Türkiye’nin son beş günü ve önümüzdeki günler, Türkiye açısından oldukça önemli ve tarihi günler olarak anılacak. 4 Kasım’da Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kurultayında genel başkan değişti ve Özgür Özel partinin 8. genel başkanı seçildi. Özel’in mazbatasını alması, devir teslim töreni yapılması, Parti Meclisi’ni (PM) toplaması ve CHP Merkez Yürütme Kurulu’nu oluşturulması ve haftaya salı günü de ilk grup toplantısını yapması planlanmıştı, olmadı.
Can Atalay’ın Hatay milletvekili seçilmesiyle başlayan yargısal kriz, bir anda farklı bir boyuta taşındı ve Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) Can Atalay hakkındaki yargılamanın ve infazın durdurulması yönündeki karar, ilk önce İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yollandı. Mahkûmiyet kararı veren mahkeme, AYM’nin hükmünü uygulama konusunda bir karar oluşturmadı ve dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
AYM, dün (8 Kasım) biz gazetecilerin “sansür yasası” olarak nitelediği “dezenformasyon yasası”nın 127. maddesinin iptali talebiyle toplandı. Bu aşamada gazetecilik örgütleri AYM’nin iptal kararı vermesi yönündeki taleplerini ve seslerini duyurmak için AYM önünde açıklama yapmak istediler ancak izin verilmeyince mahkemenin tam karşısındaki bir alanda konuştular. Meslek örgütleri ve o örgütlere üye birçok gazeteci eyleme katılırken muhalefet partilerine mensup bazı siyasetçiler de gazetecilere destek için yanlarına geldi. CHP Genel Başkanı Özel de eyleme gelerek gazetecilere destek verdi.
Bu noktada bazı garip olaylar yaşanmaya başladı. AYM, kendisini de yakından ilgilendiren yasa maddesinin iptali talebini reddetti. AYM, basın üzerindeki baskıları artıran düzenlemeye “olur” verirken, Yargıtay 3. Ceza Dairesi Can Atalay’ın yargılamasının durdurulması yönünde karar veren dokuz AYM üyesinin suç işlediğini öne sürerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Yargıtay, kararın Meclis Genel Kurulu’nda okunarak Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi gerektiğini söyledi ve bunu yapmayan Meclis başkanının görevini yapmadığını belirtti.
CHP’de kazanan kim, Özgür Özel’in şansı ne?
Bu gelişmelerle kuvvetler ayrılığı zaten kör-topal giderken denge tamamen yürütmenin güçlenmesi yönünde bozuldu. Yasama etkisiz, yürütme vesayet altında, bu da devlet sisteminin ortadan kalkması sonucunu doğuruyor. Ortada kaotik bir durum oluştu.
Bu noktada henüz ilk Parti Meclisi toplantısını bile yapmayan CHP’nin yeni genel başkanı Özgür Özel, TBMM grubunu dün akşam acil toplantıya çağırdı. Özel, konuyla ilgili gece yarısına doğru konuştu ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’a çağrı yaptı.
Özel, Meclis üzerindeki baskının ve ortaya çıkan krizin çözümü için TBMM Danışma Kurulu’nu toplantıya çağırdıklarını söyledi, TBMM’nin bir genel görüşme açarak, gerek duyulursa bu görüşmenin kapalı oturumda da yapılabileceğini belirterek çözüm bulunmasını istedi.
Gündem, Özel’in önüne tarihsel bir süreci yönetme fırsatı sundu. Özel, bu süreci iyi yönettiği, muhalefet belirli bir direnç noktasında tahkim ettiği anda rüştünü ispat edebilir. Süreç, Özel’in genel başkan olarak mı kalacağı, yoksa lider mi olacağı konusunda bir seçenek sunuyor. Özel buradan lider olarak çıktığı takdirde kitlelere bir umut olur.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
