekleniyordu ve DEVA Partililer de Şimşek’in özel sektörde çalıştığı için yükümlülükleri olduğunu, ama o sözleşmesi bittikten sonra kendileriyle olacağını söylemişlerdi, birkaç kişi birden. Sonra adı hep iktidarla birlikte birkaç kere anıldı. Şimdi galiba şöyle bir şey var: Sonuçta eğer Erdoğan kaybederse, Babacan ve arkadaşları, DEVA Partisi belli bir yer tutarsa, Mehmet Şimşek’i de çağırırlarsa herhalde gelir diye tahmin ediyorum” diye konuştu.

Çakır şöyle devam etti: “Erdoğan kazanırsa bir daha Mehmet Şimşek’i çağıracağını düşünmüyorum ama kazanır, bir daha çağırırsa bu sefer kabul eder. Buradaki temel husus bence Erdoğan’ın kazanamayacağını düşünmesi. Eğer böyle düşünüyorsa an itibarıyla bence isabetli bir tercih yapmış.”

Erdoğan’ın kaybetmesi durumunda Yeniden Refah Partisi’nin de kaybedeceğini söyleyen Çakır, “Yeniden Refah Partisi’nin önü bir ölçüde açık. Çok yüksek oy oranları gözükmese de bir damar var. Bir diğer husus çok ciddi popülizm yapıyor Yeniden Refah Partisi. Mesela aşı karşıtlığı, nafaka karşıtlığı, LGBTİ+ karşıtlığı gibi sağ popülizmi tam damardan bir şekilde yapıyor ve belli bir kitleyi orada kontrol edebiliyor. Belli bir oy alabilecek gibi gözüküyor. Ama en önemlisi, eğer Erdoğan kaybederse yeni dönemde AKP’den dağılabilecek kesimlerin bazılarını çekebilir. Onun için bence böyle bir tercih yapmak işine gelebilir. Yani Erdoğan’ın kaybetmesi durumunda Yeniden Refah Partisi de kaybetmiş olacak” dedi.

Ruşen Çakır, AKP’nin içerisinde de Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılma ihtimalinin rahatsızlık yarattığını söyledi, “Bir diğer boyut daha var: Kadın meselesi. Kadın hakları karşıtı politikaları, AKP içerisindeki kadın haklarını savunan insanları isyan ettirdi. Bakan Özlem Zengin’i de öyle. Bir iddiaya göre Erdoğan’ın kızlarından en az birini de öyle. AKP’nin bile kabullenemeyeceği pozisyonlar almak zorunda kalabilirlerdi” diye konuştu.

Çakır, HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na katılma ihtimalini de değerlendirdi:

“Erdoğan, HÜDA PAR’ı da Cumhur İttifakı’na katmak istiyor. Kendisine cumhurbaşkanlığı seçimlerinde desteği aldı. HÜDA PAR’ın ona getireceği Güneydoğu’da belli bir miktar oy olabilir ama çok ciddi bir şekilde, özellikle MHP’yi rahatsız edecek ya da her türlü Türk milliyetçisini rahatsız edecek birtakım yaklaşımları var Kürt meselesinde. Onun ötesinde Hizbullah’ın geçmişi var. Hizbullah’ın en büyük eylemi Gaffar Okkan’ın yanındaki koruma polisleriyle birlikte katledilmesi. Böyle bir şeyi yapmış olan hareketin, bir şekilde uzantısı gibi olan bir partiyle işbirliği yapmak, çok ciddi bir risk.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.