İYİ Parti’nin Afyonkarahisar’da düzenlediği kampın kapanışında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, “Önüne konacak makamların peşinde koşanlara, koltukların, şatoların, konakların, köşklerin ve sarayların vebal yüklü yolları açık olsun” dedi.
İYİ Parti’nin 13-14 Temmuz’da Afyonkarahisar’da düzenlediği değerlendirme kampı, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun kapanış konuşmasıyla sona erdi. Kampta iki gün boyunca milletvekilleri, Genel İdare Kurulu üyeleri İYİ Parti’nin kuruluşundan bu yana yaşadığı sorunları tartıştı. Dervişoğlu’nun kampın açılışında yaptığı “özeleştiri” açıklaması toplantıların ana gündemini oluşturdu. 14 Mayıs Genel Seçimleri ile 31 Mart Yerel Seçimleri’nde yürütülen strateji hatalarının konuşulduğu kampta, partinin yeni dönem politikaları belirlendi.
İYİ Parti iktidar olana kadar çalışacaklarını belirten Dervişoğlu, “ben” değil, “biz” demeleri gerektiğini söyledi:
“İYİ Parti, birliğini sevgiyle kurmuş, iyi ve cesur insanların ocağıdır. Bu ‘biz’ hedefi karşısında, ‘ben’ demenin hoyratlığına ve kibrine kapılan, kendini partisinden ve milletten üstün tutanlara, kerameti biz olmakta değil, ben olmakta arayanlara, kıymeti kendinden menkul olanlara, her şeyi kendinden bilenlere, akıtılacak alın terinin değil, önüne konacak makamların peşinde koşanlara, koltukların, şatoların, konakların, köşklerin ve sarayların vebal yüklü yolları açık olsun.”
📌 İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Afyonkarahisar'da partisinin değerlendirme kampının kapanışında konuşuyor:
— Medyascope (@medyascope) July 14, 2024
💬 "Kendini partisinden ve milletten üstün tutanların, önüne konacak makamların peşinde koşanların vebal yüklü yolları açık olsun”
📹 @mahirbagis pic.twitter.com/A2qupQVuAT
Dervişoğlu, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bir yüzükle yola çıktık” sözlerini hatırlatarak bu durumu dünyaca film ve kitap serisi, Yüzüklerin Efendisi’ne benzetti:
“AK Parti iktidarına ve saray rejimine baktığımız zaman bir yüzükle çıktıkları yolda, Yüzüklerin Efendisi’ne dönüşen bir adam ve onun etrafında kümelenmiş oligarşik yapılar vardır. Adam halinden memnun, o yapılar ise; çok daha memnundurlar. Mücadeleleri, kendi kirli çamaşırlarını birbirlerinden ve saraydaki amirlerinden saklamak üzerinedir. Dertleri ise, bir sonraki ihaleden ve alımdan, imara açılacak kupon araziden ve özelleştirmelerden kimin ne kadar tırtıklayacağı ve yağmalayacağına karar verebilmektir. Saray rejimi ve saray partisinin özeti ve düştüğü durum budur. Yani körler ve sağırlar birbirini ağırlamaktadır.”
AKP iktidarının halktan koptuğu ve iktidarda kaldığın sürece yeni acıların yaşanacağını kaydeden Dervişoğlu, şöyle devam etti:
“Bu anlayıştan, adalet, hürriyet, refah ve güvenlik çıkması mümkün değildir. Dahası buradan, iyiye ve güzele dair bir umudun kırıntısını dahi yeşertebilmenin imkanı ve ihtimali yoktur. İşte bu yüzden, birbirimizle ve milletimizle konuşmak, dinlemek ve istişare etmek, bu iktidarın defi adına sürekli olarak yapmamız gereken en mecbur olduğumuz iştir. Ve bu bir ‘seferberlik hali’ olmalıdır. Çünkü birbirine yabancılaşan insanlar siyaset üretemezler. Milletine yabancılaşan partiler çare üretemezler.“
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.