Formula 1’de 2024 sezonunda heyecan devam ediyor. Medyascope Spor’dan Deniz Su Özköylü, Verstappen’in Red Bull’unun arkasındaki mücadeleyi sizler için yazdı.
Mercedes, Ferrari ve McLaren: Verstappen’in arkasındaki mücadele
Yılın 12. yarışı Macaristan Grand Prix’si ile sezonu yarılamak üzereyiz. Max Verstappen’nin 40 saniyeyi aşan farklarla açtığı bu yıla altı farklı yarış kazananı ile devam ediyoruz. Çok bir beklenti olmadan, hatta çoğu Formula 1 izleyicisinin “bu seneyi atlayıp da 2025’e ışınlanalım” diyerek girdiği bu sezon şimdiye kadar bize heyecan dolu yarışlar ve birçok unutulmaz anı sunmayı başardı.
Lando Norris ilk galibiyetine kavuştu, Lewis Hamilton büyük geri dönüşünü yaptı ve Charles Leclerc sonunda evi Monako’da bir zafer elde edebildi… Özlenen rekabetler, talihsiz pit stratejileri ve belirsiz sürücü marketiyle sevilen kaos geri döndü. Sporun dinamik doğası gereği dengeler hızla değişiyor. Gelin nereden nereye geldik, önümüzdeki yarışlar için ne bekleyebiliriz biraz daha yakından inceleyelim.
Önce Russell sonra Hamilton: Mercedes geri mi döndü?
Mercedes, Silverstone’dan hemen önce de, Avusturya’da da ilk sırayı görmüştü belki ama bu soruyu asıl şimdi sorabiliyoruz. Çünkü Verstappen ve Norris arasında gerçekleşen kazanın ardından doğru zamanda doğru yerde olan George Russell takımına önemli puanlar getirmiş olsa da W15’in vardığı noktayı anlama fırsatını Lewis Hamilton ile bulduk.
Kanada’dan bu yana gördüğümüz performans ile sezonun başı bir yana Mercedes, 2022’de girilen regülasyon çağında düştüğü çukurdan ilk defa bu yıl çıkıyor. Uzun süredir özellikle “yunuslama” problemi yaşayan Alman takım bu süspansiyon sorununu, James Allison’nın dönüşüyle çözmüşe benziyor. Aynı şekilde önce Monako’da George Russell’ın otomobilinde denedikleri ve ilk sundukları deneysel tasarımdan uzak yeni bir ön kanatla da aero verimlilikte ilerleme kaydettiler. 2026 ile gelecek yeni regülasyona devrine doğru yaklaşırken, Mercedes de ipin ucunu geç de olsa yakalayabilenlerden oldu. Önümüzde hala 13 yarış varken asıl sıra şimdi bunu sürdürmek ve geliştirmekte.
Ferrari zorlanıyor
Birçok takımın Red Bull’un yenilmez formülüne yaklaşırken kimi takımlarınsa iki ayağa bir pabuca girmiş durumda. Yaz arasına girip de fabrikaları kapamaya son iki yarış kalmışken en hızlı ikinci araç olarak sezonu açan Ferrari için çanlar çalıyor. Yıllardır yarış stratejisi ve sezon içi araç geliştirme konusunda zayıf kalan İtalyanların yüzü niçin Monako’dan bugüne bir türlü gülmüyor?
Yeni bir taban ve sidepod ile İspanya’ya gelen takım Britanya Grand Prix’sine vardığımızda verim alamadıkları bu güncelleme paketini terk ederek bir önceki modele geri dönmek zorunda kaldı. Herkesin hızla ilerleme kaydettiği dönemde böyle bir geri adım ne kadar gerekli olsa da kırmızılar adına bir o kadar ürkütücü. Özellikle hızlı virajlarda zorluk çeken ve bolca zıplama sıkıntısı yaşayan SF-24 için eski tasarıma dönüş yağmurlu geçen bir Britanya Grand Prix’sinde tabii ki pek bir fark yaratmadı. Cuma günkü antrenman seansında Charles Leclerc yeni paketi test ederken Carlos Sainz eski tasarımı kullanıyordu. Pazar günkü yarışta iki sürücü için de eski paket tercih edildi. İspanyol pilot zorlu şartlar altında 7. başladığı yarıştan 5.’likle çıkmayı başarırken, Leclerc ise üç sıra geriye düşerek 14. oldu. Tüm bunların yanında Ferrari motoru ve parçalarını kullanan Haas’ın, cumartesi günkü sıralama turlarında teknik açıdan her türlü desteği aldığı bu takımın önünde gelmesi durumu daha da kritik hale getirdi. İtalyanlar buradan itibaren hem farklı güncelleme paketlerini karşılaştıracak hem de kendiyle aynı problemleri yaşamayan bu kuzen takıma da bir göz atacaktır.
Ferrari, Macaristan’a bu işleri karıştıran güncellemenin iyileşmiş bir haliyle dönmeye çalışıyor. Ayrıca tam da Britanya Grand Prix’sinin ardından yapılan açıklamayla teknik direktör Enrico Cardile’nin de takıma veda ederek Aston Martin ile anlaştığını öğrendik. Bu ismin yerini Mercedes’in eski performans direktörü ve önemli mühendislerinden Loic Serra alabilir. Nitekim kendisinin bir takımdan diğerine geçerken verilen zorunlu bekleme süresini doldurmasına az kaldı ve 2025 itibariyle Maranello’da aktif görev alabilecek. İtalyan takım deneme yanılmalarla günü sonunda doğru bir formül tutturabilir de, fakat onların öğrenme süreci boyunca diğer takımlar da boş durmuyor olacak.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Ayrıca bahsetmeden geçmek olmaz: 2025 itibariyle Ferrari’de yer alacak Lewis Hamilton’nın şu anki ve gelecekteki takımının gösterdiği gelişme arasındaki kontrast kendisi adına endişe verici. Yine de bu sezonun da bizlere bir kez daha kanıtladığı üzere bu kadar erkenden bir sonuca varmak çoğu zaman sağlıklı değil.
Mclaren
Mclaren’a gelirsek ne sorun ne de çözüm otomobilde değil. Bir süredir alıştığımız üzere Ferrari’nin de tökezlemesiyle Red Bull ve Max Verstappen ile rekabetin başını çeken isim onlar, daha doğrusu Lando Norris. Imola, Kanada, Barselona, Avusturya… Miami’den bu yana neredeyse her yarış Norris kazanmaya aday. Silverstone’dan önceki dört yarışın galibi ile arasındaki en büyük farkın Kanada ile 3,8 saniye olması da ne kadar yakın olduğunu gösteriyor. Fakat İngiliz takımın önünde aşılamayan bir duvar var. Ya yarım saniyeye kadar düşen farklar kapanamadan yarışlar sona eriyor ya da strateji tarafında yapılan hatalar birinciliklere hatta podyumlara mal oluyor.
Ama baktığımızda takımın gerçekten bir ders çıkaracağı ilk yarış Silverstone oldu. Önce gayet yerinde bir tempoyla ikinciliği garantileyebilecek Oscar Piastri, takım arkadaşının bir tur gerisinde pite alınarak podyumdan oldu. Sonraysa hem zamanlama hem de lastik tercihi hatasıyla Lando Norris son pit-stop’u ile liderliği kaybetti. Norris hazırda orta hamur dururken yarışın son turlarında fazlasıyla aşınmaya başlayacak olan yumuşak set lastiklerle yarışa devam ederek ikinciliğe de veda etti. Hem Red Bull’un hem de Mercedes’in takacak orta hamur lastiği yokken ellerindeki bu avantajı değerlendiremeyen Mclaren, zaferle ayrılabilecekleri Silverstone’da üç ve dördüncülükle yetinmek zorunda kaldı.
Her şeye rağmen sezonun devamı için Mclaren’dan birkaç yarış galibiyeti daha beklemek mümkün. Özellikle de hayal gibi de duyulsa bile, Takımlar Şampiyonası için matematiksel olarak Red Bull’a karşı bir şansları varken sırtlarında aldıkları derslerle toparlanmanın tam zamanı.
Yazan: Deniz Su Özköylü
Editör: Doğa Üründül