Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Erdoğan aynı karar farklı mı? | İnişleriyle çıkışlarıyla faiz kararları ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurla imtihanı

Merkez Bankası’nın yarın (22 Haziran) politika faizini artırması bekleniyor. 2018’den bu yana sıklıkla değişen faiz politikası, enflasyonu ve kuru artırdı ancak AKP’ye seçim kazandıracak ekonomik dengeyi de sağladı.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon sonuç” iddiasıyla, faiz artıran Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) başkanları görevden alındı. Faiz indirimleriyle Türk Lirası (TL) değer kaybederken, döviz kurları art arda rekor kırdı. Enflasyon yüzde 85,5’e kadar çıktı ve AKP iktidarının en yüksek seviyesini gördü.

Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanan Mehmet Şimşek’in, görevi Nureddin Nebati’den devralırken “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeceği kalmamıştır” demesi, ortodoks ekonomi politikalarına dönüleceği şeklinde yorumlandı ve Hafize Gaye Erkan’ın başkan olarak atanmasıyla birlikte, TCMB’nin faiz artıracağı beklentisi oluştu. ABD bankası JPMorgan faizin yüzde 25’e ve Goldman Sachs yüzde 40’a çıkarılmasını beklerken, Türkiye’deki ekonomistlerin de beklentisi faizin yüzde 20’ye kadar yükseltileceği yönünde.

Erdoğan “kabullendiğini” açıklamıştı

Mehmet Şimşek’in daha önceki bakanlık döneminde de “düşük faiz, düşük enflasyon” teorisiyle çalıştıklarını söyleyen Erdoğan, faiz politikalarında değişime gitmediğini ancak Şimşek’in atacağı adımları “kabullendiğini” şöyle açıklamıştı: 

Bazı arkadaşlar ‘Cumhurbaşkanı faiz politikalarında ciddi bir değişime mi gidiyor’ gibi bir yanılgının içine düşmesin. Ben burada aynıyım. Ama Hazine ve Maliye Bakanımızın atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla beraber atmasını kabullendik, ‘Hayırlı olsun’ dedik ve bu şekilde de enflasyonu tek haneye düşürmekteki kararlılığımızı da bildirdik.

Bazı ekonomistler, çözümün faiz artırımı olmadığını vurgularken, ana akım iktisatçılar TCMB’nin faiz artırması ancak bunun yapısal reformlarla desteklenmesi gerektiğini dile getiriyor. 

İZLEYİN: Daron Acemoğlu, Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtladı: “Faizleri birden artırmak problem yaratabilir”

TCMB’nin tartışılan faiz kararları ve sık değişen eski başkanları

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk seçimi olan 24 Haziran 2018 seçimlerinden önce konuşan Erdoğan, enflasyonu düşürmek için faizlerin indirilmesi gerektiğini söylerken, “TCMB bağımsız diye yürütmenin başının sinyallerini bir kenara koymaz” demişti. ABD vatandaşı Rahip Brunson’ın tutuklanmasının yarattığı diplomatik gerilimle başlayan kur artışlarıyla birlikte, yürütmenin sinyalleri bir kenara bırakıldı ve TCMB politika faizini artırdı. Yüzde 8 olan faiz, hazirandan eylüle kadar yüzde 24’e çıkarıldı. 

Mart 2018’de 3,88 TL seviyesinde olan dolar kuru, eylülde 6,37 TL’ye kadar çıkmış ve ekimde Brunson’ın serbest bırakılmasıyla gerilemeye başlamıştı. Bu dönemde enflasyon oranı, yüzde 10 seviyelerinden yüzde 25’e çıkmış ve ekim ayı itibarıyla düşüşe geçmişti. Murat Çetinkaya’nın başkanlık görevini sürdürdüğü TCMB, haziran 2019’a kadar faizi sabit tuttu. Çetinkaya’nın görevden alınıp yerine Murat Uysal’ın atanmasının ardından, faizin yüzde 24’ten yüzde 19,75’e indirildiği temmuz 2019’da, dolar kuru ortalama 5,67 TL, enflasyon ise yüzde 16,65’ti. 

Nisan 2020’ye kadar yüzde 8,25’e indirilen faiz ile kurdaki ve enflasyondaki tırmanış da devam etti. Uysal başkanlığındaki MB, dört ay boyunca faizi sabit bıraktı ancak eylül 2020’de faiz yüzde 10,25’e çıkarıldı. MB başkanlarına faiz indirimi baskısı sürerken, kasım ayında Uysal görevden alındı ancak MB faiz artırmaya devam etti. Uysal’ın yerine gelen Naci Ağbal, Mart 2021’e kadar politika faizini yüzde 19’a kadar çıkardı. Mart ayındaki faiz kararının hemen ardından, 132 gün başkanlık yapan Ağbal görevden alındı ve yerine Şahap Kavcıoğlu atandı. 

Kavcıoğlu’nun başkanlığı

Kavcıoğlu başkanlığındaki TCMB, mart 2021’den bugüne kadar hiç faiz artırmadı. Yasal olarak görevi enflasyon hedeflemesi yapmak olan kurumun başındaki Kavcıoğlu, enflasyon yüzde 16 iken görevi devraldı, yüzde 85,51’i görerek yüzde 39,59’a kadar gerilediğinde görevi devretti. Kavcıoğlu’nun görevde kaldığı 26 ayda faiz yüzde 19’dan yüzde 8,5’e indirilirken, kur sık sık rekor tazeledi ve enflasyon AKP iktidarının en yüksek seviyelerine ulaştı. Göreve geldiği 20 Mart 2021’de 7,27 TL olan dolar kuru, Kavcıoğlu’nun TCMB başkanlığından alınıp BDDK başkanlığına atandığı 9 Haziran 2023’te 23,43 TL’ye ulaştı. 

Kur farkı ödemelerinin Hazine’ye ve TCMB’ye yükü nedeniyle tartışılan kur korumalı mevduat (KKM) sistemi de Kavcıoğlu döneminde ortaya çıktı. Dolarizasyonun engellenmesi için çıkarılan KKM için mart 2022’den mayıs 2023’e kadar Hazine’den 97 milyar TL ödenirken, 2022 yılında Merkez Bankası’ndan da 89 milyar TL’lik ödeme yapıldı ve KKM’nin kamuya bilinen yükü 186 milyar TL oldu.

Faiz politikası AKP’ye seçim kazandırdı mı?

14 Mayıs seçimlerinden önce, muhalefet ekonomik krizin iktidar değişikliğine yol açacağını düşünüyordu ancak AKP’nin birinci parti oldu, Cumhur İttifakı Meclis çoğunluğunu elde etti ve Erdoğan yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Seçim sonrasında siyasetçiler ve ekonomistler, iktidarın ekonomi politikalarının seçimlere etkisini tartıştı. Hayat pahalılığı artıp, geçim zorlaşsa da işsizliğin artmaması nedeniyle boş tencerenin iktidarı götürmediği yorumları yapıldı.

AKP’nin büyümeyi önceleyen ekonomi politikaları ile faizin düşmesiyle kurun yükseleceği, ihracatın artacağı, dış ticaret fazlası ve yerli üretimin artmasıyla cari fazla verileceği ve böylece enflasyonun düşeceği iddia ediliyordu. İhracat artarken, dış ticaret açığı da büyüdü ve iktidarın hedeflediği cari fazla yerine, aylık ve yıllık bazda rekorlar kıran cari açık verileri açıklandı ancak ekonomik büyüme sürdü. Düşük faiz politikasıyla istihdam düzeyi korunmaya çalışıldı, TÜİK verilerine göre işsizlik 2018 seçimlerinin öncesindeki düzeyine yakın seyretti. Ocak 2019’da yüzde 15’e kadar çıkan işsizlik oranı, nisan 2023’te yüzde 10 olarak açıklandı. 

Yerel seçimler, iktidarın ekonomide atacağı adımları etkiliyor mu?

Genel seçim ve cumhurbaşkanlığı seçimi geride kaldı ancak Türkiye dokuz ay sonra yerel seçimlere gidecek. 2019’da Millet İttifakı’na kaybettiği belediyeleri 2024 seçiminde geri almak isteyen AKP’nin ekonomi politikalarında, seçimlere yönelik hamleler olması bekleniyor. Faiz artışlarıyla uluslararası piyasalara, Şimşek’in “rasyonel zemine dönüş” şeklinde ifade ettiği klasik iktisat kurallarına bağlılık mesajları verilip Türkiye’ye sıcak para girişinin sağlanacağı düşünülüyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.