Kılıçdaroğlu’ndan sığınmacılar videosu: “Suriye, AB ve BM ile protokol yapacacağız”

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu kez sığınmacılarla ilgili bir video yayınladı. Çözüm önerilerini anlatan Kılıçdaroğlu, Akdeniz Havzası’ndaki susuzluk riskine ve iklim mültecileri meselesine de dikkat çekti.

“Fırat ve Dicle önümüzdeki 20 yıl içinde kuruma riski ile karşı karşıya kalacak”

Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasına sosyal medyadan da devam ediyor. Kılıçdaroğlu, bu kez sığınmacılarla ilgili bir video yayınladı. “Sığınmacılarla ilgili son kez karşınızdayım” diyen Kılıçdaroğlu, sığınmacı konusunun ırkçı bir zemine taşınmaması gerektiğini vurguladı. Sorunun ırk değil, temelde bir kaynak sorunu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Kimseyi korkutmak değil amacım ancak açık konuşmam gerekiyor. Bütün analizler gösteriyor ki önlem almazsak Fırat ve Dicle önümüzdeki 20 yıl içinde kuruma riski ile karşı karşıya kalacak. Bu durum sadece Türkiye’nin Gündeydoğu bölgesinde tarımın zarar görmesi hidroelektrik santrallerin işlevini kaybetmesi ve ciddi bir susuzluk yaşanması anlamına gelmiyor. Hem Türkiye hem güney komşularımız Suriye ve Irak’ta yaşayan toplam 60 milyondan fazla insanın kıtlık ve susuzlukla karşı karşıya kalması demek. Önlem almazsak Suriye ve Irak’tan aç mültecilerin Türkiye’ye akın etmesi demek. Türkiye, suyu, enerjisi, altyapıları kendi insanının ihtiyaçlarını yanıt verebilecek durumda değil. Tüm bunların üzerine ülkemiz böyle bir yükü daha fazla kaldıramaz. İnanın mümkün değil, bunu çözmek zorundayız” dedi.

“Suriye’deki meşru hükümetle protokol yapacağız, AB ve BM bu protokole dahil olacak”

Avrupa Birliği’nin tutumunu eleştiren Kılıçdaroğlu, çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:

“Eğer Türkiye kendi altyapısını, suyunu kaybederse Avrupa şunu anlamak zorundadır ki bırakın bu sığınmacıları ve kaçakları barındırmayı Türkiye’nin vatandaşlarını dahi tutamayız. Avrupa Birliği, ‘rüşveti verdim kurtuldum’ kafasından çıkmak zorundadır. Açık söylemek gerekiyor ki Türkiye geniş Akdeniz Havzası ve tüm Avrupa için bambaşka bir vizyon çizmek zorundadır. Bakın Akdeniz havzası iklim krizini en şiddetli yaşayan bölge. Bu havza tüm dünyadan yüzde 20 daha fazla ısınıyor. Aynı ekosistemi paylaşan 500 milyon insandan bahsediyoruz. Bu yüzden Akdeniz havzası ülkelerine liderlik etmek zorundayız. Sığınmacı, kaçak sorununu da bu büyük meselenin bir parçası olarak okumalıyız. Hep beraber oturup bu sorunu çözeceğiz. Önce Suriyelileri en geç iki yıl içinde Türkiye, Avrupa Birliği ve Akdeniz Bölgesi ülkeleri olarak vatanlarına kavuşturmak için birlikte çalışacağız. Suriye yönetimiyle görüşeceğiz. Buradan gidenlerin can ve mal güvenliği için meşru hükümetle protokol yapacağız. Ve Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletler bu protokole dahil olacak. Suriye’ye gidecek sığınmacıların evlerini, okullarını, yollarını, kreşlerini, bu iş birliğinden çıkan fonlarla Türk müteahhitler yapacak. Hem ülkemiz hem Suriyeliler kazanacak.”

“Türkiye’nin iklim mültecilerine bir tampon olma ihtimali yok”

Alınacak fonların bir kısmıyla da Türkiye’nin iklim direncini artıracaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, iklim mültecileri sorununa da dikkat çekti:

“Buna dahil olmaya mecburlar yoksa ne Irak ne Suriye kalacak, herkes Avrupa’nın kapılarına dayanacak. Türkiye’nin iklim mültecilerine bir tampon olma ihtimali yok. Türkiye kendi insanını durduramaz. Bu yüzden başlacağımız bu dönüşümle Akdeniz havzası ülkelerine vizyonumuzla liderlik edeceğiz. AB ile birlikte bu sorunu çözeceğiz. Hem iklim direncimiz artırılacak hem bölde tarımı ayağa kaldırılacak. Hem ticaret gelişecek, hem de herkes kendi toprağında huzur içinde yaşayacak. Dediğim gibi yoksa ne Suriye ne Irak ne de Avrupa Birliği kalır. Ben şimdi AB’ye sesleniyorum, Akdeniz Havzası ülkelerine sesleniyorum: Ya birlikte çalışmayı işbirliği yapmayı öğreneceğiz ya da hep birlikte yok olacağız. Hepsi bizim elimizde.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.