Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Konya’da samanlığı yanan aile Medyascope’a konuştu: “‘Sizi de Dedeoğulları gibi öldürürüz’ dediler”

Konya’da samanlığı yanan Erol Şan, Medyascope’a konuştu. İki yıl önce Konya’da yedi kişinin öldürüldüğü Dedeoğulları ailesiyle yakın akraba olduklarını söyleyen Şan, samanlıkta molotof kapağı ve boş şişe bulunduğunu, alacağı olup tartıştıkları kişilerden şüphelendiğini anlattı. Şan, yangından sonra iki polis ekibinin sürekli yanlarında olduğunu söyledi.

Konya’nın Karatay ilçesine bağlı Saraçoğlu köyünde yaşayan Erol Şan ve ailesinin samanlığı ve evlerinin bir bölümü 2 Ağustos’ta yandı. Medyascope’a konuşan Erol Şan, Kürt olmalarından kaynaklanan ırkçı bir saldırı değil, kendilerini daha önce alacak-verecek meselesi nedeniyle tartıştıkları için tehdit eden H.A. ve M.E.A. tarafından samanlığın yakılmış olabileceğini söyledi. 

Dedeoğulları ile yakın akraba

Konya-Meram’da yaşayan Dedeoğulları ailesi, 12 Mayıs 2021’de bir grup tarafından saldırıya uğramış, yedi kişi yaralanmış ve saldırıyı düzenleyenler aileye “Biz ülkücüyüz, sizi burada yaşatmayacağız” demişti. Aile tehdit edilmeye devam ederken, 30 Temmuz 2021’de Mehmet Altun silahla Dedeoğulları ailesinin evine girerek yedi kişiyi öldürdü ve evi yakmaya çalıştı. Ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut, daha önce saldırıya uğramalarına ve tehdit edilmelerine rağmen gerekli önlemlerin alınmadığını vurguladı. 

OKUYUN: Dedeoğulları davasında karar: Mehmet Altun’a 7 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi, diğer sanıklar beraat etti

Konya-Karatay’da samanlığı ve evinin bir bölümü yanan Erol Şan ve ailesi, Dedeoğulları ailesiyle yakın akraba. Şan, kendilerine borcu olan kişilerden alacağını istediği için tehdit edildiklerini söyledi. Oğluyla tartışan borçluların, “Sizi de Dedeoğulları gibi öldürürüz” dediğini anlatan Şan, kendisine yönelik tehditlerde Dedeoğulları ailesiyle ilgili bir şey söylenmediğini belirtti. 

Yeşil Sol Parti’li Eren’den soru önergesi

Yeşil sol Parti Milletvekili Serhat Eren, Şan ve ailesinin samanlığının yakılmasıyla ilgili, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Eren, Konya’da Dedeoğulları ailesinden yedi kişinin öldürülmesini hatırlattı. Eren önergede, olaya ilişkin soruşturma başlatılıp başlatılmadığını, saldırının ırkçı bir saldırı olma ihtimalinin değerlendirilip değerlendirilmediğini, buna dair herhangi bir istihbarat bilgisinin olup olmadığını, katliama uğrayan Dedeoğlulları ailesinin başına gelenlerin bir daha tekrarlanmaması için ne tür güvenlik önlemleri alındığını sordu. 

“Yangının başladığı yerde molotof kapağı ve boş şişe bulundu”

2 Ağustos günü, sabah 2 civarında evinin kundaklandığını aktaran Erol Şan, şunları söyledi: 

Evime, samanlığıma, çardağıma ateş verildi. İtfaiye çağırdık geldi ama hala söndürme çalışmaları devam ediyor. Kundaklanmış belli. Polis geldi, tutanak tuttu. araştırma yapıyorlar. Bizde kamera kayıtları vardı, polise kamera kayıtlarını verdik, izlediler. Hala komşu kameraları izlemeye devam ediyorlar. Kamera kayıtlarını polisler götürdü, inceleyip bize getirecekler. Kayıtlarda bir tane kamyonet geçiyor, kamyonet geçtikten dört dakika sonra saman alevleniyor.  Şu ana kadar herhangi bir bilgi edinemedik fakat bugün Olay Yeri İnceleme ekibi geldi. Samanlıkta yangın başladığı yerde biz molotof kapağı ve şişe buldular. Bunları da tutanak altına aldılar. Bilgiler toplandıktan sonra avukatımıza gideceğiz, o ilgilenecek.” 

“Polis yardımcı oluyor, günde iki ekip geliyor, iki ekip gidiyor”

Yangının sabahında karakola gittim, ifademi verdim şikayetçi oldum, şüphelendiğim kişilerin ismini verdim. O kişiler beni nisan ayında tehdit etmişlerdi, ‘Seni geri Kars’a göndereceğiz, seni sürdüreceğiz, yok edeceğiz’ gibi şeyler söylemişlerdi. Şikayetçi olduğum kişilerin ifadelerini bu sabah almışlar, polis öyle söyledi ama ne gibi gelişmeler olduğu konusunda bize bilgi vermedi. Polisin bize karşı yaklaşımı iyi, yardımcı oluyorlar. Günde iki ekip gidiyor, iki ekip geliyor, sürekli araştırıyorlar.

“Alacağımız için ihtarname gönderdikten sonra tehdit ettiler”

Bu kişilerle aramızda bir alacak verecek meselesi, yani alışveriş vardı. Biz onlara hayvan verdik, senet aldık, paramızı vermediler. 5 Kasım 2021’de bize ödemesi vardı, yapmadı, ondan bu yana gerginlikler, tartışmalar başladı. En sonunda senedini ben nisan ayında avukata verdim, avukat da bunlara ihtarname göndermiş. Sonra ramazan ayında bu beni aradı ve tehdit etti, ‘Seni yakacağım, buraya geldiğine bin pişman edeceğim’ dedi. Ben iki üç sefer bunun abisinin galerisine gittim, ‘Ya arkadaşım gel bu işi kurutalım, senin kardeşin bizim malımızı götürdü, yazıktır günahtır’ dedim. Abisi bana, ‘Bizim kardeşimiz değil, o üçkağıtçıdır, dolandırıcıdır’ dedi, kardeşlikten reddettiğini söyledi.” 

“Telefonumu alıp incelesinler”

Aradan bir iki saat geçti, evde otururken o galeri sahibi  ‘Sen benim kardeşimle kavga etmişsin’ diye beni aradı, tehdit etti. ‘Ben devreye girdim’ deyince, ben de ‘Sen devreye girmedin, sen bunun abisiysen sen de borçlu gibisin’ dedim. Tehditleri telefon kayıtlarında var, tarihi de var. Telefonu verip inceletebilirler. Emniyete de bunu söyledim,  ‘Alın telefonumu, konuşmasını çıkarıp inceleyin’ dedim. Bu adam beni tehdit etti, ondan sonra benim samanlığım, evim kundaklandı. Ben bundan şüpheleniyorum, başka şüphem olmaz.

“25 yıldır ne tehdit aldık, ne saldırıya uğradık”

Aslen Karslıyım, 25 yıldır Konya’da yaşıyorum. Dedeoğulları ailesi yakın akrabam, onlardan sonra devletin önlemleri var. Önlemler artık cesaret mi verdi, geri mi püskürttü bilemiyoruz. Bizim burada ailemiz kalabalık, Saraçoğlu Mahallesi’nde kendi köylümüz akrabalarımız var. Biz bir nüfusuz, 200 tane evimiz var burada. Şu ana kadar biz Konya’da ne herhangi bir tehdit aldık, ne sözlü ne fiziksel olarak bir saldırıya uğradık. Şu anda benim evimin etrafında herhangi bir Kürt aile yok, hepsi Türk’tür. 25 yıldır hiçbirisinden ne bir zarar görmüşüm, ne bir sıkıntı yaşamışım. Alacak meselesi yüzünden bir gerginliğimiz var, başka kimseyle husumetimiz yok.

“İlk kez bu kadar saman yığını yıktık, belki de ondan yaktılar, zararım bir milyon lira”

Saldırıların Kürt kimliğimizden kaynaklanıp kaynaklanmadığı net değil ama olabilir. Ben aynı zamanda siyasiyim, HDP’liyim, il başkanlığı yapmış birisiyim. Şu ana kadar, 25 yıllık süre içerisinde bu kadar saman yığını yıkmamıştık, belki yıksaydık önceden de yakılmış olurdu. Biz her sene 15-20 ton civarında yıkardık ama bu sene 200 ton yıktık. Biz belki her sene yıksaydık, her sene de yakalabilirdi. 25 yıldan beri ilk kez böyle bir yığınak yaptık ve yaktılar. Maddi zararımız bir milyon lira civarında.

“Daha evimin önündeki saman enkazını kaldırmadılar”

Zararımı kimsenin karşılayacağını zannetmiyorum. Zararı boşver, şu anda kapımızda olan enkazı kaldırmıyorlar. Yanan samanımız şu anda bizim kapımızda, halen de yanmaya devam ediyor. Onu kaldırmıyorlar. Ben Büyükşehir Belediyesi’ne gittim. Büyükşehir, Karatay Belediyesi’ne, Karatay Belediyesi geri Büyükşehir’e gönderdi. En sonunda ben ‘Nereye gidelim? Biz Yunanistan’a mı gidelim kardeşim? Ben vatandaşım, siz bana yardım etmek zorundasınız’ dedim. Başkan yardımcısı dün bana ‘Siz gidin, bu akşam olmasa yarın, yüzde yüz senin oraya ekip göndereceğiz, senin enkazını kaldıracağız’ dedi. Bu sabah yeniden gittim, ‘Kesin geleceğiz’ dediler ama ne zaman gelecekleri belli değil.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.