Şimdiye dek her seçimde ipi AKP’nin göğüslediği kentte, gencinden yaşlısına hemen herkesin ortak talebi değişim… Değişim rüzgarının 14 Mayıs’ta sandığa yansıyıp yansımayacağını kestirebilmek için Medyascope ekibi Balıkesir’in Kuvayi Milliye Meydanı’ndaydı. İYİ Parti lideri Meral Akşener’i seçmenle buluşturan meydanda, Akşener’in gelmesine yakın hatırı sayılır bir kalabalık toplanmıştı.
Kamera & Kurgu : Özgün Özgül
Ancak o kalabalık Akşener’in söyleyeceklerinden çok bir arada olmaya ve kendi aralarında seçimin kritiğini yapmaya odaklanmıştı. Dahası CHP’li seçmen de meydandaydı… Kiminin pahalılıktan, kiminin işsizlikten yakındığı meydanda ağızlardan dökülen ortak talep ise “değişim”.
Yıllar boyu meydanlarda seçmene kulak veren ve çok sayıda miting izleyip kentlerin nabzını tutan bir haberci olarak yüksek sesle dillendirilen “değişim talebi”ni seçim meydanlarında yaklaşık 21 yıldır ilk kez duyduğumu fark ettim. İlk duyuşum 2001 yılına dayanıyor… Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Siirt’teki konuşması sonrası hüküm giyen Recep Tayyip Erdoğan, cezaevinden çıktıktan sonra bir yandan parti kurma çalışmalarına, diğer yandan ülkeyi karış karış gezmeye ve ortada henüz seçim bile yokken dağ dere tepe demeden mitingler yapmaya başlamıştı. Kaderin cilvesine bakın ki, Erdoğan’a eşlik eden isimlerden biri de kuruluş hazırlığında partiye katılan Meral Akşener’di.
Karadeniz kentlerini hatta köylerini ve yaylalarını bir seçim otobüsüyle karış karış gezdikleri o dönem tarlalardan da değişim talebi yükseliyordu, köy ve kasabalardan da. Akşener tam da kuruluş aşamasına gelindiğinde partiyle yollarını ayırsa da, Ankara’nın kulak ardı ettiği o ses, 2002 yılında kendisini duymayan siyasi aktörleri devre dışı bırakarak Erdoğan’ı siyasi yasağına rağmen önce Başbakanlık ardından Cumhurbaşkanlığı koltuğuna taşıdı. Aradan 21 yıl geçti. Ve ben 21 yıl sonra ilk kez aynı talebi yeniden duydum.
“Tarih tekerrür eder mi?”
Peki “21 yıl sonra yeniden yankılanan talep, tarihin tekerrür edeceğine işaret eder mi, sandıkta 21 yıl önceki rüzgar eser mi?” sorusu bir kenarda dursun, dönelim Balıkesir’e…
Kentin ilginç bir siyasi profili var. 2015 yılında Ankara’ya sekiz vekil gönderen kentteki milletvekili sayısı, 2018 yılında bir artarak dokuza yükseldi. 2015’te dört vekil çıkaran AKP, 24 Haziran 2018’de bu sayıyı beşe çıkardı. CHP daha önce aldığı üç vekilliği korurken, MHP ise elindeki tek vekilliği 2018’de İYİ Parti’ye kaptırdı. 2019 yılında da AKP, İYİ Parti’nin adayından yüzde 1 oy fazla alarak Balıkesir Belediye Başkanlığı’nı da kazandı.
14 Mayıs’a böyle bir aritmetikle gelen kentte bugün hava tersine dönmüş gibi görünüyor. Belirleyici nedenlerden biri pahalılıktan, işsizlikten yakınanların artık yeni bir arayış içinde olması, diğeri ise aday profili… Bugün Akşener’in Balıkesir’de sırtını dayadığı isim Erdoğan’ın belediye başkanı olduğu dönemde doktorluğunu yapmış, AKP’nin kuruluşuyla birlikte çekirdek halkada yerini almış bir isim: Turhan Çömez. 22. dönemde AKP’de milletvekilliği de yapan Çömez, Erdoğan’la ilk ciddi krizi ABD’nin Irak işgalinde bir dönüm noktası olan 1 Mart 2003’te tezkere oylamasında ‘Hayır’ dediğinde yaşadı. Sonrasında yolsuzluklar ile ilgili çıkışlarıyla çatlak daha da büyüdü ve partiden ihraç edildi. O süreç Çömez’in 12 yıl boyunca İngiltere’de yaşaması ve Ergenekon davasından yargılanmasıyla son buldu.
Kaderin cilvesi… Erdoğan’ın partisinin kuruluş aşamasında birlikte yürüdüğü Meral Akşener ile bir dönem en yakınındaki isimlerden biri olan Turan Çömez’in yolları Balıkesir’de kesişti… Çömez’in “Göreceksiniz Balıkesir’de büyük bir sürpriz olacak” dediği Kuvayi Milliye Meydanı’ndaki kalabalık giderek arttı, sıra Akşener’e geldi… Akşener Erdoğan’ı bir kez daha “Sol elinde bebek katili var sağ elinde Gaffar Okkan’ın katilleri var“ diye eleştirirken, meydandan yükselen ‘yuh’ seslerine de adres olarak sandığı gösterdi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Aynı anda bir başka köşede de vekil hesapları yapılıyordu. Önce MHP, ardından İYİ Parti’den belediye başkanı seçilen ve üçüncü durağı olan AKP’den birinci sıradan aday gösterilen İsmail Ok’un AKP içinde estirdiği olumsuz rüzgarı da hesaba katanların aritmetiğine göre, bu tablo ile CHP ve İYİ Parti’nin sevilen adaylarıyla yan yana konulduğunda 14 Mayıs’ta Balıkesir’de dengeler değişebilir.
“Cumhurbaşkanlığı yarışı bıçak sırtı”
Balıkesir’deki Cumhurbaşkanlığı yarışında hakim olan görüş ise “Kılıçdaroğlu mu, Erdoğan mı?” sorusunun cevabını belirleyecek olan kararsız seçmenin sandık başında vereceği karar… Nedeni de Kılıçdaroğlu ile Muharrem İnce arasında gidip gelen ve oranı yüzde 2 civarında olduğu tahmin edilen genç seçmenin varlığı. Üniversiteyi Balıkesir’de Uludağ Üniversitesi’ne bağlı Necatibey Eğitim Fakültesi’nde okuyan ve coğrafya öğretmeni olan eşi ile de burada tanışan İnce’yi ‘damat’ olarak görüp sempati duyanlar da var. Ve alacağı olası oy Kılıçdaroğlu’na puan kaybettirebilir…