Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Alevi kuruluşları, Nurettin Topçu’nun ortaokul öğrencilerine anlatılacak olmasına tepkili

Millî Eğitim Bakanlığınca (MEB) düzenlenen yeni müfredatta, ortaokullarda “Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler” dersinde Halil İnalcık’tan Nurettin Topçu’ya kadar birçok kişi ve eserleri anlatılacak. Ancak eğitimciler ve Alevi temsilcileri, karma eğitime karşı olduğunu bilinen ve “Türkiye’nin Maarif Davası” adlı kitabında Aleviliği “bozuk zihniyet” olarak tanımlayan Nurettin Topçu’nun müfredatta yer almasına karşı çıkıyor.

Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde okutulacak derslerin bazılarının öğretim programlarını yayımladı. Yeni müfredat çalışması kapsamında ortaokullarda “Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler” dersi okutulacak. Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın kararıyla onaylanan dersin programına göre öğrencilerin, “kültür ve medeniyetimize yön veren şahsiyetleri bilmeleri, tanımaları ve günlük hayat içerisinde model olarak almaları” hedeflendi.

Ders kapsamında Hacı Bektaş-ı Veli, Hârizmî, Bîrûnî, Yunus Emre, Halil İnalcık, Ahmet Hamdi Tanpınar, Necip Fazıl Kısakürek, Nurettin Topçu, Sezai Karakoç gibi isimlerin kültür ve medeniyete sağladığı katkılar anlatılacak. Program kapsamında Nurettin Topçu’nun sanat tarihi, ahlak felsefesi ve İslam ahlakı alanlarında kendini yetiştiren, bu alanlarda birikim ve tecrübeye sahip değerli düşünce ve fikir insanı olduğu vurgulanacak, “kişinin kendisini düşündüğü kadar tüm insanların da talep, ihtiyaç ve beklentilerini dikkate alması gerektiği” fikri üzerinde durulacak. Ayrıca derste Topçu’nun Türk milli eğitimi ile ilgili düşüncelerine değinilecek. Nurettin Topçu’ya göre “İslam ahlakının en belirgin karakterinin hürmet, merhamet ve tüm yaratılmışların iyiliği için çaba sarf etmek olduğu” görüşü anlatılacak.

Nurettin Topçu’nun kitabı 2016’da da gündem oldu

MEB’in 2016’da öğretmenlerin seminer döneminde incelemesi ve tartışması istenen kitapların arasına koyduğu Nurettin Topçu’nun “Türkiye’nin Maarif Davası” kitabı eğitimcilerin tepkisi çekmiş ve eylemler yapılmıştı. O dönemki tartışmalarda Topçu’nun karma eğitim karşıtı bir isim olduğu üzerinde durulmuştu.

O dönem Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) soru önergesi vermişti. Geçtiğimiz yıllarda yapılan tartışmalar ardından Topçu’nun yeni müfredatta kültürel değerler kapsamında ortaokullarda okutulmasına Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan tepki gösterdi.

“Diğer kimlikleri yok sayan biri müfredatta olmamalı”

Dersin içeriğine yönelik bilgilerin yayımlanmasıyla birlikte eğitimciler ve Alevi temsilcileri, Nurettin Topçu ismine tepki gösterdi. Topçu’nun “Türkiye’nin Maarif Davası” adlı kitabında geçen, “…Tarikatları ise, asırların arasında ta kalbinden kemiren şerir kuvvet Alevilik olmuştur. Ve böyle bozuk bir zihniyete, kolayca ortak olan hayati hazlarla yüklü bir adap ve erkan silsilesi, tarikatları çürütmeğe kafi geldi. İslam alemi, bugün bu iki çürütülmüş zihniyetin harabesi halindedir” sözleri tekrar gündeme geldi.

Alevi Bektaşî Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Aslan, laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşıldığını söylüyor, “Karma eğitime karşı olan, Alevilere hakaret eden kişiye karşıyız. Toplumu ayrıştıran, kin nefret kusan, laiklik karşıtı ve diğer kimlikler yok sayan bir isim, müfredatta yer almamalı” diyor.

AKP iktidarı döneminde eğitimin içinin boşaltıldığını, din görevlilerinin okullara girdiğini anlatan Aslan, bilime karşı müfredat hazırlandığını dile getiriyor, “Nurettin Topçu’nun müfredatta olmasını kabul etmiyoruz. Laik eğitim için haykırıyoruz” diye konuşuyor.

“Kadına ve  karma eğitime karşı”

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise, “Cumhuriyeti ‘reklam arası’ olarak gören anlayışın çocuklarımıza, gençlerimize rol model olarak tavsiye ettiği isim Nurettin Topçu. Bu isim, ‘Türkiye’nin Maarif Davası’ eserinde cumhuriyete, öğretim birliğine, harf devrimine, karma eğitime, kadın eşitliğine, kadının ev dışında çalışmasına karşı çıkıyor. Tarikatların tanınmasını savunuyor” diyor.

Özbay, iktidarın uzun süredir dillendirdiği dindar nesil yetiştirmek, kültürel dönüşümü eğitim aracılığı ile yapmak için bu kararı aldığını dile getiriyor. Uygulamanın Anayasa’ya aykırı olduğunu vurgulayan Özbay, “Öğretim birliğine son vererek, medrese- mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen anlayışa karşı Atatürk devrim ve ilkelerine, cumhuriyetin kazanımlarına, laik, bilimsel, demokratik eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz” sözlerini kullanıyor.

“Aleviliği tarikat olarak görüyor”

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Maraş ise, Topçu’nun önemli bir felsefeci olduğunu dile getiriyor. Topçu’nun tek bir dini yapıya düşman olmadığını söyleyerek, “Karma eğitime karşı olması doğru bir yaklaşım değil. Topçu, Aleviliği tarikat olarak görüyor ve diğer tarikatlardan ayırmıyor. Bu ifadeler özelde Alevilere yönelik değil. Kadirîlik, Nakşibendilik görüşlerini de tarikat olarak ele alıyor ve ahlaki ötelenmişlikten dolayı tüm bu tarikatları çürümüş zihniyet olarak görüyor” diyor.

Topçu’nun karma eğitim ile ilgili görüşü

Dersin ayrıntıları neler?

Dersin programı kapsamında öğrencilerin araştırma, eleştirel düşünme, kalıp yargı ve önyargıları fark etme gibi becerilerin geliştirilmesi hedefleniyor. Ders “Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler I ve II” şeklinde ayrılıyor ve dörder üniteden oluşuyor. Bunlar “Kültür ve Medeniyet”, “Gönül Erleri: Erdem Yolcuları”, “Aydınlanma Yolcuları: Büyük Zekâların İzinden”, “Hayatın Ruhu: Kültür ve Sanat Önderleri”.

“Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler I” bünyesindeki “Kültür ve Medeniyet” ünitesinde dil, tarih, din, sanat, gelenek görenek gibi kültürü oluşturan unsurlar üzerinde durulacak. Medeniyeti oluşturan eğitim, bilim, din, hukuk, sanat, teknoloji, sanayi, ticaret gibi etkenler anlatılacak.

“Gönül Erleri: Erdem Yolcuları” ünitesinde Ahmet Yesevi’nin öğretilerinin Anadolu’da İslamiyet’in kabulünde katkı sağladığı dile getirilecek. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektaş-ı Veli, Şeyh Edebali’ye yer verilecek. Yunus Emre’nin, Hacı Bayram-ı Veli’nin, Akşemseddin’in, Karacaoğlan’ın, Âşık Veysel Şatıroğlu’nun kültür ve medeniyete sağladığı katkılar anlatılacak, eserleri üzerinde durulacak.

“Aydınlanma Yolcuları: Büyük Zekâların İzinden” ünitesinde Hârizmî’nin, Bîrûnî’nin, İbni Sina’nın, Cezeri’nin, Uluğ Bey’in, Ali Kuşçu’nun, Mimar Sinan’ın, Kınalızâde Ali Efendi’nin, Kâtib Çelebi’nin, Mimar Kemâleddin Bey’in, Nuri Demirağ’ın, Cahit Arf’ın, Halil İnalcık’ın, Feza Gürsey’in, Oktay Sinanoğlu’nun, Turgut Cansever’in, Fuat Sezgin’in, Teoman Dural’ın kültür ve medeniyete katkısı ele alınacak.

“Hayatın Ruhu: Kültür ve Sanat Önderleri” ünitesinde Dede Korkut’un, Kaşgarlı Mahmud’un, Nasreddin Hoca’nın, Şeyh Hamdullah’ın, Bâkî’nin, Evliya Çelebi’nin, Buhûrîzâde Mustafa Itrî’nin, Hamâmîzâde İsmail Dede Efendi’nin, Şeker Ahmed Paşa’nın, Namık Kemal’in, Fatma Aliye Hanım’ın, Osman Hamdi Bey’in, Ziya Gökalp’in, Ömer Seyfettin’in, Mehmet Âkif Ersoy’un, Ali Fuat Başgil’in, Sadettin Kaynak’ın, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, Necip Fazıl Kısakürek’in, Nurettin Topçu’nun, Sezai Karakoç’un, Barış Manço’nun kültür ve medeniyete sağladığı katkı anlatılacak. Eserleri incelenecek.

Nurettin Topçu kimdir?

1909’da dünyaya gelen Nurettin Topçu, Strazburg Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi gördü. Felsefe doktorasını Sorbonne Üniversitesi’nde “İsyan ahlakı” üzerine verdi. Düşünsel ve kültürel alanda çalışmalarının bir bölümünü, kuruluşuna da katıldığı Türk Kültür Ocağı, Türk Milliyetçiler Derneği gibi kurumlarda sürdüren Topçu, Türkiye’ye döndükten sonra Galatasaray Lisesi gibi farklı eğitim kurumlarında öğretmenlik yaptı. 

1939’da “Hareket” dergisini çıkardı. “Hareket”, “irade” ve “isyan” Topçu’nun düşünce dünyasının temel kavramları oldu. Nurettin Topçu, yazılarında çok taraflı fikir mücadelesi ile birlikte Osmanlı-Cumhuriyet modernleşmesini hesaba katıp onu aşmayı hedefledi. Tenkitçi bir bakış açısıyla “yeni bir insan”, “millet”, “devlet modeli” keşif ve inşa etmeye çalıştı. 1975’de hayatını kaybetti. Topçu’ya, 2017’deki Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri bünyesinde “Vefa” ödülü verildi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.