Elektrikli araçlar dünya çapında pazar payını her geçen gün artırıyor. Elektrikli araçlar Türkiye’de yaygınlaşmaya başlasa da hâlâ insanların kafasında soru işaretleri var. Gelecekte elektrikli araçların, benzin ve dizel motorların yerini alması kaçınılmaz gibi gözüküyor. Çünkü Avrupa Birliği 2035’te benzin ve dizeli tamamen yasaklayacak. Tüm araç markaları, hızla elektrikli araçlara yöneldi. Peki, elektrikli araçlar benzin ve dizel motorların yerini ne zaman alacak, elektrikli araçlar Türkiye’de ne kadar yaygın, kullanıcılar memnun mu, endişeleri neler, Ayşegül Karagöz araştırdı.
Nurhan Olur, 54 yaşında ve 2019’dan beri elektrikli araç kullanıyor. İlk kullandığı zamanlarda elektrikli aracın yaygın olmadığını ancak son dönemlerde her yerde elektrikli araç -özellikle de Tesla- gördüğünü aktarıyor.
“Elektrikli araçların ÖTV’si artınca bile vazgeçmedim”
Eski arabasını yenilemek için gittiği firmada elektrikli araçlarla tanışan Olur, Jaguar I-PACE almış. Olur, elektrikli araçların konforuna hayran kaldığını ve fiyatının normal araçlara göre daha uygun olduğunu belirtiyor:
“Çevreye zarar vermiyordu ve ekonomikti. Türkiye’de dizel ve benzinli arabalardan çok fazla ÖTV alınıyor. Elektrikli araçlardan daha az ÖTV alındığı için de tercih ediliyor. Elektrikli araçların ÖTV’si artırılınca bile kullanmaktan vazgeçemedim.”
“Endişelenmeyin kimse yolda kalmaz”
Jaguar I-PACE marka aracını yüzde 15 ÖTV ile alan Olur, ikinci elektrikli otomobili BMW iX’i yüzde 60 ÖTV ödeyerek aldığını söylüyor. Olur, bu artışa rağmen elektrikli araçların dizel ve benzinli araçlara göre daha az maliyetli olduğunu aktarıyor:
“Artık her kesime hitap eden elektrikli araçlar var ve normal araçlardan daha ekonomik. Yakında elektrikli araçların ÖTV’si de yükseltilir.”
İlk elektrikli aracıyla bazı zorluklar yaşadığını ancak şimdi araçlarını evinde şarj edebildiğini söyleyen Olur, şöyle devam ediyor:
“Arabayı kullandığımız elektrik şebekesine bağlıyorum, ay sonunda da kendi elektrik faturamı ödüyorum. Ortak şarj üniteleri daha hızlı şarj ediyor, 40-45 dakikada bütün depoyu dolduruyor, evde ise 10-11 saat sürüyor. Artık eskisi gibi değil, neredeyse her yerde şarj üniteleri var, arabaların menzilleri de yükseldi, dezavantajı sıfır, ses yok ve çok konforlu. Şarj istasyonları artık çok fazla, endişelenmesinler kimse yolda kalmaz.”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Markalar ceza ödememek için elektrikli araçlara yöneldi”
İklim değişikliğinin önüne geçebilmek için Avrupa Birliği (AB) sert adımlar attı ve 2035’ten itibaren dizel ve benzinli motora sahip yeni otomobillerin satışını yasaklama girişimine onay verdi. Yasaya göre, otomobil üreticileri, 2035’e kadar karbon emisyonlarını sıfırlayacak.
Otomotiv yazarı Emre Özpeynirci, bu nedenden dolayı markaların elektrikli araca yönelmeye başladığını söylüyor:
“Birçok Avrupalı otomobil firması ceza ödememek için sıfırdan elektrikli otomobile yatırım yapmaya başladı ve elektrikli otomobil üretimi arttı. AB’deki birçok ülke, sıfır emisyonlu otomobilleri vergilerden muaf tuttu ve üstüne parasal teşvik verdi. Vatandaşları elektrikli otomobil için teşvik ettiler. Bununla beraber elektrikli otomobil sayısı hızla artmaya başladı.”
“Türkiye’de tercih edilmesinin sebebi ÖTV’nin az olması”
Özpeynirci, ağustos sonu itibarıyla elektrikli araçların Avrupa’daki payının yüzde 20’yi aştığını söyledi. 8 ay sonunda Avrupa’da satılan elektrikli araçların yüzde 14’e yükseldiğini, Türkiye’de ise bu oranın 2,5 seviyesinde kaldığını aktardı:
“Türkiye’de Avrupa’daki gibi bir teşvik söz konusu değil. Elektrikli araçlarda daha az ÖTV ödense de vergiden muaf değil ve parasal teşvik de verilmiyor. Türkiye’de tercih edilmesinin temel sebebi de fiyatının avantajlı olması.”
“Elektrikli araçların ÖTV’sini artırabilirler”
Elektrikli araçların çevreye daha duyarlı olduğunu söyleyen Özpeynirci, bu araçların daha ekonomik olduğunu da ekliyor:
“Vatandaşların evinde veya işyerinin yakınında şarj imkânı varsa elektrikli araçlar yıllık bütçeden tasarruf edilmesi anlamına geliyor. Ancak bu durum yeterince anlatılmıyor bu nedenle insanlar, menzil yeter mi, uzun yola çıksak yola kalır mıyız tartışması yapıyorlar. Bu konuda hükümetin farkındalığı artırmak için devreye girmesi gerekiyor. Ancak şu an otomobillerden ciddi bir ÖTV alındığı için ekonomi yoluna girmeden çok gündeme gelmeyecek gibi gözüküyor. Hatta tam tersine elektrikli araçların düşük olan ÖTV’leri artırılabilir.”
“Avrupa’da elektrikli araç sayısı artıyor ama dünyada aynı hızda değil”
AB, getirdiği yasa ile otomobil markalarını elektrikli araca zorlasa da bazı otomobil markaları geleceğin sadece elektrikli araçlardan ibaret olmayacağını söylüyor:
“Dünya sadece Avrupa veya Amerika’dan ibaret değil. Ortadoğu, Afrika, Rusya ve Asya’nın büyük bir kısmında hâlâ içten yanmalı araçlara büyük bir talep var. Bu durum da 40 yıl içinde bitmeyecek gibi duruyor. Avrupa’da sıfır emisyonlu araçların oranı çok daha hızlı artacak ama dünya genelinde aynı hızı bulmayacaktır diyor uzmanlar. Eğer elektrikli araçlar konusunda teşvikler verilir ve bazı sınırlamalar getirilirse insanların elektrikli otomobile yönelmesi sağlanabilir.”
Bin 719 olan şarj istasyonu sayısı 3 bin 790’a yükseldi
Elektrikli araç kullanan insanlardan olumlu geri dönüşler aldık ancak hepsinin söylediği ortak bir nokta var: “Bilinçli olunması gerekiyor.”
Şarj istasyonu evine, işyerine yakınsa veya evinde şarj etme imkânı varsa cüzi rakamlar ödeyerek arabalarını şarj edebiliyorlar. Neredeyse her benzin istasyonunda elektrikli araçları şarj etmek için üniteler bulunuyor. Ayrıca elektrikli araçlar için şarj istasyonları da bulunuyor. Özpeynirci de Türkiye’de önümüzdeki dönemde daha fazla şarj noktası olacağını öngördüğünü söylüyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) verdiği bilgilere göre, Türkiye’de bu yıl başında bin 719 olan şarj istasyonu sayısı 3 bin 790’a, 3 bin 81 olan şarj noktası (soketi) sayısı ise 8 bin 1’e yükseldi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre ise Haziran 2023 sonu itibarıyla Türkiye genelinde 27 bin 476 adet şarj edilebilir elektrikli araç bulunuyor. Hâlihazırda şarj hizmeti verilen 3 bin 790 şarj istasyonunda 6 bin 112’si alternatif akım (AC) ve bin 889’u doğru akım (DC) şarj noktası bu araçlara hizmet veriyor. Yine TÜİK verilerine göre, Türkiye yollarında 37 bin 158 adet yüzde 100 elektrikli otomobil var.
“Elektrikli araca ulaşamayacak ülkeler var”
Özpeynirci, uzun vadede elektrikli araçların benzin ve dizel motorların yerini alacağını ancak dünya genelinde yaygınlaşması için vakit olduğunu söylüyor:
“Avrupa’da elektrikli araçların sayısı dizeli geçti. Dizel zaten bitiyor, benzin biraz daha devam eder ama elektrikli araçlar Avrupa genelinde çok hızlı bir şekilde artacak. Dünya geneline baktığımızda tamamen elektrikli araçlara yönelebilmek için daha vakit var. Çünkü elektrikli araca ulaşamayacak ülkeler var.”
Özpeynirci, Türkiye’nin iklim değişikliği konusunda farkındalık yaratmak için elektrikli araçlara yönelik teşvik vermesi gerektiğini savunuyor. Otomobil sektöründe Türkiye’nin Avrupa’ya bağımlı olduğunu belirten Özpeynirci, bu nedenle Avrupa’da elektrikli araç satışı arttıkça Türkiye’de de gecikmeli dahi olsa bu sayının artacağını savunuyor.
İlk yerli elektrikli otomobil: TOGG
Yerli elektrikli otomobil TOGG’un temelleri 2011’de atıldı. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜİSAD) toplantısındaki konuşması elektrikli araç pazarına girişin ilk cümlesi oldu.
Erdoğan, 20 Ocak 2011’de TÜSİAD 41’inci Genel Kurulu’nda “Şu anda otomotiv sektörü içinde olan babalar burada. Bu işi halledin. Bir araya gelerek mi yaparsınız, ‘Yok, ben bunu kendim de yaparım’ mı dersiniz, nasıl arzu ederseniz. Artık yapalım. Türkiye’ye ve Türk’e bu yakışır. Bunu yapmamız lazım” dedi.
Takvimler 26 Eylül 2011’i gösterdiğinde Erdoğan “Bu pazara artık yerli bir otomobil yakışır. Yarım asırdan fazla süredir faaliyette bulunduğumuz bu sektörde artık kendimize bir model oluşturmanın vakti gelmiştir. Bu işe girecek bir babayiğit vardır” diye konuştu.
22 Mayıs 2014’te ise, “Yerli otomobil markası konusunda ısrarım var. Türkiye artık yerli otomobil markasını üretebilecek duruma gelmiştir” dedi.
24 Mayıs 2017’de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Genel Kurulu’nda Erdoğan şöyle konuştu:
“Montajcılık bu millete yakışmıyor. Gelin yüzde 100 yerli otomobili Made in Turkey’ olarak çıkartalım.”
Beştepe’de 2 Kasım 2017’de “Türkiye’nin Otomobili Ortak Girişim Grubu Tanıtım Toplantısı” tertip edildi. İmza altına alınan protokolle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) koordinasyonunda Anadolu Grubu, BMC, Kök Grubu, Turkcell ve Zorlu Holding “Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu”nu (TOGG) kurmuş oldu. 27 Aralık 2019’da TOGG otomobillerinin öngösterimi Bilişim Vadisi’nde yapıldı.
TOGG’un Burs-Gemlik’te 1,2 milyon metrekarelik alan üzerindeki fabrikasının temeli 18 Temmuz 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından atıldı. Erdoğan 6 Ağustos 2022’de Gemlik’te üretilen ilk deneme aracıyla test sürüşü yaptı. 2023’te ise TOGG T10X için kura çekildi.
“TOGG’un elektrikli araçlarla piyasaya girmesi doğruydu”
Otomotiv yazarı Emre Özpeynirci, TOGG üzerinden atılan adımın doğru olduğunu savundu. Özpeynirciye göre, eğer TOGG dizel veya benzinli araçlarla piyasaya çıksaydı geleneksel markaların çok gerisinde kalacaktı. Özpeynirci, TOGG’un elektrikli araç üreten markalarla aynı anda yarışa girdiğini belirtti.
“Kullanımı gayet kolay”
Şarj istasyonlarını dolaşırken 43 yaşındaki Hüseyin ile karşılaştık. Hüseyin’in hem dizel hem de benzinli aracı var, tecrübe etmek için TOGG’a da başvurduğunu söylüyor:
“Kullandığım araçlara kıyasla daha sessiz, alışmak gerekiyor ve daha elektronik. Ben araçtan çok memnun kaldım. Yaklaşık bir aydır kullanıyorum, alışma süresini geçince kullanımı gayet kolay.”
“Tecrübe edildikçe elektronik araçlara geçiş hızlı olur”
Hızlı şarj makinelerinde aracın deposunun dolmasının 40 dakikadan az sürdüğünü, diğer şarj ünitelerinde ise 4 saat sürdüğünü aktarıyor:
“Maliyet olarak yavaş şarj edenler daha ucuz. Ama iki türlü de benzinden daha ucuza denk geliyor. Evinizde şarj edebiliyorsanız veya işyerinize yakın istasyon varsa pratik oluyor. Sabah yarım saat erken çıkıyorum, hızlı şarjda işimi hallediyorum. İnsanlar kendi programına göre ayarlayabilirse çok kullanışlı.”
Bütün şarj istasyonlarının uygulaması olduğunu söyleyen Hüseyin, şarj istasyonu bulmakta zorlanmadığını anlatıyor. Yine de elektrikli araçların satın alırken çok ekonomik olmadığını belirten Hüseyin, daha ekonomik dizel veya benzinli araç bulunabileceğini anlatıyor:
“Yaygınlaştıkça ve tecrübe edildikçe bu araçlara geçiş hızlı olur. Bu araçların menzili artarsa ve daha da yaygınlaşırsa önyargı kırılacaktır. Ben de önyargılıydım ama şu an çok memnunum.”
Yeni nesil elektrikli araba: Tesla
Tesla’nın tarihi 2003 yılına dayanıyor. Sanılanın aksine kurucusu Elon Musk değil. Eric Eberhard ve Marc Tarpenning adlı iki mühendisin araçların yapı şeklini değiştirmek üzere kurduğu ve sektöre hızlıca adım attığı bir firma. Tesla elektrikli araçların yaygın hale gelmesini sağladı, 2008 yılında ise CEO’su Elon Musk oldu. Daha sonra hızını artıran Tesla, elektronik araçlarda kendini daha da ilerletti aynı zamanda temiz enerjinin yollarını bulmaya başladı. İlk araç 2008 yılında piyasaya sürüldü. 0’dan 100 km’ye hızlanarak 201 km/s hıza ulaşan ilk elektrikli otomobil olan Tesla Roadster’dı. Roadster’ınsatışı, şirketin dünya çapında tanınmasını sağladı.
“Tesla elektronik otomobil konusunda uzman”
Tesla, bugün elektrikli araç üretiminde kendine has teknolojileriyle sektörün en gözde markası.
Otomotiv yazarı Özpeynirci, Tesla‘nın sıfırdan doğan ve piyasaya en hızlı giren elektrikli otomobil markası olduğunu söylüyor:
“Kimse elektrikli araçlara yatırım yapmazken Tesla, bu konuda uzmanlaştı ve şu anda sahip olduğu işletim sistemini hiçbir marka tam olarak yakalamadı. Tesla yazılım ve işletim kısmında öncü oldu ve çok hızlı büyüdü. Türkiye’de de çok hızlı bir talep aldı. Elektrikli otomobil konusunda uzmanlar ve farklı stratejileri var.”
“Yollarda daha fazla elektrikli araç görmeye başladık”
Otomobilci Kaan Kızıl da ağustostan beri Tesla Model Y kullanıyor. İşi gereği çok fazla araç denediğini, Tesla’nın bütün ihtiyaçlarını karşıladığını beliriyor: “Diğer elektrikli araçları kullanmadım ama Tesla çok güvenli bir araba, beygiri yüksek.”
Kızıl, Tesla’yı genellikle dükkanında şarj ettiğini, gün içerisinde fırsat bulamadığı zaman da alışveriş merkezlerinde 35 dakikada hızlıca şarj edebildiğini söylüyor. Elektrikli aracının, dizel ve benzinli araçlara kıyasla daha az maliyeti olduğunu, dükkânında şarj ettiğinde aylık 300 Türk Lirası (TL) şarj masrafı ödediğini söylüyor. Şarjının bitmesinin onu endişelendirmediğini çünkü yol üstünde şarj istasyonları bulmakta zorlanmadığını dile getiriyor:
“Elektrikli araçlar gelecekte daha fazla olacak. Markası fark etmeden daha fazla yaygınlaşacak. Yollarda artık çok daha fazla elektrikli araç görmeye başladık.”
“İlgi yoğun olduğu için elektrikli araçlarda ÖTV’yi artırmaya başlayacaklar”
Tesla’nın Türkiye piyasasına hızlı girdiğini belirten Kızıl, güvenlik ve uzun menzilin de tercih sebeplerinden biri olduğunu söylüyor:
“Eşimin benzinli aracı var ve ona bindiğim zaman farklı hissediyorum. İlk zamanlarda da Tesla’ya bindiğim zaman farklı hissediyordum. İnsanlar, elektriğin biteceğinden, şarj istasyonlarını veya altyapının az olmasından endişeleniyor. Ancak Türkiye’de gün geçtikçe şarj istasyonlarının sayısı artıyor. Her yerde şarj istasyonları görmeye başladım artık. Ve bundan sonra daha fazla göreceğiz.”
Elektrikli araçların ÖTV’sinin az olduğunu ancak yaygınlaşmaya başladıkça ÖTV‘nin yükseltilebileceğini söyleyen Kızıl, “Türkiye’de neye çok ilgi varsa onun fiyatı artıyor. Elektrikli araçlara da çok ilgi olduğu için yavaş yavaş da ÖTV’yi artırmaya başladılar, bundan sonra da artacaktır” dedi.
Piyasadaki elektrikli araçların ortalama fiyatları:
Mercedes-Benz EQA: | |
350 4Matic, AMG Plus | 2 milyon 830 bin TL |
EQA 250+, AMG Plus | 2 milyon 360 bin TL |
Volvo XC40 Recharge | |
XC40 Recharge, P8 Single Motor Extended Range, Ultimate | 2 milyon 417 bin 368 TL |
XC40 Recharge, P8 Twin Motor | 2 milyon 809 bin 706 TL |
Mercedes-Benz EQC | |
Electric Art | 3 milyon 555 bin 500 TL |
Jaguar l-PACE | |
SE | 4 bin 271 bin 312 TL |
HSE | 4 bin 740 bin 956 TL |
BMW iX | |
xDrive40, First Edition Essence | 5 bin 357 bin 200 TL |
TOGG | |
TOGG T10X V1 RWD standart menzil | 1 milyon 227 bin 500 TL |
TOGG T10X V2 RWD standart menzil | 1 milyon 329 bin 500 TL |
TOGG T10X V2 RWD uzun menzil | 1 milyon 563 bin 500 TL |
TESLA: | |
Tesla Model Y Arkadan İtiş | 2 milyon 322 bin TL |
Tesla Model Y Long Range Dört Çeker | 2 milyon 424 bin TL |
Tesla Model Y Performance Dört Çeker | 2 milyon 726 bin TL |