Hataylıların hasarsız evlerine yıkım kararı: Tebligatlar binalara asıldı, yıkım için geri sayım başladı

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Hatay’da barınma sorunu devam ediyor. Rezerv alan kapsamına sokulup hakkında yıkım kararı alınan hasarsız konutlarda yaşayan Hataylılar, yıkım tebligatlarıyla karşılaşmaya başladı.

6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerde ağır hasar alan Hatay’da barınma sorunu hâlâ çözülemedi. Depremden sonra çadır ve konteyner dağıtımında büyük sıkıntıların yaşandığı bölgede birçok Hataylı kendi imkânlarıyla oluşturduğu barınaklarda temel ihtiyaçlarını karşılayamadan yaşamını sürdürmeye çalışıyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kasım 2023’te kabul edilen “rezerv alan düzenlemesi”, barınma sorununa bir yenisini daha ekledi. Rezerv alan kapsamına sokulup hakkında yıkım kararı alınan hasarsız konutlarda yaşayan Hataylılar, yıkım tebligatlarıyla karşı karşıya. Binalara asılan yıkım ve tahliye tebligatlarında, hasarsız binalarda yaşayanların en kısa sürede evlerini boşaltmaları istendi.

Bu tebligatları gören aileler şaşkın ve öfkeli: “Hasarsız evlerimizden bizi çıkarmaya çalışıyorlar. 30 yıl emeğimle yaptırdığım bu evden ancak ölünce ayrılırım. Depremde ölmeyenleri de evlerinden kovmaya çalışıyorlar!”

Binalara boşaltma tebligatları asıldı

Hatay’ın Defne ilçesine bağlı Çekmece Mahallesinde yaşayan Karasu ailesi ve komşuları, depremlerden sonra hiç bu kadar endişeye kapılmadıklarını anlatıyor. Karasu ailesi ve komşuları, 10 Temmuz 2024 Çarşamba sabahı kapılarına asılan bir kağıtla kötü haberi aldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı Hatay Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü imzalı, binaya asılmış tebligata göre, evlerinin ‘‘rezerv yapı alanına’’ dahil edilmesinden dolayı yıkılacağı gerekçesiyle, bina sakinlerinin evlerini en kısa sürede boşaltması gerekiyor.

Tebligattaki uyarı: “Kolluk kuvvetleriyle, kapıları kırıp tahliye ederiz

Karasu ailesine tebliğ edilen tahliye kararında, en kısa sürede tahliye edilmemesi halinde kolluk kuvvetleri tarafından zor kullanılarak, hatta gerekirse kapılar kırılarak tahliyenin gerçekleştirilebileceği uyarısı da yer alıyor:

“Binanın tahliye edilmemesi durumunda, 6306 sayılı kanunun 6/A maddesinin (3) fıkrası uyarınca, kilitli olan kapıları açmak veya açtırmak da dahil olmak üzere ‘tahliye ve yıktırmaya’ yönelik iş ve işlemler gerektiğinde kolluk kuvvetlerinin de yardımıyla Kentsel Dönüşüm Başkanlığınca yapılacak veya yaptırılabilecektir.”

Tahliyesi istenen binalar yıkıldıktan sonra ne olacağı belirsiz

Tebligatlar mahalle sakinlerinin eline 10 Temmuz’da geçti fakat kira ve taşınma yardımı alıp almayacakları konusunda herhangi bir kurum, mahallelilere bilgi vermedi. Ancak süreçteki belirsizlik sadece kira ve taşınma yardımıyla sınırlı değil. Rezerv alan kapsamındaki binaların sakinleri, yardım alıp evlerini tahliye etseler bile zorlu bir süreçle karşı karşıya kalacak.

Hatay’ın rezerv alan ilan edilen bölgelerinde yıkılması kararlaştırılan binalarda yaşayanlara idare tarafından üç seçenek sunuluyor:

  • Kentsel dönüşüm parasını ödeyenler yeni yapılacak binalarda yaşayabilecek:

Eğer yıkılacak binanın yerine yapılacak yeni binada yaşamak istiyorlarsa, Hataylılar belirlenecek kentsel dönüşüm bedelini ödemek zorunda kalacak. Ancak ödeme yapılması bina sahiplerinin eski binalarının olduğu yerde yaşayabileceğini garanti altına almıyor. “Gerekmesi halinde” Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın belirleyeceği başka bir yerdeki taşınmaz da Hataylılara verilebilecek.

Avukat Sevim Küçük, kentsel dönüşüm bedellerin çok yüksek olabileceğine dikkat çekiyor. Küçük, ödenecek miktar belirlenirken ihale bedeli, arsa edinim bedeli, proje giderleri, taşınmazların tespit masrafları, zemin iyileştirmek giderleri ve müşavirlik giderleri gibi kalemler dikkate alınarak bir hesap yapılacağını belirtiyor.

  • Kentsel dönüşüm parasını ödemek istemeyenlere TOKİ’den ya da Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nca satın alınan hazır konut ve iş yerlerinden verilmek üzere yer gösterilecek:

Belirlenecek kentsel dönüşüm bedelini ödemek istemeyen ya da ödeyemeyen Hataylılara idare, TOKİ’den ya da TOKİ Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nca satın alınmış bir yer gösterecek. Bu da Hataylıların kendi yaşam alanlarından ayrılmaları ve genellikle şehir dışındaki TOKİ’lerde ya da Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın belirlediği yerlerde yaşamak zorunda kalmaları demek.

  • Para ödemeyi de TOKİ’de yaşamayı da kabul etmeyenlere düşük bir bedel ödenecek:

Rezerv alan kapsamına alınan bina sakinleri, kentsel dönüşüm bedelini vermeyi ya da TOKİ’ye taşınmayı kabul etmezlerse idare belli miktarda ödeme yaparak Hataylıların yıkılan konutlardaki mülkiyet haklarını satın almış olacak. Bu ödemeyi de taşınmazların depremden önceki güncel değerine göre belirleyecek. Ancak Hataylılara göre idarenin önerdiği bedeller Hatay’da yeni bir ev satın almaya yetmiyor. Dolayısıyla deprem sonrasında binaları hasar almayan vatandaşlar depremde karşılaşmadıkları barınma krizini depremden bir buçuk yıl sonra yaşamaya başlayacak.

Avukat Küçük’e göre rezerv alan düzenlemesi kapsamında gerçekleştirilecek uygulamalar sırasında, devlet vatandaşların mülkünü satın almayacak. Uygulama alanlarında önce vatandaşlar adına kayıtlı taşınmazlar hazineye geçecek, sonra da idare vatandaşlara kendi mallarını yeniden satacak.

Küçük, ilgili yasanın içinde “gerek görüldüğünde”, “gerekmesi halinde”, “yapabilir”, “edebilir” gibi ucu açık söylemler ve kavramlar olmasından dolayı, öngörülmesi mümkün olmayan başka uygulamaların da vatandaşlara dayatılabileceğine dikkat çekiyor.

Tahliyeye zorlanan ev sahibi: “Burası benim 30 yıllık emeğim”

Tahliyeye zorlanan ev sahiplerinden biri olan Taylan Karasu, üç katlı binasının 2018 tarihli deprem yönetmeliğine deprem yönetmenliğindeki tüm düzenlemelere uygun inşa edildiğini anlattı. Bina, 6 Şubat depremlerinin ve artçı sarsıntılarından sonra yapılan incelemelerde “hasarsız” olarak değerlendirildi. Karasu, binasının hasarsız olduğunu ortaya koyan belgeleri idareye sunmasına karşın bina hakkında yıkım kararı alındığını söyledi.

Kiralık ev bulmanın deprem sonrası Hatay’da oluşan koşullarda mümkün olmadığını vurgulayan Karasu, “Hatay’da kiralar depremden sonra kontrolsüzce yükseldi. 2+1 bir dairenin kirası depremden önce iki-üç bin lira civarındayken, depremden sonra kiralar fırladı. Artık ortalama bir daire için 15-20 bin lira arasında kira isteniyor” diye konuştu.

Sahibinden.com verilerine göre Şubat 2023’te kiralık metrekare fiyatı 32 TL’yken, depremden sonra Nisan 2023’te bu fiyatın 60 TL’ye çıktığı ve yükselişini bugün de sürdürdüğü görülüyor.

Karasu, içinde eşi ve üç çocuğuyla yaşadığı evi için, “30 yıllık berberlik emeğim var” dedi. Uzun yıllar yurtdışında berberlik yapan Karasu, berberlikten kazandığı parayla Türkiye’ye dönüp bugün yıkılmak istenen apartmanı yaptırdı.

Karasu gibi, kendilerine tebligat ulaşan diğer mahalle sakinleri de durum karşısında çok tepkili. Evleri ya da parselleri karşılığında para istemediklerini söyleyen mahalleliler, yaşadıkları hasarsız evleri terk etmeyi reddedip ve evlerinden ancak “ölünce” ayrılacaklarını söyledi.

Çekmece Mahallesi sakinleri: “Evin az hasarlı diye çadır vermediler, şimdi az hasarlı evi yıkmaya niyetlendiler”

Rezerv alan düzenlemesi Çekmece Mahallesi’nde yaşayan yüzlerce aileyi etkileyecek. Vatandaşlar düzenlemeye tepkilerini ve yaşadıklarını şöyle dile getirdi:

Taylan Karasu: “Yetkililere sesleniyorum. Empati kursunlar, oturdukları hasarsız eve ben gelip tebligat assam kabul ederler mi? Emeğimiz resmen gasp ediliyor.”

Gazi Mahanoğlu: ‘‘Benim parsellerimde her türlü ağacım var. 20 yaşlarında 40 tane zeytin ağacım var. Ben bu toprağa sahip olmak için çocukluğumdan beri çalışıyorum! Hükümetin başka yerlerde kentsel dönüşüm projelerinin yarım kaldığına, ya da taksitlerin 200 liradan 15 bine fırladığına şahit olduğumuz için şu an çok kaygılıyız!’’

Ayhan Zaif: “Halimden memnunum. Devletten hiçbir şey talep etmiyorum. Ben komşularımla kalmak istiyorum, yabancı kişiler istemiyorum!”

Sunay Yalçın: ‘‘Hepimiz fakir aile çocuklarıyız. Bugün bir tüp 700 lira, ekmek 10 lira. Biz tandırda ekmek pişirmezsek nasıl geçineceğiz? Devlet bizi apartmanlara mahkum ettiği zaman bunu düşündü mü acaba? Bana on katını verse bile çıkmayacağım, ya can ya canan!’’

Sunay Yalçın (Fotoğraf: Abir Naeseh Bilgin)

Seher Karasu: “Biz beş kişilk bir aileyiz. Eşimin iş yeri ağır hasarlı, nasıl geçindiğimizi devlet bugüne kadar hiç sordu mu?”

Ali Durğun: “Ben az hasarlı evimin tadilatını yaptığım zaman, içinde geçici olarak kalmak için kaymakamlıktan bir çadır istedim. ‘Senin evin az hasarlı, sana çadır çıkmaz’ dediler. Şimdi de evimi yıkacaklar. Bu adalet mi?”

Yıldıray Cemali: “Biz tamamen kendi çabamızla prefabrik ev yaptırdık. Yaptırmadan önce devlet kurumlarına sorduk, ‘Yapın, oturun’ dediler. Ben iki milyon para koymuşum bu evi yapmak için! Daha bir ay olmadı taşınalı! Şimdi yıkılacak diyorlar!”

Rezerv istemiyoruz!” yürüyüşü:

Karasu, Mahanoğlu, Zaif, Yalçın, Durğun, ve Cemali Aileleri, rezerv alan düzenlemesinden etkilenen binlerce Hataylıdan sadece bir kısmı. Hatay’ın Antakya, Defne, Samandağ, İskenderun ve Kırıkhan ilçelerinden onlarca mahalle rezerv alanına dahil edildi. Hatay’ın birçok bölgesini etkileyen düzenleme, 16 Temmuz 2024’te Çekmece Mahallesi’nde de protesto edildi.

16 Temmuz’da Çekmece Mahallesindeki protestolardan bir kare (Fotoğraf: Abir Naeseh Bilgin)

Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşten sonra bir basın açıklaması yapan mahalle sakinleri, mahallede yaşayanların yüzde 70’inin itiraz dilekçesini verdiğini, buna karşın kimseye bir şey sormadan, hiçbir bilgi vermeden idarenin rezerv alan uygulamasını dayattığını anlattı. Çekmece Mahallesi halkı, mahallelinin evlerini terk etmeyeceğini söyleyip, tebligatların ve rezerv alan uygulamasının iptal edilmesini talep etti.

Aylardır Hatay’ın birçok noktasında, rezerv alan düzenlemesine karşı protestolar yükseliyor ancak rezerv alan uygulaması konusunda idare hâlâ Hatay sakinlerinin endişelerini gidermeye yönelik bir adım atmış değil. Depremin yaralarını saramayan Hatay halkı, tebligatlarda belirlenen sürelerin dolmasından sonra neyle karşılaşacaklarını bilememenin endişesiyle başlarını yastığa koyuyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.