260 kişinin öldürüldüğü festivalde hayata tutundular: “Bağırmak istedik ama sessiz kaldık” | “Gazze’yi geri alacağız”

Paraşütlerle gelen militanlar, dakikalar içinde yaşanan can pazarı ve kameralara yansıyan infaz görüntüleri… Supernova Festivali’ne düzenlenen saldırı, Hamas-İsrail savaşının sembollerinden biri oldu. 260 kişi, Hamas tarafından öldürüldü. Olayların üzerinden bir hafta geçmiş olmasına rağmen, festival alanında halen kurşun sesleri yükselebiliyor. Bölgedeki askerler ve kurtulanlar, yaşadıklarını anlattı.

Supernova Festival alanı, eğlence kaldığı yerden devam edecekmiş gibi duruyor. Çadırlar, sandalyeler, sahne, içki şişeleri hala bırakıldığı yerde. Ancak bu görüntü ancak, saldırıda hayatını kaybeden 260 kişinin bedenlerinin toplanmasından sonra elde edildi. Alanda hala “ölümün kokusu” hissedilebiliyor.

Sadece birkaç gün evvel; şafak vakti elektronik müziklerle eğlenen binlerce genç, kendilerini dakikalar içinde bir savaş alanının ortasında buldu. Hedef de onlardı. Binlercesi kaçtı, yüzlercesi öldürüldü, kalanlar ise Gazze’ye kaçırılmak üzere rehin alındı.

Saldırı 7 Ekim’de düzenlenmesine rağmen, Gazze’ye çok yakın bir yerde bulunan Supernova Festival alanı hala tam olarak güvenli değil. İsrail ordusu tetikte. Perşembe akşamı (12 Ekim) festival alanında iki el silah sesi duyuldu ve askerler bıçak taşıyan, terör şüphelisi olduğunu söyledikleri bir kişiyi tutukladı. Bu olaydan saatler önce bölge, şüpheli sızmalar yüzünden basına kapatıldı.

İsrail ordusunun uluslararası sözcüsü Yarbay Richard Hecht festival alanında gazetecilere yaptığı açıklamada Hamas saldırganlarının “çoğunluğunun” öldürüldüğünü ya da yakalandığını söyledi. Ordunun gergin olduğunu saklamadı.

“Burada durum eskisinden daha iyi, her yerde teröristler vardı. Şimdi yavaş yavaş istikrar sağlanıyor. Ancak hala tekil olaylar var ve herkes çok gergin.”

Bölge Gazze’ye sadece 5 kilometre mesafede ve kente yapılan hava saldırıları net bir şekilde duyuluyor. Supernova Festival alanında askerlerle birlikte, eşyalarını toplamak için bulunan birkaç sivil de var.


    Mor ve turuncu renklerdeki çadırından, üzerinde saykodelik motifler taşıyan tuvalleri çıkaran bir kurtulan, yaşadıklarını anlattı. Acısını dile getirdi:

    “Yıkıcı bir şey, birçok arkadaşımız buradaydı. Bu grup adeta bizim ailemiz gibiydi.”

    Bir çadırın tepesinde şu sözler yazıyor: “Siz kimsiniz? Bilmiyorum?”

    Bu yazıları yazansa, saldırı sabahından kurtulan Tomer Mabraka. Mabraka önce arabasıyla, sonra yaya olarak kaçtı ve en sonunda yaralı arkadaşlarıyla saatlerce saklanmak zoruna kaldı.

    Mabraka, ilk siren seslerini fark edenlerden. Belki de siren seslerini müzikten ayırt edebilmesi, onun hayata tutunmasını sağladı. Yaşanan katliamda bir arkadaşını kaybetti.

    Yanındaki üç kişiyle birlikte bilet gişesinin altına sığındı ama açılan ateş sonucu kalça, karın ve dizlerinden yaralandı. Altı saat boyunca kan ve idrar içinde yatmak durumunda kaldı. Yine de hayata tutundu. O anları anlattı.

    “Bir ara ortalık çok sessizdi, rüyamda kedimi ve ben öldüğümde onu kimin besleyeceğini gördüm. Birdenbire, açıkça İsrail aksanıyla söylenen bir kelime duyduk. Çok bağırmak istedik ama sessiz kaldık ve ben ‘hiçbir şey yapmayın’ dedim, eğer ordu ise burayı kontrol edeceklerdi ve bekledik, bekledik ve bekledik…”

    Mabraka’nın yanında, festivalin güvenliğinden sorumlu olduğunu söyleyen üniformalı biri vardı. İsmini vermekten ya da o gün neler olduğuna dair soruları yanıtlamaktan kaçındı, ancak bundan sonra ne olması gerektiğini düşündüğü konusunda netti. Sözlerinde, birçok İsraillide olan o “intikam duygusu” hissediliyordu.

    “Merak etmeyin, hepsini öldüreceğiz ve Gazze’yi geri alacağız.”

    İntikam duygusu ve öfke sadece İsraillilerin hissettiği duygular değil. 7 Ekim sabahından beri, İsrailliler kadar Gazze’deki Filistinliler de birçok yakınını kaybetti. Savaş nasıl başlamış olursa olsun, siviller bedel ödemeye devam ediyor.

    Sadece bir haftada yaklaşık 3000 insan hayatını kaybetti.

    Kaynak: Guardian

    Bize destek olun

    Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

    Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.