Dünya Mirası Adalar Ekoloji ve Kültür Derneği Yönetim Kurulu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na açık bir mektup gönderdi. Mektupta, halk arasında “azmanbüs” olarak bilinen adabüslerin kaldırılması talep edilirken, yerli ve yabancı turistlerin Adalar’da yürüyüş rotalarını kullanmaya teşvik edilmesi gerektiği dile getirildi. Adalar’ın ulaşım sorununa yönelik geniş katılımlı bir toplantı yapılması istenen mektupta, bu çalıştayın en geç 1 Ağustos’a tarihine kadar düzenlenmesi gerektiği belirtildi.
Dünya Mirası Adalar Ekoloji ve Kültür Derneği yönetim kurulu üyeleri Gündüz Vassaf ve Derya Tolgay, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’na açık bir mektup kaleme aldı. Mektupta, İstanbul’un Adalar ilçesinin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girebilecek niteliklere sahip olduğu ve bu özelliklerinin korunması gerektiği söylendi.
Mektupta, Adalar’da motorlu araç kullanılmasından dolayı ekosistemin tahrip edildiği, orman yangınlarına ve kazalara sebebiyet verildiği konusunda endişeler olduğu aktarıldı. Adalar’ın Türkiye’deki tek yaya bölgesi olduğu ve “yavaş yaşam” akımına örnek olabilecek tek yeşil ilçe olarak öne çıktığının altı çizildi. Adalar’da ulaşımın öncelikle yerel halkın ihtiyaçlarına göre düzenlenmesi gerektiği vurgulanırken, dışarıdan gelen yerli ya da yabancı turistlerin motorlu toplu taşıma araçları yerine yürüyerek keşfetmelerinin teşvik edilmesi istendi.
“Motorlu taşıtlar acil durumlarda itfaiye ve ambulans geçişlerini zorlaştırıyor”
Mektupta, Adalar’da motorlu taşıt kullanımının artırılmasının, acil durumlarda itfaiye ve ambulans gibi araçların geçişini zorlaştırarak can güvenliğini tehlikeye atacağına dikkat çekildi. İBB’nin yayalaştırma projelerinin Adalar için de örnek olabileceği dile getirilen mektupta “Yürü Be İstanbul” uygulamasına da Adalar’daki yürüyüş rotalarının eklenmesi önerildi.
Adalar için yapılan Koruma Amaçlı İmar Planları’nda kıyıların plan dışında bırakılmasının ve Adalar’a ulaşımın denizle bağlantısız bir şekilde ele alınmasının hatalı olduğu vurgulanırken Adalar’a vapur seferlerinin yeniden başlatılması ve deniz motorcularına devredilen ulaşımın, vapur güvencesiyle sağlanması istendi.
4 bin 500 imza toplandı: “Adabüs kaldırılsın, çalıştay düzenlensin”
Adalar halkının 4 bin 500 imza toplayarak halk arasında “Azmanbüs” olarak bilinen İETT’ye ait “Adabüs”lerin kaldırılmasını istediği ve Adalar’ın ulaşım sorununa yönelik geniş katılımlı bir çalıştayın en geç 1 Ağustos 2024 tarihine kadar düzenlenmesi gerektiği belirtildi.
Dünya Mirası Adalar Ekoloji ve Kültür Derneği tarafından yazılan mektubun tamamı şöyle:
“Sayın Ekrem İmamoğlu,
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
İstanbul’un Adalar ilçesi, doğası ve tarihi yapıları ile UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girebilecek üstün evrensel niteliklere sahip, dünya çapında korunması gereken bir yerleşim alanıdır.
Zengin bir kültürel mirası barındıran Adalar, görece iyi korunmuş olmaları nedeniyle hâlâ sivil mimarinin nitelikli örneklerini görebildiğimiz bir açık hava müzesidir. Yerleşim alanlarındaki eski sokak dokusu korunmuştur. Adaların geriye kalan yüzölçümünün yüzde 60’ı ormanlık alanlardan oluşmaktadır.
Adaların bu eşsiz niteliklerinin daha etkin bir biçimde korunması amacıyla, sekiz yıldır Dünya Mirası Adalar Girişimi olarak, Adalar İlçesi’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınması konusunda çeşitli çalışmalar yürütmekteyiz. Gelinen son aşamada, UNESCO Dünya Miras Listesi’ne başvuru dosyamız T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na iletilmiş olup süreç devam etmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olarak sizi de başvurumuzun arkasında durmaya davet ediyoruz.
Adalar’da motorlu taşıt kullanımının yapılaşma baskısına, ekosistemin tahribatına, orman yangınlarına ve kazalara zemin hazırladığından kaygı duyuyoruz. Oysa Adalar İlçesi, 1930’larda ilk olarak Atatürk tarafından yasal statüsü belirlenmiş, Türkiye’nin tek yaya bölgesidir. Adalar, nüfusu 20 milyona yaklaşan mega kentimiz İstanbul’un “yavaş yaşam” akımına örnek olabilecek tek yeşil ilçesidir.
Bu nedenle, Adalar içi ulaşımın ziyaretçilere değil, Adalıların gereksinimlerine öncelik vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Adalar’da turizmin sürdürülebilir olmasının ise “sorumlu turizm”le mümkün olduğunu, bunun ise öncelikle yerel kültüre saygı göstermek, karar alma süreçlerinde yerel halkı da dahil etmekle sağlanacağına inanıyoruz.
Yüzölçümleri bakımından her biri çok küçük olan adalarımızda, ziyaretçileri, Adalar’ın güzelliklerini yürüyerek keşfetmeleri yerine toplu taşıma araçlarına ve akülü taksilere yönlendirmek kanımızca yanlış bir uygulama, ve bir ulaşım ihtiyacı teşkil etmemektedir. Dahası, Adalar’daki trafik yükünü önemli ölçüde artıracak olup, acil durumlarda itfaiye, ambulans gibi araçların geçişini zorlaştıracak, can güvenliğini ortadan kaldıracak.
Örneğin, derneğimizden şehir plancılarının da yer aldığı ve İBB’nin EMBARQ ve Gehl Architects işbirliği ile hayata geçirdiği Tarihi Yarımada’nın Yayalaştırılması Projesi, motorsuz taşıma yöntemlerinin ve kentsel tasarım uygulamalarının yaya güvenliği açısından başarısını ortaya koymuştu. Hem bu proje hem dünyanın farklı şehirlerinden örnek alabileceğimiz pek çok yayalaştırma odaklı güvenli ulaşım uyulamaları, Adalar için de bir model olarak referans alınabilir ve benzer çalışmalar uygulanabilir. Bundan başka, Belediyenizce geliştirilen “Yürü Be İstanbul” uygulamasına adalarımızdaki mevcut yürüyüş rotalarımızın (yenileri de eklenebilir) eklenmesini öneriyoruz. Böylelikle, Adalar’ın huzur içinde yürüyüş yapılabilecek olağanüstü güzellikteki bir yer olduğu daha yaygın olarak bilinecek, ziyaretçiler bunun bilincinde olarak Adalar’a gelecekler.
Bir başka konu ise Adalar ilçesi için yapılan Koruma Amaçlı İmar Planları’nda kıyılarımız plan dışı bırakılmıştır. Ayrıca, Adalar’a ulaşımın, denizle bağı olmayan herhangi bir yermiş gibi ele alınması bir o kadar hatalıdır. Kamuya kapalı olan Büyükada’daki Dilburnu İskelesi ile Heybeliada’daki bir özel işletmenin izinsiz kullandığı “Tsunami Tahliye İskelesi” kamuya iade edilerek hizmete açılmalı, deniz taşıması öncelikli olmalıdır. Bu açıdan, Adalar için hazırlanmış olan bu planların Adalar’ı korumaktan uzak olduğu ortadadır.
En önemlisi, bir önceki (Ak Parti) İBB yönetiminde, Adalar şehir hatları seferlerinin yarısından fazlası kaldırılmış, Adalar’a ulaşım vapur yerine, olumsuz hava koşullarında seferleri aksayan, vapur güvencesinden yoksun deniz motorcularına devredilmişti. Bu nedenle, Adalar’a çalışan eski vapur seferlerinin yeniden başlatılması, Adalar halkının ulaşım ihtiyacını daha sağlıklı karşılayacaktır.
Gelinen aşamada en öncelikli konu olarak, geçtiğimiz haftalarda Adalar halkından toplanan 4500 imzanın da dikkate alınarak, İETT’ye ait “Adabüs”lerin kaldırılmasını istiyoruz. Hemen sonrasındaysa, daha önce verilen sözler doğrultusunda, Adalar’ın ulaşım sorununu etkin bir biçimde çözmeye yönelik, tüm İstanbulluları mutlu edecek çözüm önerilerinin tartışılacağı geniş katılımlı bir ulaşım çalıştayının, durumun aciliyetini göz önünde bulundurarak, en geç 1 Ağustos 2024 tarihine kadar yapılmasını gerekli görüyoruz. Bu tarih size uygun olmadığı takdirde, bizlere en geç 1 Ağustos 2024 tarihine kadar, farklı bir tarih önermenizi rica ediyoruz.
Bu öncelikleri göz önünde bulundurduğumuzda, kamuoyunu, Adalar için yürütülecek tüm planlar ve çalışmalarla ilgili bilgilendirmenizi ve Adalar halkının görüşlerini dikkate almanızı istiyoruz.
İstanbullular, faytonların kaldırılmasından bu yana beş yıldır sabırla ulaşım sorununa çözüm beklemektedir. Bu süre içerisinde Adalar, neredeyse her gün kazaların yaşandığı başıboş bir ortama terkedildi. Ancak, Adalar halkı olarak sabrımız tükendi. Adalar, ivedilikle üstün evrensel niteliklerine uygun, sağlıklı ulaşım ve ziyaretçi yönetim çözümlerine kavuşturulmalıdır.
Bu vesileyle, bünyesinde farklı disiplinlerden uzmanları barındıran Dünya Mirası Adalar Ekoloji ve Kültür Derneği olarak Adalar için geliştirilecek çözümlerin bir parçası olarak katkıda bulunmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.
Adalar hepimizin, tüm İstanbullular’ın…”