Türkiye, 31 Mart 2024’te yerel yöneticilerini seçmek için sandık başına gidiyor. Ülkenin en büyük sivil toplum örgütlerine, başkan adaylarının ziyaretleri kaçınılmaz. 17 Ocak’ta AKP’nin İstanbul Belediye Başkan Adayı Murat Kurum üç büyük diye tabir edilen Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin başkanlarını ziyaret etti.
İstanbul’un şu anki başkanı Ekrem İmamoğlu ile her oyun çok değerli olacağı bir mücadele içine girecek Kurum, önce kendi deyimi ile Beşiktaş Spor Kulübü’nün (olması gereken Beşiktaş Jimnastik Kulübü) başkanı Hasan At’ı (Arat) ziyaret etti. Arat, Kurum’u bir devlet adamı nezaketinde ağırladı ve seçim öncesi başarılar diledi.
Beşiktaş bir spor kulübü olarak herhangi bir partinin sözcüsü gibi hareket edemezdi. Hasan Arat istediği partiye oy verebilir fakat kulübün çatısı altında, kulübün bayrağına sırtını vererek parti propagandası yapamazdı.
Murat Kurum’un sonraki durağı Galatasaray Spor Kulübü’ydü. Bu kısma sonra tekrar geleceğiz. En son Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç’u makamında ziyaret etti Kurum. Koç, başkan adayını genel sıkıntılar ile ilgili bilgilendirdi ve Süper Kupa finalinin depremzedeler için oynanması gerektiğini belirtti. Hem Beşiktaş hem de Fenerbahçe’nin başkanları kulüp olarak bir taraf olmadıklarını belirtir nitelikte ve şıklıkta açıklamalar yaptılar.
Şimdi gelelim Galatasaray Spor Kulübü’ne… Öncelikle başlıktaki sorunun cevabı: Galatasaray bir spor kulübüdür ve kulüpler parti propagandası yapmaz. Sarı-kırmızılıların başkanı Dursun Özbek kulübün dışında, sırtını Galatasaray bayrağına dayamadığı sürece isterse “Ayrılıkçı Tamil Gerillaları”nı tutabilir. Murat Kurum tarafından başkanlık makamında ziyaret edildiğinde, “Murat Kurum, İstanbul için bir şanstır” cümlesi taraftarı taraf olmaya teşvik eder. Galatasaray Başkanı kulüpteki görevinden sonra isterse AKP’den İBB Parti Meclisi’ne üye olabilir. İsterse AKP’de genel seçimlerde milletvekili olabilir, hatta çok çalışırsa AKP’den cumhurbaşkanlığına aday olabilir. Lakin sarı-kırmızılı kulübün başkanı iken tüm siyasi faaliyetlerden kulübün kutuplaştırıcı bir figür olmaması adına uzak durulmalı. Spora siyaset karıştırmıyorduk ya, en sonra öyle buyurmuştu efendiler.
2016 yılındaki Beşiktaş İnönü Stadyumu’nun açılışını hatırlayacaksınız, dönemin başkanı Fikret Orman, “Son olarak çatı kaçak diye inşaatı durdurdular. Daha ortada çatı bile yok. Ne zorluklarla karşılaştık inşaat sırasında. Tayyip Erdoğan’ın desteği olmasaydı bu stat yapılamazdı. Benden başka kimse de İnönü’yü yıkamazdı. Gezi olayları devam ederken biz stadı yıkıyorduk” demişti. Hatta kurdele kesme töreninde hızını alamayan Fikret Orman, “Halkın takımı olan Beşiktaşımız, halkın Cumhurbaşkanı ile Vodafone Arena’yı açıyor. Değerlerimizi koruyarak bugünlere kadar geldik” demişti. Lakin işin bir de komik tarafı vardı. Taraftarların evi, tüm duyguların birleştiği yer olan stadyumun açılışına taraftar alınmamıştı. Fikret Orman halkın takımı diye lanse ettiği siyah-beyazlıların halkı temsil eden kanadını dışarıda bırakmıştı. O günkü adı ile Twitter’da #FikretOrmanİstifa ve #KorkmaLaBizizÇARŞI başlıkları öne çıkmıştı. Beşiktaş taraftarı o dönem ciddi bir tepki göstererek Fikret Orman’ı istifaya davet etmişti.
Bir olayı daha hatırlayacaksınız. Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra üzüntümüzü, hayal kırıklıklarımızı dışa vurabileceğimiz, toplu olarak tepkimizi gösterebileceğimiz yegâne yer tribünlerdi. Anayasa’nın 26. maddesi şöyle der: “Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmi makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar.”
25-26 Şubat 2023’te oynanan Fenerbahçe-Konyaspor ve Beşiktaş-Antalyaspor Süper Lig erteleme müsabakalarında, Anayasa’nın vatandaşlara verdiği hakla taraftarlar, “Hükümet istifa” tezahüratı yaptı. Beyefendiler çok kızmıştı ve “spora siyaset” karıştırıyorlar diye ortalığı yangın yerine çevirdiler. Taraftarlara “fosseptik faresi, uşaklar, alçaklar” diyen Çaykur Rizespor’un müteahhit başkanı İbrahim Turgut’un kazandığı bazı ihaleleri buraya yazıyorum: Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi (RTEÜ) Köprü İnşaatı, RTEÜ Geliştirme Vakfı Güneysu Konakları, Rize İçme Suyu İsale Hattı, Çayeli Kaymakamlığı Hükümet Konağı, Güneysu İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası ve Çevre Düzenleme Projesi…
Galatasaray, Türkiye’nin bile üzerinde bir demokrasi kültürüne sahip bir kulüptür. En yakındaki divan kurulunda, “Sayın Özbek, siz mi İstanbul’un şansına karar veriyorsunuz?” diye sorsalar, sayın başkan ne cevap verecek?
Kulüplerin iktidar partisine şirin gözükme çabalarının altında acaba bazı arsaların ihalelerindeki pürüzlerin kaldırılması, vergi affı gibi konular mı var? Gazeteci olarak sadece soruyorum, partilerden bile eski bir geçmişe sahip takımları daha ne kadar kutuplaştırıcı hale getireceksiniz?
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
