Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yedi yıllık azami süreyi doldurmalarına rağmen Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve Sebahat Tuncel’in tutukluluk hallerinin devamına karar vermesinin ardından Tuncel’in avukatı Cemile Turhallı Balsak, bir üst mahkeme kararı sonrası Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yapacaklarını açıkladı. Medyascope’a konuşan Kışanak’ın avukatı Gül Altay ise AYM’nin durumunun son zamanlarda tartışılır olduğunu belirterek AYM kararını beklemeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gideceklerini söyledi.
Eski Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş, Sebahat Tuncel ve eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın yedi yıllık azami tutukluluk süreleri doldu. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 Kasım Cuma günü yapılan Kobani davasının 40. duruşmasındaki tutukluluk değerlendirmesinde avukatları aracılığıyla azami süreleri dolduğu için tahliye talep eden tutuklu siyasetçilerin talebi reddedildi ve tutukluluklarının devamına karar verildi.
Kışanak’ın avukatı Gül Altay, müvekkilinin 25 Ekim’de dolan azami tutukluluk süresinin ardından AYM’ye yaptıkları başvurunun kararını beklemeden AİHM’e gideceklerini belirtti. Tuncel’in avukatı Cemile Turhallı Balsak da bir üst mahkeme olan 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararının ardından AYM’ye sonra da AİHM’e bireysel başvuru yapacaklarını belirtti. Tutuklu siyasetçilerin avukatlarının ayrı ayrı AYM ve AİHM’e bireysel başvuru yapması bekleniyor.
“Mahkeme açıkça hile yapıyor”
Medyascope’a mahkeme kararını değerlendiren Sebahat Tuncel’in avukatı Cemile Turhallı Balsak ve Gültan Kışanak’ın avukatı Gül Altay, mahkemenin hile yaptığını söyledi.
Altay, Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kendilerine ret kararı verdiğini hatırlatarak, “Bizim azami tutukluluk süremiz 25 Ekim’de dolmuştu. Bu nedenle biz AYM’ye başvurumuzu yaptık” dedi. Gül Altay, “Mahkeme sunduğumuz gerekçelere önce şaşırdı, onları inceledi ve daha sonra ayrıntılı bir gerekçe yazdı” diye konuştu.
“Dosya birleşmesine rağmen tutukluluk süreleri ayrı ayrı değerlendiriliyor”
Altay, mahkemenin verdiği tutukluluğun devamı kararının gerekçesine dair şunları söyledi:
“Gerekçesinde diyor ki ‘Sizin verdiğiniz kararlarda her suç için ayrı ayrı yedi yıl tutukluluk süresi öngörülmüyordu. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını biliyoruz ama burada ayrı iddianameler söz konusu. Sunulan dosyada tek bir iddianame, birden fazla suç var. Bu dosyada birleşen dosyalar ve birleşen dosyaların farklı farklı iddianameleri mevcut. O yüzden o yedi yılı ayrı ayrı değerlendireceğim.’ Biz de dedik ki ‘Ama bizim müvekkilimizin tek tutuklu olduğu dosya bu dosya. Malatya’daki iddialarla ilgili olarak siz esas hakkında mütalaada cezalandırılmasına yer olmadığını söylediniz. Bizim o dört yıllık yatarımız buhar mı olacak, bunun buraya sayılması gerekmiyor mu?’ Buna biz kanunda hile diyoruz. Cuma günü yapılan tutuk incelemesindeki karar için itirazımızı da hazırladık, bugün (13 Kasım) göndereceğiz.”
“AYM kararını beklemeden AİHM’e başvuracağız, AYM’nin etkili bir hukuk yolu olmadığını düşünüyoruz”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
AYM’ye yaptıkları bireysel başvuru kararını beklemeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuracaklarına söyleyen Altay, sebebini şöyle açıkladı:
“Beklemeden başvurmayı düşünüyoruz çünkü Anayasa Mahkemesi’nin etkili bir hukuk yolu olmadığını düşünüyoruz. Daha önce haziran ayında AYM’ye tutuklulukla ilgili bir başvuru yapmıştık. Ekim’in 25’inden hemen sonra da azami tutuklulukla ilgili acil bir başvuru daha yapıp haziran’da yaptığımız başvuruyla birleştirilmesini talep ettik. Son tartışmalardan sonra AYM’nin durumu iyice tartışılır oldu. Bizim açımızdan zaten tartışılırdı ancak son olaylarla iyice tartışılır oldu. Biz çok kısa bir süre içinde AİHM’e başvuru yapmayı düşünüyoruz.”
Balsak: “Kendilerince hile yapıyorlar, yedi yıllık azami süre kanununu bile uygulamıyorlar”
Sebahat Tuncel’in avukatı Cemile Turhallı Balsak da “Mahkeme artık ‘Dolanarak bu kararı nasıl uygulamayız’ın yollarını arıyor” dedi ve bu durumu şu sözlerle anlattı:
“…Mesela birleştirme hiç verilmeseydi o zaman farklı yargılamalar oluyor denilebilirdi fakat şimdi böyle bir durum yok. Mahkeme nihayetinde birleştirme kararı vermiş, o iddianamelerin, o suçlamaların hepsi dava dosyasında 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nin yargılaması haline gelmiş. Dolayısıyla oradaki ‘Tutukluluk süresini onun dışında tutayım, tutukluluk devam gerekçesi yapayım’ gibi bir karar söz konusu olamaz. Böyle bir çarpıklık olamaz. Kendilerince hile yapıyorlar. Çok net olan yedi yıllık azami süre kanununu bile uygulamıyorlar.”
“AYM’ye bireysel başvuru yapacağız ama kararı beklemeyeceğiz”
Balsak, 10 Kasım Cuma günü yapılan tutukluluk değerlendirme kararına bugün itiraz ettiklerini belirterek “Tutukluluğa ilişkin olarak bir üst mahkemeye gideceğiz. 23. Ağır Ceza Mahkemesi bu noktada bir karar verecek. Henüz netleştirmedik ama bana sorarsanız artık yapmamız gereken önce tekrar AYM’ye bireysel başvuru yapıp hemen ardından kararı beklemeden AİHM’e başvurmak” diye konuştu.