24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü | TGC ve ÇGD’den iktidar ve muhalefete: “Gazeteci mesleğini propagandacılıkla karıştıramaz”

Türkiye’de gazeteciler, baskı, sansür, gözaltılar ve tutuklamalarla karşı karşıya. Sendikalar, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü’nde sansüre dikkat çekti, iktidar ve muhalefeti eleştirdi.

Gazeteciler darp edildi, tutuklandı

Gazeteciler üzerindeki baskı, sansür ve hatta tutuklamalar devam ediyor. TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, televizyon programında söyledikleri sözler nedeniyle 27 Haziran’da tutuklandı. Yanardağ 4 Ekim’de hâkim karşısına çıkacak.

Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül, 17 Haziran’da AKP’li Tatvan Belediye Başkanı Mehmet Emin Geylani’nin korumalarının saldırısına uğradı. Pir Haber ajansı muhabiri Dilan Şimşek, Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray eylemini takip ederken gözaltına alındı.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem ise CHP’nin Halk TV ile tüm ilişkisinin sona erdiğini açıkladı.

“Cezaevinde hâlâ 20 gazeteci var”

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Günü nedeniyle açıklama yayımladı. Açıklamada, iktidar ve muhalefetin medyaya yönelik tutumu eleştirildi:

“Son 23 yıldır bu çabaların sonucunda 12 bini aşkın gazeteci işsiz kalmış, yüzlerce yayın organı kapatılmış, bine yakın gazeteci de tutuklanmıştır. Cezaevinde hâlâ 20 gazeteci bulunmaktadır. Yaşadığımız bu karanlık iklimde basın özgürlüğü ve demokrasi için mücadele edeceğini ifade eden muhalefet partilerinin de medyaya yönelik tutumu sorunludur. Son dönemde iktidardan sonra muhalefet cephesinde de siyaset-medya ilişkisinin ücretlendirildiği, bazı gazetecilerin para aldığı iddia edilmektedir. Bunları ileri süren tüm kişi ve kurumların iddialarını kanıtlarıyla ortaya koyması zorunludur. Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne göre gazeteci, konumu ne olursa olsun haber kaynağı olarak kişi ve kurumlarla iletişimini ve ilişkisini meslek ilkelerini gözeterek yürütmelidir. Gazeteci; mesleğini, reklamcılıkla, halkla ilişkilerle veya propagandacılıkla karıştıramaz. İlan-reklam kaynaklarından herhangi bir telkin, tavsiye alamaz, maddi çıkar sağlayamaz.”

Gazetecinin, mağdurun, güçsüzün, yoksulun, ötekileştirilenin ve sesini duyuramayanların sesi olmakla yükümlü olduğu hatırlatıldı, “24 Temmuz 2023’de bir kez daha iktidarı ve muhalefeti medyaya yönelik siyasi ve ekonomik baskılardan vazgeçmeye, haberin serbest dolaşımını engellememeye, cezaevindeki gazetecilerin özgür bırakılması için çaba göstermeye davet ediyoruz” denildi.

ÇGD’den sansür eleştirisi

Çağdaş Gazeteciler Derneği’nin (ÇGD) açıklamasında ise sansüre dikkat çekildi:

“Sansür, yasal hakkı olan onlarca basın mensubuna basın kartı verilmemesidir. Sansür, gazetecilerin en basit sorularına dahi muhatap olmamak için birçok yolu deneyip o gazetecileri bakanlıkların önünden geçirmemektir. Tüm bu sansür biçimleri halkın haber alma hakkını engelleyen sistemin birer parçasıdır. İşte bu nedenle basın özgürlüğü için mücadele tüm bu alanlarda verilmelidir.”

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Basın İlan Kurumu aracılığıyla televizyon ve gazetelere verilen cezaların eleştirildiği açıklamada, “Cezalar, yayın durdurmalar ve uygulanan sansür hem kurumların çökertilmesine yol açmaktadır hem de daha önemlisi Anayasal güvence altında olan ifade ve basın özgürlüğüne vurulmuş birer darbedir” denildi.

Türkiye 180. sırada

Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) 3 Mayıs’ta yayımladığı raporda Türkiye’de basının içinde bulunduğu karanlık tablo bir kez daha ortaya çıktı. 2022 raporunda 149. sırada bulunan Türkiye, 180 ülkenin olduğu listede 16 sıra daha geri gitti.

Merdan Yanardağ’dan mesaj: “115 yıl sonra yeniden istibdat rejimi yaşatılıyor”

Gazeteci Merdan Yanardağ, tutuklu bulunduğu cezaevinden, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer aracılığıyla mesaj gönderdi:

“24 Temmuz Abdülhamit istibdadının yıkıldığı, basından sansürün kaldırıldığı gün. İşte böyle bir günün yıldönümünde 115 yıl sonra Türkiye’de yeniden istibdat, baskı, yasak, sansür rejimi yaşatılıyor! Ülkemizi yeniden hürriyet günlerine taşımak için mücadele gerekiyor. 24 Temmuz basın bayramında istibdat ve sansüre karşı, her türlü baskı ve zulme rağmen demokrasi ve hürriyet mücadelesi veren tüm meslektaşlarımın basın bayramını kutluyorum. Marmara Cezaevi’nden hem meslektaşlarım hem de tüm yurttaşlarımız için özgürlük ve adalet diliyorum” 

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.