Şair Ahmet Telli’ye bir basın açıklamasında, kendi kitabından okuduğu şiir gerekçesiyle “terör örgütü propagandası” suçundan 10 ay hapis cezası verildi, ceza ertelendi. Medyascope’a konuşan Telli, “Bu haksızlığın sadece bana uygulandığını düşünmüyorum, ben sadece haksızlığa uğrayanlardan biriyim” dedi.
Şair Ahmet Telli, Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) Merkez Yürütme Kurulu üyesi Ulaş Bayraktaroğlu’nun Suriye’de öldürülmesinin ardından 11 Mayıs 2017’de Ankara’daki Yüksel Caddesi’nde düzenlenen basın açıklamasında, konuşmasında “Dövüşen Anlatsın” kitabından şiir okudu. Ahmet Telli’ye okuduğu şiir nedeniyle “terör örgütü propagandası” kapsamında dava açıldı.
Savcılık “Dostlar, dostlar biz aylarca, yıllarca bu sokakları, bu caddeleri ‘Yaşasın halkların kardeşliği’ diye inlettik. Halkların kardeşliğinin nasıl gerçekleşeceğini bize Ulaş Bayraktaroğlu gösterdi. Demek ki dövüşe dövüşe kazanılacak bu kardeşlik” konuşması ve “Dövüşen Anlatsın” kitabından okuduğu şiirle Telli hakkında “terör örgütü propagandası” yaptığı iddiasıyla dava açtı.
Ankara 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın üçüncü duruşmasında karar çıktı. 4 Temmuz 2023’teki duruşmada Telli’yi üzerine atılı suçu işlediği gerekçesiyle “terör örgütü propagandası” suçundan 10 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, cezanın ertelenmesine hükmetti.
Medyascope’a konuşan Ahmet Telli, aydınların toplumsal gerçekleri insanlara aktarmakla yükümlü olduğunu söyledi. Telli, “Aydınlar, insanlara bu gerçeği beyan etmek, şiirle, yazıyla, görüntüyle veya mesajla aktarmak ve dile getirmek zorundadır” dedi.
Avukat Umut Vedat Açar ise mahkemenin verdiği bir senelik cezanın indirimle 10 aya düştüğünü anlattı, “Kararı istinaf edeceğiz, eğer istinaftan bu haliyle de onanırsa temyize gideceğiz” diye konuştu.
“Basın açıklamasında bulunmak aydının görevidir”
Telli, yargılanma sürecine konu olan basın açıklaması sürecini anlattı:
“2017 yılında IŞİD korkunç bir şekilde insanlara canavarca saldırıda bulunuyordu. 2017’de IŞİD’e karşı verdiği mücadele sırasında ölen Ulaş isimli bir gencin ölümü üzerine düzenlenen basın açıklamasına davet edildim ve doğrusu o zaman Ulaş’ın örgütsel işlerini de pek bilmiyordum. Ulaş’ın ölümü beni etkilemişti ve basın açıklamasına katıldım. Orada da, ‘Dövüş bir mücadele biçimidir’ tarzında bir konuşma yaptım.”
“Ceza indirimini kabul etmem, yaptığım açıklamanın suç olduğunu kabul etmek anlamına gelir”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Telli, basın açıklamasında “Kayıp Adresteki” adlı şiirini okuduğunu, bu konuşmaların da polis tarafından kaydedildiğini, daha sonra ifade vermeye gittiğini, mahkemenin uyguladığı ceza indirimini reddettiğini söyledi. Dava sürecini anlatan Telli, “Mahkeme heyeti bir sene ceza verdi. Onu da, herhalde ‘ceket giymemden’ kaynaklı 10 aya düşürdü. Hükmün ertelenmesini kabul etmedim. Kabul etmek, bir bakıma yaptığım açıklamanın suç olduğunu kabul etmem anlamına gelir. Bu nedenle indirimi reddettim” dedi.
“Ben sadece haksızlığa uğrayanlardan biriyim”
Kendisine haksızlık yapıldığını düşünmeyen Telli, “Bu haksızlığın sadece bana uygulandığını düşünmüyorum, ben sadece haksızlığa uğrayanlardan biriyim. Bugün, yarın bir başkası da herhangi bir şekilde gözaltına alınıp tutuklanabilir. İçinde bulunduğumuz Türkiye şartları, toplumsal gerçeğin üzerini başka bir şekilde örtüyor, insanları bireysel kaygılara yönelterek toplumsal kaygıların göz ardı edilmesini sağlıyor” diye konuştu.
“İşimiz gerçekliğe karşı hakikati haykırmak olmalıdır”
Telli, aydınların toplumsal gerçekleri insanlara aktarmakla yükümlü olduğunu belirtti, “Aydınlar, insanlara bu gerçeği beyan etmek, şiirle, yazıyla, görüntüyle veya mesajla aktarmak ve dile getirmek zorundadır. Aydın eylemcidir, dünya görüşü neyi çağrıştırıyorsa onun içinde olmak zorundadır. Basın açıklamasında bulunmam böyle bir duygu ve düşünce ile olmuştur. Ancak gerçeği dillendiren herkesin üstüne gidildiği ve baskılandığı bir gerçeklikle karşı karşıyayız. Gerçeklik üzerinize saldırıyorsa bu gerçekliğe karşı hakikati haykırmak olmalıdır işimiz. Hakikatin yanında yer alacağız” dedi.
Ahmet Telli ceza indirimini reddetti
Ahmet Telli’nin yargılanma sürecini anlatan avukat Umut Vedat Açar, “2017 yılındaki açıklamaya katılan 75 kişi hakkında ayrı ayrı dava açıldı, hiçbirine ceza verilmedi. Bu basın açıklaması IŞİD’in yaptığı saldırıyı kınıyordu. Birçok kişi bu konuda yargılandı, bazılarının devam ediyor. Mahkeme, Ahmet Telli’nin basın açıklamasında okuduğu şiire ve şiiri okumadan önce yaptığı giriş konuşmasına takıldı. Bu iki-üç cümlelik konuşmayı gerekçe göstererek ‘örgüt propagandası’ iddiasıyla dava açılıyor ve bu gerekçe ile ceza veriliyor” diye konuştu.
“Kararı istinaf edeceğiz”
“IŞİD’e karşı yapılan mücadelede ve bu mücadelede savaşanların sahiplenilmesi engellenmeye çalışılıyor” diyen Avukat Umut Açar, şöyle devam etti:
“Yargılanan diğer insanlar beraat ediyor ama topluma etki edebilecek birini cezalandırarak, geniş çaplı kitleye ders vermeye çalışma durumu söz konusudur burada. Mahkemenin yapabileceği bir araştırma yok. Ahmet Telli ’ye okumuş olduğu şiirin övücü mahiyette olduğu iddiasıyla ceza verildi. Mahkeme bir sene ceza verdi. Ardından indirim uygulandı ve ceza 10 aya düştü, o ceza da ertelendi. Kararı istinaf edeceğiz, eğer istinaftan bu haliyle de onanırsa temyize gideceğiz.”