Cumhurbaşkanı Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçimlerine dört yıldan fazla süre olmasına rağmen seçimlerin ilk turu için gerekli olan yüzde 50+1 oy konusunu tartışmaya açtı. Almanya dönüşünde, uçağına aldığı medya mensuplarına “ilk turda çoğunluğu alanın seçilmesinin” daha yerinde olacağını söyledi. Peki 50+1 tartışması neden yapılıyor?
Bu açıklamaya muhalefetten çok Cumhur İttifakı’nın destekçisi ve ortağı Bahçeli’nin ne yanıt vereceği öne çıktı. Bahçeli, 50+1’in sistemin güvencesi olduğunu söyledi ve tavrını net olarak ortaya koydu. Cumhur İttifakı’nın diğer ortakları da 50+1’in değişmemesi gerektiği yönünde açıklamalar yaptılar. Küçük ortakların açıklamalarını, sistem değiştiğinde kendilerine ihtiyaç kalmayacağı, elde ettikleri, bir-iki milletvekilini tekrar kazanamayacakları için karşı çıktıkları şeklinde okumak mümkün. MHP için ise durumu böyle ele almak çok doğru olmaz. Bu sistemi öneren MHP ile AKP arasında bu noktadan hareketle bir “çatlama” beklemek doğru olmaz hatta danışıklı olarak yapılmış açıklamalar olarak görmek bile mümkün.
Erdoğan’ın tek hedefi tekrar tekrar seçilmek ve 2028’de aday olmasının önünde yasal engel bulunmuyor, sadece erken seçim kararının TBMM tarafından alınması gerekiyor. Onun için de 360 oya ihtiyaç var ve buna ulaşmak için de 24 eksiği var Cumhur İttifakı’nın. Seçim yaklaştığında süreci iyi yönetecek olan Erdoğan’ın muhalefeti seçimden kaçar pozisyona sokarak eksik olan oyu oradan tamamlayabilir; yerel seçimler sonrasında İYİ Parti’nin durumu da bu süreçte belirleyici olacaktır.
O zaman bu 50+1 tartışması neden yapılıyor? Erdoğan Gazze konusunu yeteri kadar iç politika malzemesi yapamayınca, ekonomi, enflasyon, döviz konularında kötüye gitmekte olan durumu halkın gözünden gizlemek için bir örtüye ihtiyacı var ve anayasa değişikliği, 50+1 tartışmalarını bunun için kullanıyor.
İYİ Parti’nin hali iyi mi?
İYİ Parti, 14-28 Mayıs seçimlerinin hemen ardından kongresini yaparak en rahat parti gibi göründü. Seçim yenilgisi de CHP ve diğer partilerin üzerine yıkıldı. Geçen süreçte ise partinin içinin karışık olduğu ortaya çıktı. Partinin liberal kanadında yer alan ve seçimler öncesinde istifa etmeyen ekip birer birer istifa etti, ki bu kişiler milletvekili adayı da olmamışlardı.
Eskişehir milletvekili Nebi Hatipoğlu İYİ Parti’den istifa ederek kısa sürede AKP’ye katıldı, Ankara milletvekili Adnan Beker de aynı yolu izleyecek gibi görünüyor, partisinden istifa etti ve AKP katılması an meselesi.
İstifalar olurken partide bazı çalışanların işine son verildi. Bu aşamada taciz tartışmaları, partinin parasının kalmadığı, yolsuzluk, suistimal konuları gündeme geldi. Partinin eski mali işlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Ümit Dikbayır üzerinden yürüyen tartışmalar, genel başkan Akşener’in imzasıyla Dikbayır’ın ihraç istemiyle disipline sevkine kadar vardı. İstifa edeceğini açıklayan Dikbayır, gelişmeler üzerine partide kalıp mücadeleye devam edeceğini açıklarken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak kendi hakkında soruşturma açılması talebinde bulundu. Bu başvuru üzerine Dikbayır’ın başvurusu, dokunulmazlığının kaldırılması için adalet Bakanlığı üzerinden TBMM’ye yollandı.
Bütün bunlar “81 ilde aday çıkaracağım” diyerek yerel seçimlere hazırlanan İYİ Parti’nin süreci nasıl yöneteceği sorusunu akıllara getirdi. İstanbul, Ankara dahil aday çıkacağını açıklayan İYİ parti’de en büyük tartışma cumhurbaşkanı adayı olarak sundukları İmamoğlu ve Yavaş’ın karşısına aday çıkarmanın akıllıca olmadığı ve bu yaklaşımın İstanbul ve Ankara’yı AKP’nin kazanacağı anlamına geleceği tartışmaları aldı yürüdü. Bu tartışmalar olurken Yavaş, bugün (23 Kasım) CHP genel merkezinin de bilgisi dahilinde Akşener ile görüştü.
İYİ Parti bakımından yerel seçimler varlık sorununa dönüşecek gibi görünüyor. Genel seçimlerde yüzde 9 olan oy oranının yüzde 4-5 oranına gerilemesi ve hiç bir ilde belediye başkanlığı kazanamamış bir duruma düşen İYİ Parti’de durum hiç iyi olmayacak gibi görünüyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Sedat Bozkurt ve Hıdır Göktaş politikAnkara programında değerlendirdi.
