Doğa Üründül yazdı: EURO 2024’te Türkiye’nin şansı… Hedef ne olmalı?

Yazın habercisi, küsleri barıştıran, futbolseverlerin yaşam amacı, Avrupa futbolunun milli takımlar düzeyindeki en büyük organizasyonu… 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası 14 Haziran Cuma günü başlıyor.

Türkiye A Milli Futbol Takımı’nın da yer alacağı turnuvada 24 takım mücadele edecek. Alman teknik direktör Stefan Kuntz ile başladığımız EURO 2024 Elemeleri D Grubu beşinci maçında Ermenistan’a karşı kaldığımız 1-1’in ardından hoca ile yolları ayırdık. İtalyan çalıştırıcı Vincenzo Montella’nın göreve gelmesiyle tarihimizde ilk kez lider olarak gruptan çıkmayı başardık. Bu arada Kuntz, Mayıs ayının sonunda Bundesliga 2’den Hamburg ile anlaştı (sportif direktör olarak). 

EURO 2024’teki grubumuz Portekiz, Çekya ve Gürcistan’dan oluşuyor. Gruptaki maçlarını ilk iki sırada bitirenler ile en iyi üçüncüler son 16 oynamaya hak kazanacak. Peki şansımız var mı?

Sonda söyleyeceğimi baştan yazayım… Üçüncü olma senaryosunu dışarıda bırakarak; grubumuzu lider bitirirsek; A-B ve C Grupları arasındaki en iyi üçüncü ile oynayacağız. Ama bizim Portekiz’in ardından ikinci olacağımız senaryo daha olası gözüküyor. O vakit, son 16 turundaki rakibimiz D Grubu birincisi olacak. Fransa, Hollanda, Avusturya ve Polonya’nın yer aldığı gruptan turnuvanın favorisi Fransa lider olarak çıkacaktır. Yani son 16 turu bizim için turnuvanın sonu olabilir.

En iyi üçüncü olduğumuz senaryoda da İngiltere, Danimarka, Slovenya ve Sırbistan’lı C Grubu’nun lideriyle çeyrek finale çıkma mücadelesi vereceğiz. Burada da İngiltere’nin geleceğini öngörmek için medyum olmaya gerek yok. Yani şansımız var mı sorusuna cevap; üst tur için evet var ama ondan sonraki turlar için grubumuzu lider olarak bitirmemiz gerekiyor.

Yazının yazıldığı güne kadar 35 kişilik geniş kadrodan sakatlıklar sebebiyle; Çağlar Söyüncü, Ozan Kabak ve Enes Ünal ayrıldı. Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Vincenzo Montella muhafazakâr bir hoca değil aksine duruma göre proaktif bir hoca. Adana Demirspor zamanında bile İtalyan teknik direktör Türk meslektaşlarının aksine 4-2-3-1’e sığınmadığı hatta sahte 9’lu dizilişler tercih ettiğini gördük. Aslında şu anki A Milli Takım kadrosuna baktığımızda da net bir santraforun olmaması hoca için uygun ortamı hazırlıyor.

Montella ile bu turnuvada hedefimiz aynı Süper Lig’in 2022/2023 sezonundaki Adana Demirspor’un, EURO 2024’e yansıması olmalı. Şöyle biraz açayım. Adana Demirspor İtalyan hocanın yönetiminde ligi 69 puan ile bitirdi. Lakin en önemlisi sadece 7 mağlubiyet almasıydı. Bu kaybedilen maç sayısı ligi ikinci bitiren Fenerbahçe’den sadece 1 maç fazlaydı. Oyun tarzı olarak hocanın 4-2-4/4-6-0’ı benimsediğini Süper Lig takipçileri hatırlayacaktır. Lakin modern futbolda diziliş artık sadece rakamlardan ibaret. Gerçek ise hücumda topu ne kadar hızlı döndürüp, kaç farklı oyuncu ve mevki ile temas ettirdiğiniz. Savunmada mevzu tamamen kompakt durma veya defansif çizgiyi önde kurup top kapma hızınıza bağlı şekilleniyor. Yani kısaca futbol dediğimiz olgu tamamen ofansta aksiyon – savunmada reaksiyon döngüsünde ilerleyen bir garip delilik haline döndü.

Yine Adana Demirspor örneğinden devam edersek, Süper Lig 22/23 sezonundaki Trabzonspor’a karşı alınan 3-2’lik galibiyetteki forvet hattını hatırlayalım; Belhanda en uçtaki isimken, kanatlarda Onyekuru ile Yusuf Sarı yer alıyordu ve arkalarında da Emre Akbaba. Net bir santrafor yoktu ve top Adana Demirspor’a geçtiğinde 12 saniyede, 6 farklı oyuncu tarafından 10 dokunuşla Bodou Ndiaye Adana Demir Spor’u 2-1 öne geçiren golü atmıştı. Yine başka bir örnek 22/23 sezonundaki Antalyaspor maçı. O müsabakada da yine aynı orta saha karakterli oyuncular ile ön hattı kurmuştu Montella. Antalyaspor karşısında Fredrik Gulbrandsen’in Adana adına attığı 2. golde sol bekten, gol vuruşuna 13 saniyede gelişen bir atak vardı. Bu gol esnasında 5 farklı oyuncu toplam 11 kez topa dokundu. İki golde de topun ayaktan çıkıp, diğer arkadaşına ulaşması arasındaki hız 1 saniyeydi.

2022/2023 sezonu başladıktan sonra Adana Demirspor ile anlaşan Vincenzo Montella, ilk sezonunda kendi kurmadığı kadro ile ligi 9. sırada bitirebilmişti. Mario Balotelli o sezon 19 golle Adana için başarı sayılabilecek bir sezon geçirmesine rağmen sezon sonunda İsviçre takımı Sion’a transfer olmuştu. Yani sonraki sezonda Montella’nın elinde aynı şu anki Türkiye kadrosu gibi merkez bir forvet kısaca santrafor yoktu. Orta saha karakterli iki oyuncu Belhanda ve Emre Akbaba ile kanat forvetlerin çabukluğuna yaslanan bir reaksiyon oyunu benimsemişti. Ligi dördüncü sırada bitiren Adana Demirspor’u uçuran kanatlar ise Onyekuru ile Yusuf Sarı’ydı. 

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Aslında Montella’nın kanat forvetleri böyle serbest ve bitirici rolde oynattığı Fiorentina’yı da unutmamak lazım. 2019/2020’de Federico Chiesa ve Franck Ribery ile Serie A’da bunu deneyen İtalyan teknik direktör pek de başarılı olamamıştı. Chiesa, Montella’nın kovulmasına yol açan 4-1’lik Roma mağlubiyetine kadar oynadığı 14 maçta 2 gol-5 asist yapmıştı. Ribery de 38 yaşında olmasına rağmen 11 maçta 2 gol-2 asistlik katkı vermişti. 19/20 Fiorentina’sının 3’lü savunması ciddi problemliydi ve hocanın da başını yaktı.

Şimdi gelelim bize…

Güney Kore ve Japonya’nın ortaklaşa düzenlediği 2002 Dünya Kupası’nı şampiyon olarak noktalayan Brezilya’nın hocası Felipe Scolari’ye kadro ve 3-6-1/3-4-3 diziliş tercihi sorulunca verdiği cevap aslında bizim için de bir ışık. Brezilyalı teknik direktör: “En iyi 11 oyuncumu tahtaya yazdım ve çıkan taktiği uyguladım” der. Kalecide ve savunmada problemlerimiz olduğu doğru. Kalede Mert Günok, Uğurcan Çakır ve Altay Bayındır’dan hiçbiri güven vermiyor. Fakat Mert’in pas kalitesi Montella’nın reaksiyon oyunu için önemli faktör olacaktır. Stoper hattında Abdülkerim Bardakçı’nın yeri sabit olacakken yanında felaket bir sezon geçiren Samet Akaydın yerine Ajax’ta pas kalitesi ile fark yaratan Ahmetcan Kaplan tercihini bekliyorum. Sol bekin Ferdi Kadıoğlu’nu olduğunu varsayarsak, sağ bek için stoperi de üçleyebilecek stoper karakterli bir oyuncuyu düşünecektir Montella. Kaan Ayhan ve Mert Müldür arasında zor bir karar verilmesi gerekiyor. Orta sahada Inter’in şampiyonluğunun mimarlarından Hakan Çalhanoğlu “regista” rolünü üstlenecektir. Hakan’ın yanında oynayacak isim çok kritik. Hem orta sahaya dinamizm katması gerekiyor, hem de savunmada Hakan’ın zaaflarını koruması gerekiyor. Sağlıklı bir İsmail Yüksek’e çok ihtiyaç var.

Şimdi gelelim en keyifli yere… Arda Güler ile Kenan Yıldız’ın “sahte 9” olarak yer alması onların yanına da fizik gücü ile Barış Alper Yılmaz’ın eklenmesi rakipler için ciddi bir kaos yaratır. Bu isimleri aynı Adana Demirspor’daki Emre Akbaba gibi besleyecek isim de sağlıklıysa İrfancan Kahveci olabilir. Çünkü ilerideki üç oyuncunun serbest rolde oynaması ve Arda ile Kenan’ın yaratıcılığı üst turdaki potansiyel Fransa veya İngiltere eşleşmeleri için bile hayal kurduruyor. Yedekten girecek Semih Kılıçsoy da fark yaratabilecek isimlerin başında geliyor.

Kadroda genelde olumlu kısımlara değindim. Turnuvadaki negatif hanemize yazılan olan olgu ise “tecrübesizlik ve gençlik”. Lakin bu da aslında esas hedefimiz için ilk adım anlamına geliyor. Eğer Süper Lig’deki kaotik ortamı Türkiye A Milli Futbol Takımı’na sıçratmazsak bu pırıl pırıl gençler 2026’da Kuzey Amerika kıtasında düzenlenecek Dünya Kupası’nda ciddi olarak yarı final görebilirler. Sadece biraz sabır…

Kaynaklar: Total Football Analyis, TransferMarkt