Seçim 2023 | Göksel Göksu ve Ali Macit’in izlenimleri | Denizli’den Kılıçdaroğlu’na yeşil ışık

Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, beraberinde Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanları Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu ile Denizli’deydi. Hıncahınç dolan Özay Gönlüm Meydanı’nda adım atacak yer kalmadı, kalabalık alanın dışına taştı. Yine de meydanı dolduranların 14 Mayıs’ta sandıkta ne söyleyeceğini kestirmek, Denizli’de bir açıp bir kapatan hava ile ilgili tahmin yürütmek kadar güç. Milletvekili sayısı bile seçimden seçime değişen Denizli, “Yetti gari” de diyebilir, “Durmak yok yola devam” da.

“Yetti gari” mi? “Durmak yok yola devam” mı?

Denizli’yi pırıl pırıl aydınlatan güneş, yerini kolayca bardaktan boşanırcasına yağan yağmura bırakabiliyor, aynı anda gözlerini Denizli’yi çepeçevre saran dağlara çevirenler inatla erimeyen kar manzarasıyla karşılaşıyor. O değişken hava kentin siyasi tercihlerini de etkiliyor. 

Nasıl mı? Denizli’de çoğunluğu merkezin sağında konumlanan seçmen, hangi saikle olduğunu kestirmek güç olsa da 2010’daki Anayasa Referandumu’nda ve parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişin oylandığı 2017’de “Hayır” dedi. Gelin görün ki aynı seçmen 2018’de yüzde 47,8 oy oranıyla AKP’yi birinci parti yaptı. CHP’yi de yüzde 35,3’lük oy oranıyla ikinci sıraya yerleştirdi. AKP’ye dört, CHP’ye sonradan bir vekili hayatını kaybedip, bir vekili de istifa edince vekil sayısı bire düşse de üç, İYİ Parti’ye de bir milletvekili kazandırdı.

Kemal Kılıçdaroğlu, Özay Gönlüm Meydanı’ndaki Denizli mitinginde.

“Denizli 14 Mayıs’ı referandum gibi görür mü?”

Ancak 2018’de Ankara’ya sekiz vekil gönderen kentin milletvekili sayısı da havası gibi sürekli değişiyor. Nüfusun azalmasıyla o sayı yediye düştü.

Şimdi merak edilen tercihleri sürekli değişiklik gösteren seçmenin 14 Mayıs’taki tercihinin ne olacağı? Seçimleri referandum gibi kabul edip “Yetti gari” deyip demeyeceği. Kılıçdaroğlu’nu karşılayan ve Özay Gönlüm Meydanı’na sığmayan kalabalığa bakılırsa Denizli’nin 14 Mayıs’ı referandum gibi görmesi kimseyi şaşırtmayacak.

“Bay Kemal hepimizi gurtarıverecek gari”

Meydanda “Bay Kemal hepimizi gurtarıverecek gari” ya da “Kemal dedem geliverecek sülale devri bitiverecek” diyen de var, daha önce AKP’ye oy verdiği halde umudunu yitirip “20 seneden beri bıktık yani. Daha önce Tayyip’e verdim. Doğru Yol’a verdim, ANAP’a verdim, yaş 70. Değişim olsun istiyorum. Bu defa CHP’ye ve Kılıçdaroğlu’na oy vereceğim” diyen de. Kılıçdaroğlu’na umut bağlayıp gelen ya da geçim sıkıntısının Bay Kemal sayesinde son bulacağını düşünen de.

“Mutfakta etin kilosu olmuş 300-350 lira. Patates soğan 20 liradan aşağı değil. Almakta zorlanıyoruz” diyen bir kadının umudu da değişimden yana. “Artık bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Bence herkes emeğinin karşılığını alması gerekiyor. Bir sürü üniversite var ama üniversitedeki öğrencilerin hepsi işsiz. Ben gıda mühendisiyim ama şu an kendi mesleğimi yapamıyorum” diyen genç bir gıda mühendisi sözlerini tamamlayamadan, ilk kez oy kullanacak bir başka genç yaşadığı gelecek kaygısını paylaşmak için araya girme ihtiyacı duyuyor. Neden bu meydanda olduğu sorusunu da “Hangi mesleği seçsem, hangi yolda ilerlesem. Bütün bunları hissederken ve kişisel gelişimimi sağlamam gerekirken, para, ekonomi, siyasi düşünceler nedeniyle bugün buraya geldim” diyerek yanıtlıyor.

Kılıçdaroğlu Denizli’de coşkulu bir kalabalığa seslendi.

“Kılıçdaroğlu: Mutlaka sandığa gidin”

Meydanda dikkat çeken en önemli şeylerden biri de alana sığmayıp güvenlik bariyerlerinin dışını da dolduran her biri kaygılı olan vatandaşların yüzündeki samimi gülümseme. O gülümseme konuşmalar başladığında tüm dertleri son bulmuşçasına coşkuya evriliyor. 

Kılıçdaroğlu “Beraber ve birlikte ülkeye demokrasiyi getireceğiz, kadına yönelik şiddete son vereceğiz, ne pahasına olursa olsun bu ülkeye adaleti getireceğiz” dediğinde sevinç çığlıkları atılıyor. “Türkiye’nin bir değişime ihtiyacı var” dediğinde alandan metrelerce ötede olanlar hep bir ağızdan “Var” diyerek destek veriyor.

Oy kullanacak 5 milyon 300 bin genci sandığa davet edip “Mutlaka sandığa gidin, Türkiye’nin kaderini değiştirecek, oyumuzu kullanacağız ve bir otoriter yönetimi hep beraber değiştireceğiz diyeceksiniz söz mü?” diye sorduğunda alandaki herkes “O iş bizde” dercesine “Söz” diye bağırıyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 14 Mayıs için “Geleceği kurtarma seçimi” dedi.

“İmamoğlu: 14 Mayıs geleceği kurtarma seçimi”

O tepki ile Kılıçdaroğlu’ndan önce konuşan Ekrem İmamoğlu’nun “14 Mayıs bir parti seçimi değil geleceğimizi kurtarma seçimi” dediğindeki tepkiyle büyük ölçüde benzerlik taşıyor.

O da sözlerini meydana gelişi sırasında üzerinde “Denizli vatanı böldürmez” yazan bir afişe ithafen “Yahu bu vatanı siz böldünüz, bu memlekette benim inancımı da milliyetçiliğimi de ölçecek kişi anasından doğmadı. Bizi bölmeye kalkanlara sakın fırsat vermeyin. Yetki sizin” diye seslendi.

Ekonomik sorunlara çözüm bekleyenlere de  6 Mayıs Cumartesi günü İstanbul’da yapılacak Millet İttifakı’nın tüm bileşenlerinin katılımıyla yapılacak mitingi adres gösterip “Orada Türkiye’nin ekonomik olarak kurtuluş reçetesi yazılacak” dedi.

Mitingin bir konuşmacısı da ABB Başkanı Mansur Yavaş’tı.

İmamoğlu, “Size bir şey söyleyeyim aramızda kalsın, kazanıyoruz” diyerek coşkuyu zirveye taşıdıktan sonra sözü Mansur Yavaş’a bıraktı.

Katılımın yüksek olduğu miting dağılırken, meydanın bir başka ucunda kendi halinde mitingi izleyen orta yaşlardaki bir kişi gördüklerinden memnun ve seçimi şimdiden kazanmışçasına bir edayla “Bunlar bir beş yıl daha kalsaydı işimiz zordu” diye mırıldanıyordu.

“Meydandaki yoğun katılım seçimin kazanılması demek mi?”

İşte bu soruya doğrudan “Evet” demek kentin dinamiklerini gözardı etmekle eş anlamlı. Nedeni ise cumhurbaşkanlığı seçiminde safların büyük ölçüde netleştiği ve rüzgarın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana estiği kentte sıra milletvekili seçmeye geldiğinde aynı rahatlık gözlenmiyor. 

Sandık başına gidecekleri en çok düşündüren CHP listesinin 3. sıra adayı; listeye Gelecek Partisi kontenjanından giren ve 3. sıraya yerleşen, Emine Erdoğan’ın eski Özel Kalem Müdürü Sema Silkin Ün’e oy vermeye, Kemal Kılıçdaroğlu “O başka partinin adayı, zamanla taşlar yerine oturur” demiş olsa da eli bir türlü gitmeyenler var.

Denizlililer yağmurlu havaya rağmen meydanı doldurdu.

Belli ki seçim yarışında son düzlüğe girilmiş olsa da taşlar hâlâ yerine oturmamış. 

Sema Silkin Ün’e oy vermeye eli gitmeyenlerin yöneldiği adresin de İYİ Parti olduğu konuşuluyor. Nedeni de listedeki adayların hem Denizlili olması ve Denizli için çalışacaklarına duyulan güven. 

Bu noktada AKP listelerinin de eleştiri oklarının hedefinde olduğunu söyleyelim. Listenin başındaki üç isim de halen milletvekili ve Türkiye içlerinden birini TBMM Genel Kurulu’ndaki bütçe görüşmeleri sırasında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay’ın “Millet aç, midesine kuru ekmek giriyor” sözlerine verilen “O zaman aç değiller” yanıtıyla tanıyor. O sözlerin sahibi Şahin Tin bu seçimde de AKP listesinin 2. sırasında.

Özetlemek gerekirse seçime daha dokuz gün var ve en başta da anlattığımız gibi Denizli’nin havası değişken.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.