Orman yangınları, seller, El Niño ve COP28: Tarihin en sıcak yılı geride kaldı

İklim krizi ile mücadele için atılan adımlara rağmen bırakın iyiye doğru gidişi, etkilerini daha da sert bir şekilde hissetmeye başlıyoruz. 2023, bunu belki de en iyi şekilde tecrübe ettiğimiz yıl oldu. Bunu ortaya koyansa hem yaşadığımız afetler, hem de bilim insanlarının ortaya koyduğu istatistikler. İşte tarihinin en sıcak yılı 2023’ten öne çıkan iklim olayları…

Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Meteoroloji Örgütü’nün hazırladığı (WMO) Küresel İklimin Geçici Durumu raporu, 2023 yılının kayıtlara geçen en sıcak yıl olduğunu teyit ediyor. Ekim -sonuna kadar elde edilen veriler, 2023’ün ortalama sıcaklığının, sanayileşme öncesinden yaklaşık 1,4 santigrat derece daha sıcak olduğunu ortaya koyuyor.

Ancak 2023’ün bitmesi, iklim krizinin bittiği anlamına gelmiyor. 2024’te, 2025’te, 2026’da, yani kısacası önlem alınmazsa her yıl gittikçe daha büyük sorunlar bizi bekliyor. Kısa vadede 2024’ün, 2023’ü geçmesi gayet mümkün. Bunun nedeni de, Kuzey Yarımküre’de 2023 baharında ortaya çıkan ve yaz aylarında hızla etkisini artıran El Niño’nun 2024’te sıcaklığı daha da artırmasının ön görülmesi.

WMO Genel Sekreteri Profesör Petteri Taalas, durumun aciliyetini vurguluyor: “Bunlar istatistiklerden daha fazlası. Buzullarımızı kurtarma ve deniz seviyesindeki yükselmeyi dizginleme yarışını kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Yirminci yüzyılın iklimine geri dönemeyiz, ancak bu ve önümüzdeki yüzyıllarda giderek daha yaşanmaz hale gelen iklimin risklerini sınırlamak için şimdi harekete geçmeliyiz” dedi.

WMO raporunda öne çıkarılan konu başlıkları şöyle:

Sera Gazları: Üç ana sera gazının (karbondioksit, metan ve azot oksit) küresel değerlerinin 2022’de rekor seviyeye ulaştığı, bu rekor seviyelerin 2023’te de arttığı belirtiliyor.

Küresel Sıcaklıklar: Küresel ortalama yüzey sıcaklığı 2023 yılında, 1850-1900 ortalamasının yaklaşık 1,4 santigrat derece üzerinde kaydedildi. 1,29 santigrat derecelik 2016 ve 1,27 santigrat derecelik artış kaydedilen 2020’ye göre ciddi bir fark var.

Deniz Yüzeyi Sıcaklıkları: Küresel ortalama deniz yüzeyi sıcaklıkları, Kuzey Yarımküre ilkbaharının sonlarından başlayarak yılın gözlemlenen en yüksek seviyesine ulaştı .Nisan’dan Eylül’e kadar tüm aylar rekor düzeyde sıcaktı.

Okyanus Sıcaklıkları: Okyanus sıcaklıkları, 65 yıl önce gözlemlenmeye başladığından beri 2022’de rekor sıcaklığı görmüştü. WMO, Ekim 2023’e kadar elde edilen verilerin, 2022’yi geride bıraktığını belirtiyor.

Deniz Seviyelerindeki Yükseliş: 2023 yılında, küresel ortalama deniz seviyesi uydu kayıtlarında rekor seviyeye ulaştı. Bunun nedeni olarak da okyanus ısınması ve buzulların erimesi gösteriliyor. Son on yıldaki küresel ortalama deniz seviyesindeki yükselme oranı, uydu kayıtlarının ilk on yılındaki deniz seviyesindeki yükselme oranının iki katından fazla.

Kriyosfer: Antarktika’daki buzul miktarı Şubat ayında, kaydedilen en düşük seviyeyi gördü. Kuzey Kutbu’ndaki buzul miktarı da normalin altında kaldı. Kuzey Amerika’nın batısındaki ve Avrupa Alplerindeki buzullar aşırı bir erime yaşadı. İsviçre’de buzullar son iki yılda kalan hacimlerinin yaklaşık yüzde 10’unu kaybetti.

Aşırı Hava ve İklim Olayları: Aşırı hava ve iklim olayları da raporda kendine yer buluyor. Bunlar şöyle; Daniel Akdeniz Siklonu’nun neden olduğu aşırı yağışların yol açtığı ve Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan ve Libya’yı etkileyen seller. Freddy Tropikal Siklonu. Güney Avrupa ve Kuzey Afrika’daki aşırı sıcaklıklar. Kanada’daki orman yangınları. Büyük Afrika Boynuzu’nda yaşanan kuraklıklar ve Orta-Güney Amerika kuraklıkları.

Sosyoekonomik Etkiler: Hava ve iklim tehlikeleri, gıda güvenliği, nüfusun yerinden edilmesi ve hassas nüfuslar üzerindeki etkilerle ilgili zorlukları daha da kötüleştiriyor. WMO’ya göre afetlerin etkisini azaltmanın temel bileşenlerinden biri, etkili çoklu tehlike erken uyarı sistemlerine sahip olmak.

2023’te öne çıkan iklim olayları neydi?

Kanada orman yangınları: Mart başında başlayan Kanada orman yangınları büyük ölçüde kontrol altına alınsa da, hala belli aralıklarla devam ediyor. 18,4 milyon hektar alan yangınlardan etkilendi. 6 bin 500’den fazla yangın yüzünden 6 kişi hayatını kaybetti. Hayatını kaybeden doğal yaşam, milyarlarla ölçülüyor. Yangınlar sırasında 155 binden fazla kişi tahliye edildi. Yangınların oluşturduğu dumanlar, tüm Kuzey Amerika’yı kapladı. New York’a kadar ulaşan toz bulutları, gökyüzünü turuncuya boyadı.

Kanada orman yangınlarının çıktığı ve etkilediği alanlar.

İtalya’da sel felaketi: İtalya’nın kuzeyindeki Emilia-Romagna bölgesini sel felaketi vurdu. 21 farklı nehirde taşma meydana geldi. 2-3 Mayıs ve 16-17 Mayıs’taki yağışlar nedeniyle etkili olan sellerde toplam 17 kişi hayatını kaybetti. 50 bin kişi evlerinden oldu. Yedi ayda yağan yağmur, neredeyse birkaç gün içinde düştü. Selin yanında, en az 400 tane toprak kayması olayı da bildirildi. Formula 1’de o hafta düzenlenmesi planlanan Emilia-Romagna Grand Prix’si de, pistin selden etkilenmesi sonucu iptal edildi.

Akdeniz orman yangınları: Akdenize kıyısı olan neredeyse tüm ülkeler, özellikle yaz aylarında orman yangınlarıyla mücadele etti. Türkiye, Yunanistan, İtalya, Portekiz, İspanya, Hırvatistan, Tunus, Fas ve Cezayir yangınlarla mücadele etti. Yunanistan’da 28, Kuzey Afrika’da 34 kişi hayatını kaybetti.

El Niño: 2023’te en çok duyduğumuz iklim başlıklarından biri, El Niño oldu. El Niño, iklimde en büyük değişimi yaratan hava olayı. Üç aşaması var: Sıcak, soğuk ve etkisiz. Sıcak aşama, her 2 ila 7 yıl arasında bir meydana geliyor. Bu evrede Güney Amerika sahillerinde yüzey suyu ısınıyor, okyanusa yayılıyor ve atmosfere büyük miktarda ısı bırakıyor. 2016’da da gözlemlenen El Niño, 2023’ü de etkiledi. Afetlerin artışı da, bunla ilişkilendirilebiliyor.

Hawaii yangınları: ABD’nin Hawaii eyeleti de, iklime bağlı orman yangınları tarafından vuruldu. 8 Ağustos’ta başlayan yangınlar üç gün boyunca devam etti, 100’den fazla kişi hayatını kaybetti.

Libya’da sel felaketi: Derne’de 4000’den fazla kişinin hayatına son veren baraj patlaması ve peşinde yaşanan sel, hem iklim krizinin hem mühendislik hatalarının ortak bir sonucu. Daniel Siklonu’nun yarattığı kuvvetli fırtınalar, 10 Eylül’de Derne Barajı’nın patlamasına ve 30 milyon metreküp suyun serbest kalmasına neden oldu.

Japonya, Fukuşima’nın atık sularını denize bıraktı: İnsan eliyle yapılan çevre tahribatı da, 2023’te tam gaz devam etti. Japon hükümeti aldığı karar sonucu, Ağustos sonunda Fukuşima Nükleer Santrali’ndeki 1 milyon metreküpten fazla atık suyu denize bıraktı. Radyoaktif atıkların suya karışmasından sonra çevre ülkeler, Japonya ile deniz ürünleri ticaretini bıraktı. Atık sular bırakıldıktan sonra bölgede ölü balıklar gözlemlendi.

COP28: Birleşmiş Milletler’in düzenlediği ve dünyanın en önemli iklim zirvesi olarak görülen COP, bu yıl Birleşik Arap Emirlikleri’nde toplandı. Fosil yakıtlara karşı toplanan bir zirvenin, fosil yakıt devi BAE’de düzenlenmesi bile zirveyi tartışmalı hale getirdi. Dünyadaki neredeyse tüm ülkelerin ve liderlerinin katıldığı zirveler sonucunda, “Fosil yakıtlardan uzaklaşma” kararı alındı. Ancak önceki COP’larda olduğu gibi, COP28’in de ne kadar etkili olacağı soru işaretleri oluşturdu.

Kaynak: WMO

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.