Mahkeme, Kobani davasında Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu 18 sanığın tutukluluklarının devamına karar verdi 

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, Kobani davasının 81. duruşmasında sanıkların tutukluluklarının devamına karar verdi. Mahkeme, tutuklu ve hükümlü sanıkların yeniden son sözlerini söylemesinin ardından hükmün açıklanacağını belirterek duruşmayı 16 Mayıs saat 10.00’a erteledi.

Eski Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) eş genel başkanlarıyla Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 18’i tutuklu 108 kişinin yargılandığı Kobani davasının 81. duruşması, Sincan Kapalı Cezaevi Kampüsü’nde Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

Davanın bugünkü (17 Nisan) duruşmasında tutukluluklar incelendi. Mahkeme heyeti, bir önceki duruşmada 17 Nisan’da karar verileceğini söyledi fakat sanık avukatlarının duruşmadan bir gün önce kalemden aldığı bilgiye göre teknik sebeplerle kararın açıklanmayacağı bildirildi. Karar açıklanacağı için duruşmaya katılmayacağını söyleyen Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıklardan bazıları, kararın ertelenmesi sebebiyle duruşmada yer aldı.

Demirtaş: “Herhangi bir söz talebim yok”

Katılmayacağı duyurulan ve 25 Aralık 2023’te “Kararı yüzümüze okumanıza izin vermeyeceğiz” diyen Demirtaş, karar açıklanmayacağı belli olan duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Demirtaş, salonda bulunan ve SEGBİS ile katılan herkesi selamladığını söyleyerek “Herhangi bir söz talebim yok, bütün arkadaşlarımın özgürlüğünü talep ediyorum” dedi.

Altınörs: “Bir tweet bahane edilerek dört yıldır hapiste tutuluyoruz”

Mahkeme başkanı bu açıklamanın ardından sanık beyanı almak için söz verdi. Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve MYK üyesi Alp Altınörs sanık beyanında, dört yıldır haksız bir tutuklamada olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Bu tutuklamayla siz dört yıldır sadece özgürlük ve güvenlik hakkımızı ihlal etmekle kalmıyorsunuz, siyaset yapma hakkımızı da elimizden alıyorsunuz. Yakınlarımızla, ailemizle geçireceğimiz dört yılı bizden çaldınız. Bir tweet bahane edilerek dört yıldır hapiste tutuluyoruz. IŞİD’e karşı yapılmış bir çağrı bahane edilerek dört yıldır tutukluyuz. Oysa bizim çağrımız meşruydu, yasaldı, demokratikti, ifade özgürlüğü kapsamındaydı. IŞİD terörünü karşı yapılmış bir çağrıydı.” 

Şengül: “Bu tablo aslında gelecek dönemin nasıl ilerleyeceği konusunda hepimize fikir veriyor”

HDP MYK Üyesi İsmail Şengül, Türkiye siyaseti açısından tarihi bir gün yaşadıklarını belirterek “Buradaki ortaya çıkan bu tablo aslında gelecek döneminde nasıl ilerleyeceği konusunda hepimizi fikir veriyor. Türkiye demokrasisi ve siyaseti çok uzun süredir bir kriz içerisinde” dedi.

Avukat Erhan Ürküt: “Babamı tahliye edin, başına bir şey gelirse sorumlusu sizsiniz”

Mahkeme başkanı sanık beyanlarının ardından avukatların beyanını aldı. HDP MYK Üyesi Ali Ürküt’ün avukatı Erhan Ürküt, “Ali Ürküt cezaevine girdiğinde hiçbir sağlık sorunu yoktu. Yakın bir süre içerisinde kanser teşhisi kondu. Babamı tahliye edin. Başına bir şey gelirse sorumlusu sizsiniz” dedi.

Duruşmanın ikinci kısmı bir buçuk saat gecikti

Mahkeme başkanı, “Anayasa’ya aykırılık” iddiasını değerlendirmek üzere 15.30’a kadar duruşmaya ara verdiğini açıkladı ancak verilen süre dolmasına rağmen mahkeme heyeti duruşmaya devam etmedi. Mahkeme salonu da sabaha göre epey boştu. Avukatlara mahkemenin devam edip etmeyeceğini sorduğumda, ara verildikten sonra genelde mahkemenin geç geldiğini, bunun olağan bir durum olduğunu söylediler. Mahkeme heyeti 16.50’de salona geldi ve duruşmaya kaldığı yerden devam etti. İkinci kısım ortalama 15 dakika sürdü.

Mahkeme, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve Demirtaş’ın “Anayasa aykırılık” iddiasının reddedilmesine karar verdi.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Yüksekdağ, Kışanak ve Tuncel’in tahliye talepleri reddedildi

Mahkeme, duruşmada Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel’in avukatlarının azami tutukluluk süreleriyle ilgili taleplerinin dile getirildiğine değinerek bir önceki duruşmalarda belirtilen gerekçelerden dolayı bu tutuklu sanıkların avukatlarının talebinin reddine karar verdi. 

Mahkeme, kanser hastası Ali Ürküt hakkında cezaevinde kalamayacağına yönelik sağlık raporu gönderilirse bir sonraki duruşmaya kalmadan tahliyesinin değerlendirileceğini söyledi.

Hatimoğulları: “37 kez ağırlaştırılmış müebbet talep etmek hukukun üzerine bir yığın taş atmaktır”

Duruşma başlamadan önce DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, DEM Parti MYK üyeleri, milletvekilleri, Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu ile dava avukatları Sincan Cezaevi Kampüsü önünde Kobani davasına ilişkin konuştu.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları, tutuklu siyasetçilerin bırakılmasını umut ettiklerini belirterek “Hiçbir suç yokken Twitter’dan 37 kez ağırlaştırılmış müebbet talep etmek demek, zaten ölmüş olan hukukun üzerine bir yığın taş atmak demektir” dedi.

https://twitter.com/medyascope/status/1780512768547811552

CHP Grup Başkanvekili Başarır: “Yasaya göre, vicdanınıza göre karar verin”

CHP’nin Kobani davasına gönderdiği heyet adına konuşan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır da yaptığı açıklamada “Bizim buradan yargıçlara çağrımız şudur, yasaya göre vicdanınıza göre karar verin. Her türlü siyasi baskıdan uzak durun” diye konuştu.

https://twitter.com/medyascope/status/1780515329547850026

Medyascope’a konuşan CHP Seçim ve Parti Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi, “Maalesef Kobani davası, bazı toplumsal davalar gibi siyasi malzeme haline getirilmiş durumda. Mahkemenin, saraydan haber beklemekten ziyade, dosyadaki delil durumu, dosyanın gidişatı ve kanıtlara göre karar vermesi gerekiyor” dedi.

https://twitter.com/medyascope/status/1780516602426884269

Kobani davası nasıl başladı? 

Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaş sonrası IŞİD ülkenin kuzeyinde Kürtlerin ağırlıkta olduğu yerleşim birimlerine saldırmaya başladı. HDP Genel Merkezi, 6 Ekim’de Kobani’yle ilgili olarak Twitter üzerinden paylaştığı bir mesajla sokak protestosu çağrısı yaptı. Bunun ardından önemli bir bölümü Doğu ve Güneydoğu kentlerinde olmak üzere Türkiye çapında kitlesel sokak eylemleri başladı. 8 Ekim’de gösterilerde şiddet olayları arttı. Selahattin Demirtaş, 9 Ekim’de Diyarbakır’da bir basın açıklaması yaptı ve protestoları savunurken şiddet olaylarını eleştirdi, bunların durması çağrısı yaptı ve tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan’ın da kendilerine ulaşan mektubunda bunu belirttiğini söyledi. 9 Ekim’de olaylar sona erdi. Kobani olaylarıyla ilgili ilk soruşturma 2014 yılında başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, olaylarla ilgili soruşturması kapsamında 2 Ekim’de 17 HDP’li siyasetçi tutuklandı. Savcılık, 30 Aralık 2020 tarihinde bir iddianame hazırladı. İddianame, 7 Ocak 2021’de Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.