Sinan Ateş cinayeti | Tolgahan Demirbaş ve Cinayet büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın, cinayetten yarım saat sonra telefonla görüştüğü ortaya çıktı

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinin azmettirici olduğu öne sürülen eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın, cinayetten bir gün önce 5 kez, cinayetten yaklaşık yarım saat sonra da iki kez eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal ile görüştüğü ortaya çıktı. Facetime üzerinden yapıldığı belirlenen tüm görüşmeler soruşturma dosyasına girdi.

Ankara’da öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetinin azmettirici olduğu iddia edilen eski Ülkü Ocakları Genel Merkez yöneticisi Tolgahan Demirbaş’ın, cinayetten bir gün önce tutuklu sanıklardan eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal ile 5 kez görüştüğü ortaya çıktı. Demirbaş’ın Aykal ile cinayetten yarım saat ve iki saat sonra olmak üzere iki kez daha görüştüğü ve bu görüşmelerin soruşturma dosyasına girdiği belirlendi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Sinan Ateş cinayetine ilişkin 22 tutuklu şüpheli hakkında açtığı davanın ardından, dosyası ayrılan 17 şüpheliye ilişkin soruşturma dosyalarından da yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor.

Şüphelilerden Demirbaş’ın Aykal ile olan telefon görüşmeleri ortaya çıkarken, Demirbaş verdiği ifadede bu görüşmelerin nedeninin “MHP” plakalı bir araç ve Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel için ruhsatlı silah alma konusu olduğunu öne sürdü.

Tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” ve “kamu görevini kötüye kullanmaktan” yargılanıyor

Sanıklardan eski Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım” suçundan 15’er yıldan 20’şer yıla kadar hapsi isteniyor. Aykal’ın ayrıca kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle de 3 yıldan 6 yıla kadar cezalandırılması talep ediliyor.

“Emre Yüksel için ruhsatlı silah alma konusu ile ilgili aradım”

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade veren Tolgahan Demirbaş, Aykal’ı arama gerekçesinin Emre Yüksel için ruhsatlı silah alma konusu olduğunu öne sürdü.

Demirbaş, cinayet sonrasındaki aramalar için ise Aykal’ın kensini aradığını ve görüşmenin yaklaşık 10 saniye sürdüğünü belirtirken “Çukurambar’da olan olaydan haberin var mı?’ diye sordu. Maksimum 10 saniye sürdü. Ben de ‘Bilmiyorum, hayırdır ne oldu?’ diye sordum. ‘O da tamam görüşürüz, hoşçakal’ dedi. Kapattık” şeklinde konuştu.

Demirbaş’ın savcıya verdiği ifadesi şöyle:

Tolgahan Demirbaş: Bir gün öncesi iki konu sebebiyle kendisi ile görüşmüş olduğumu hatırlıyorum. Birincisi “MHP” plakalı arkadaşımın aracının satılması ile plakasının boşa düşmemesi ve kendisinin geri alması noktasında benden yardım talebi oldu. İkinci konuda şudur. Arkadaşım Emre Yüksel ve yine ortak tanıdığımız soyadını hatırlayamadığım Erkan isimli iki kişi Ankara Valiliği’nden ruhsatlı silah alma konusu ile ilgili. Emniyet Müdürlüğü’ndeki yoğunluktan dolayı yardımcı olmasını istedim.

Savcı: Bu görüşmeleri neden facetime üzerinden yapma gereği duydun?

Tolgahan Demirbaş: Bizim camiada alışkanlık. Ben genellikle arkadaşlarımı ve yakın çevremi facetime üzerinden ararım.

Savcı: Cinayetten hemen sonra yaptığın görüşmeler dikkat çekiyor? Aynı gün ne konuşmuş olabilirsin Mustafa Ensar Aykal ile? Aynı gün bir cinayet işlenmiş saat 13.30’da. Cinayet amiri o koşturma ve o yoğunluk içerisinde ne oldu da sana zaman ayırıp böyle bir görüşme yapabiliyor? Çok dikkat çekici ve normal görünmeyen bir husus ne dersin?

Tolgahan Demirbaş: Sayın savcım burada ben bir anormallik görmüyorum. Ölen kişi eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğu ve ben de ülkücü camiadan ve görev yapan biri olduğum için…  Beni olay günü kendisi aradı. Olay günü bir kez görüştük. ‘Çukurambar’da olan olaydan haberin var mı?’ diye sordu. Maksimum 10 saniye sürdü. Ben de ‘Bilmiyorum, hayırdır ne oldu?’ diye sordum. ‘O da tamam görüşürüz, hoşçakal’ dedi. Kapattık.

Kaynak: ANKA

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.