Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Epstein ile ilgili haber neden girmediniz: Bir tecavüzcü hakkındaki komplo teorileri Türkiye’de nasıl TT oldu?

2019 yılında cinsel istismar suçlamaları nedeniyle tutuklanan ve mahkemeye çıkmadan intihar eden milyarder Jeffrey Epstein’in yargılandığı dava ile ilişkili isimler kamuoyuna açıklanmaya devam ediyor. Yeni bilgiler ortaya çıktıkça komplo teorileri gündemi bulandırmaya başlıyor. Yıllardır ortalıkta dolaşan bu komplo teoriler birkaç gündür Türkiye’de de sosyal medyayı işgal etmiş durumda.

Jeffrey Epstein’in tutuklandıktan sonra çekilen fotoğrafı.

Epstein belgelerinde Amerika Birleşik Devletleri (ABD) başkanları Bill Clinton ve Donald Trump’ın yanı sıra Kraliçe II. Elizabeth’in oğlu Prens Andrew gibi isimlerin yanı sıra Türkiye hakkında detaylar da bulunuyor. Bu belgelerin yayımlanmasının ardından bazı sosyal medya kullanıcıları, belgelerde geçen Türk vatandaşlarının kim olduğunu araştırmaya başladı. Çok sayıda komplo teorisi ortaya atıldı, dezenformasyon içeren onlarca video dolaşıma sokuldu. 

İşte onlardan bazıları:

Komplo teorilerinden biri Microsoft’un kurucusu Bill Gates hakkında. Kendisini gazeteci-yazar olarak tanımlayan Murat Akan, X hesabından paylaştığı bir mesajında Gates’in Epstein adasını 28 kez ziyaret ettiğini ve mahkemenin bunun nedenini sorunca “Hatırlamıyorum” dediğini öne sürdü ve şunu yazdı: 

“Şimdi anladınız mı Küresel aklın etkili kişileri nasıl kontrol ettiğini?”

Fakat bu iddia, komplo teorisinden başka bir şey değil. Doğruluk Payı’nın aktardığına göre Bill Gates, Epstein davasına sanık ya da tanık olarak dahil olmadı. Zaten dava tutanaklarında da kendisinin adı geçmiyor. Bill Gates’in adı Türkiye’de sık sık komplo teorilerine malzeme oluyor. Son olarak Gates’in Kırklareli’nde toprak aldığı çünkü Trakya’nı iklim değişikliğine karşı bağışıklı olduğu uydurulmuştu.

Uydurma olan bir başka olaysa “Epstein adasından kurtarılan” iki çocuk hakkında. Asia Press Türkiye diye bir web sitesinde yayın yönetmeni olduğunu belirten Mustafa Seyfullah Kılıç bir videoyu paylaştı ve şunu tweetledi: “Adadan kurtarılan iki çocuk, adada çocuklara tecavüz edildiğini ve gelenlerin özel bir alanda masonik ritüeller yaptıklarını anlatıyor. Bu ritüellerde kan içiliyormuş.”

Oysa bu video 2014 yılından. Teyit’in aktardığına göre videoda görülen çocuklar, Ella Draper ve aktör Ricky Dearman’in çocukları. Çiftin ayrılmasının ardından Draper ve yeni partneri Abraham Christie, 2014 yılında çocukların yer aldığı bu videoyu kaydetmişler. Videoda çocuklar, babaları Ricky’i, “kendilerine cinsel istismar uygulamak, satanist bir pedofili seks tarikatını yönetmek, bebeklerin kafalarını keserek kendilerini kanlarını içmeye zorlamak” gibi iddialarla suçluyor. 

Komplo teorilerini besleyen bir başka videoysa ağlayan bu küçük çocuk. Videoyu paylaşan pek çok kullanıcı, çocuğun, “Özür dilerim Arthur” dediğini öne sürdü. Hatta bazıları, “Gözlerinizi kapatın ve bir an şu çocuğun kendi evladınız olduğunu hayal edin” diye yazdı.

Yüzü kanlar içindeki bu çocuğun videosu, seneler önce Brezilya’da kaydedilmiş. Videoda çocuğa bağıran kişi ise onun babası.

Epstein belgelerindeki Türkiye detayı nereden çıktı?

Epstein’a genç kızları bulmakta yardımcı olan model Adriana Ross‘a 15 Mart 2010 tarihli çapraz sorgusunda kendisine avukatlar tarafından şu soruluyor:

“Jeffrey Epstein ve/veya Ghisilaiue Maxwell, 15 yaşındaki Jane Doe 102’yi Palm Beach, New York City, Santa Fe, Los Angeles, San Francisco, St. Louis’in yanı sıra Avrupa, Karayipler ve Afrika’ya götürmek için pasaportlar temin edip satın almıştır. Bundan haberiniz var mı?”

Ross, bu soruya yanıt vermeyi reddediyor. 

Bir sonraki soru da şu:

“Jeffrey Epstein’ın Jane Doe 102’yi Ghislaine Maxwell ile birlikte taciz etmenin yanı sıra onu başka modeller, aktrisler ve ünlülerle seks yapmaya zorladığı da iddia ediliyor?”

Ross bu soruya da yanıt vermiyor.

Sorular devam ediyor: 

“Ayrıca Jeffrey Epstein’ın Türkiye, Çek Cumhuriyeti, Asya ve diğer ülkelerden başka reşit olmayan kızları da kaçırdığı iddia ediliyor. Bundan haberiniz var mı?”

Ross, buna da yanıt vermiyor.

Belgeye şuradan ulaşabilirsiniz.

İşte bu soru ve akabinde alınamayan cevap, Epstein’in Türkiye ile ne alakası olduğu sorusunu gündeme taşıdı. Hatta pek çok sosyal medya kullanıcısı, aralarında Medyascope’un da bulunduğu kuruluşların paylaştığı haberlerin altında “Epstein ile ilgili neden haber yapmıyorsunuz?” yazdı, isyan etti.

Bill Clinton, Yalova’dan çocuk mu kaçırdı? 

Marcinkova’ya sorulan soruların ardından Türkiye’de bazı sosyal medya kullanıcıları, “Depremin çocukları 25 sene sonra korkunç bir iddia ile gündemde” manşetlerini attı. İddiaları da şuydu:

17 Ağustos 1999 depreminin ardından dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, depremin en çok etkilediği yerlerden Yalova’yı ziyaret etmiş, Yalova’da kucağına bazı çocukları alarak resim çektirmişti. Clinton’ın dönüşünden sonra deprem bölgesindeki bazı çocuklar da kaybolmuştu. İşte kaybolan bu çocuklar, özel uçaklarla Epstein adasına taşınmıştı. 

Oysa Clinton, 1999 depreminin ardından Yalova’yı hiç ziyaret etmemişti. Kocaeli’ndeki çadır kenti ziyaret eden Clinton, kucağına alıp bazı çocukları sevmişti. Hatta o dönem bir bebeğin, adı Erkan Işık, Clinton’ın burnunu sıktığı fotoğraf dünya basınında manşet olmuştu. Şimdi ise Epstein belgelerinde adı geçen Clinton ve Erkan bebeğin bu fotoğrafı yeniden dolaşıma sokuluyor.

Belgelerdeki Türk vatandaşları kimler?

Şu ana kadar yayımlanan belgelerde iki Türk vatandaşının adı yer alıyor. Refia Banu Küçükköylü ve Turabi Fırat’ın Epstein’ın uçağıyla seyahat eden kişiler olduğu biliniyor. 

Listenin ardından pek çok isim, bu kişileri araştırmaya başladı. Banu Küçükköylü’nün o dönemlerde ABD’de emlak danışmanlığı yaptığı, liseyi İstanbul’daki Alman Lisesi’nde okuduğu ve üniversite eğitimine ABD’de devam ettiği yazıldı. Küçükköylü’nün 1990’lı yıllarda özel bir televizyonun düzenlediği güzellik yarışmasına katıldığı ve hatta aynı güzellik yarışmasına katılanlardan birinin de Defne Samyeli olduğu öne sürüldü.

Amerika’nın Sesi’nden (VOA Türkçe) Mehmet Sümer’e konuşan Banu Küçükköylü, “Dava ile benim ilgim yok. Epstein’i tanımıyorum ve hiçbir bağım yok. Ben Los Angeles’ta yaşadım, bekarım ve çocuk sahibi değilim” diyerek listede adı geçen kişi ile isim benzerliği yaşadığını söyledi.

Turabi Fırat ise o tarihlerde ABD’de beş yıldızlı bir otelde müdür olarak çalışmakta. Fırat’ın da Epstein’ın özel uçağına iş amaçlı bindiği öne sürülüyor. 

İddialar Meclis gündeminde

Komplo teorileri Türkiye’de siyasetçileri harekete geçirmeye yetti. CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, Türkiye’den çocukların Epstein adasına kaçırıldığına yönelik iddiaları Meclis’e taşıdı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Mahinur Göktaş’a kaçırılan çocukların durumunu soran Kılıç, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı göreve çağırdı. 

İlgili bakanlıklara soru önergesi veren Kılıç, “Kamuoyunda Epstein davası olarak bilinen dava dosyalarından, 1328 No’lu dosya içinde yer alan, 407-6, 407-8, 407-9 numaralı ek belgelerinde, kaçırılan çocuklarının avukatlığını üstlenen Avukat Katherine W. Ezell’in, Epstein’in Türkiye’den çocukları kaçırdığı tespitleri yer almaktadır. Bu tespitlerden haberiniz var mı?” diye sordu.

Bakan Göktaş ise “bazı çevrelerin küresel bazı gündemleri fırsat bilerek aynı kaos arayışına girdiklerini” vurguladı ve şu açıklamayı yaptı:

“Tüm bunlar kamuoyunun malumuyken odağında çocukların olduğu bu dezenformasyon çabasına tekrar girişilmesini, çocuklarımızın bu kirli siyasete alet edilmesini en güçlü şekilde kınıyorum. Bin 912 çocuğumuzdan bir tanesinin bile kayıp olması durumunun söz konusu olmadığını tekraren ilan ediyorum.”

Ne olmuştu?

2019 yılında cinsel istismar suçlamaları nedeniyle tutuklanan ve mahkemeye çıkmadan intihar eden milyarder Jeffrey Epstein’in yargılandığı dava ile ilişkili isimler kamuoyuna açıklanmaya devam ediyor. 

Jeffrey Epstein, suç ortağı olduğu iddia edilen Ghislaine Maxwell ile birlikte aralarında reşit olmayan kız çocuklarının da bulunduğu pek çok kişiye cinsel tacizde bulunmak ve insan kaçakçılığı yapmakla suçlanıyordu. Maxwell davası kapsamında Epstein ile ilgili isimlerin kamuoyuna açıklanmasına karar verilmişti. 

Açıklanan 900 sayfalık belge, Epstein’in siyasetçiler, iş dünyasından isimler ve Kraliyet Ailesi’nden yüksek profilli kişiler ile ilişkisi de gösteriyor. Fakat söz konusu isimlerin Epstein belgelerinde yer alması bir suç anlamına gelmiyor. Listedeki bazı isimler suçlanıyor; bazıları iddialarda bulunuyor ya da adları potansiyel tanık olarak geçiyor. Hakim Loretta Preska, belgelerdeki isimlerin zaten daha önce yapılan haberlerle kamuoyunda duyulduğunu ve çok sayıda kişinin de isminin açıklanmasına dair bir itirazları olmadığını söyledi.

Belgelerde York Dükü Prens Andrew, eski ABD Başkanı Bill Clinton ve Donald Trump, Michael Jackson, David Copperfield, Jean-Luc Brunel, Vera Wang, Naomi Campbell, Eski Norveç Başbakanı Thorbjørn Jagland, Robert Kennedy Jr., Google’un kurucu ortağı Sergey Brin, CIA Direktörü William Burns, Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak’ın isimleri var.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.