Can Atalay’ın avukatları, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin uygulamaması üzerine mahkeme başkanı ve üyeleri hakkında Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) suç duyurusunda bulundu.
25 Ekim’de AYM’nin hak ihlali kararı verdiği Can Atalay hala serbest bırakılmadı. 13. Ağır Ceza Mahkemesi (ACM) AYM kararını uygulamak yerine dosyayı Yargıtay’a göndermişti. Bunun üzerine Can Atalay’ın avukatları 3 Kasım’da 13. ACM Başkanı Mesut Özdemir, üyeler Ferhat Akdoğan, Murat Bircan ve görevli diğer hakimler hakkında disiplin soruşturması başlatılması, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve görevi kötüye kullanma suçlarından cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulundu.
13. ACM Başkanı Mesut Özdemir, 30 Ekim’de sadece kendi imzasıyla dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne yolladı. Can Atalay’ın avukatları ve meslektaşları, İstanbul Barosu bu üst yazının heyetin imzası olmadan, sadece başkanın imzasıyla Yargıtay’a gönderilemeyeceğini söyleyerek yapılan hukuk dışı uygulamaya tepki gösterdi. Bu üst yazı aynı zamanda UYAP’a da yüklenmedi.
Atalay dosyası Yargıtay ve 13. ACM arasında gidip geldi
Can Atalay’ın avukatlarının HSK’ya yaptığı başvurunun dilekçesinde şu bilgi yer alıyor:
“Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk imzasıyla İstanbul 13. Ceza Dairesine gönderilen 01.11.2023 tarihli yazı ile ‘Talebi içeren dosyanın müzekkere ile değil İstanbul 13 ncü Ağır Ceza Mahkemesi heyetince bir karar verilerek karara rapten Dairemize gönderilmesi arz/rica olunur“
Yani Yargıtay 13. ACM başkanının tek başına yazdığı üst yazıyı kabul etmeyip dosyayı geri gönderdi. Can Atalay’ın Avukatı Deniz Özer’den edindiğimiz bilgiye göre, 13. ACM aynı gün (1 Kasım’da) üst yazıyı heyet olarak imzalayıp Yargıtay’a geri gönderdi.
İstanbul Barosu da 2 Kasım’da Mahkeme Başkanı Mesut Özdemir hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Ne oldu?
Avukat Can Atalay, Gezi Parkı davasından 18 yıl hapis cezası alarak 25 Nisan 2022’de tutuklandı. Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde kalan Atalay, 14 Mayıs 2023 Genel Seçimleri’nde TİP’in Hatay milletvekili seçildi. Milletvekili seçilmesinin ardından avukatları aracılığıyla mazbatasını alan ancak tutukluluğu nedeniyle milletvekili yeminini edemeyen Atalay ile ilgili Yargıtay’a yapılan tahliye talepli başvuru reddedildi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Can Atalay talebi reddedilince “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Gezi Parkı davasından 18 yıl hapis cezası alan TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın “yasama dokunulmazlığı” gerekçesiyle yaptığı başvuru 5 Ekim’de AYM 2. Bölüm’de görüşüldü. Beş kişiden oluşan heyet, başvuruyu AYM Genel Kurul’a sevk etme kararı aldı. Kararda, “başvurunun niteliği itibarıyla Genel Kurul tarafından karara bağlanması gerekli görüldüğünden, AYM İç Tüzüğü’nün 28’inci maddesi uyarınca Genel Kurul’a sevkine karar verildi” denildi.
AYM Genel Kurulu 12 Ekim’de dosyayı görüşerek 25 Ekim’e erteledi. Gezi Parkı davasında yargılanan sekiz kişiden biri olan ve dosyası Yargıtay’da görüşülürken milletvekili seçilen Can Atalay’ın yargılamasının durdurulmamasıyla tahliye kararı verilmemesi üzerine yapılan bireysel başvuruyu AYM 25 Ekim’de görüşerek karara bağladı. “Seçme ve seçilme hakkı”, “kişi güvenliği ve hürriyeti hakkı” yönlerinden hak ihlali olduğuna ilişkin kararın kısa gerekçesi, yargılamanın yapıldığı İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Gerekçeli karar daha sonra Resmî Gazete’de yayımlandı. Kararda, Can Atalay’ın hakkının ihlal edildiği söylendi, yeniden yargılamanın yapılması gerektiği hükmedildi. Can Atalay’a 50 bin TL tazminat ödenmesi gerektiği de belirtildi.
13. Ağır Ceza Mahkemesi AYM kararını uygulamayarak dosyayı 30 Ekim’de Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne yolladı.
