Hatay’da “acele kamulaştırmaya” karşı açılan dava süresiz olarak ertelendi

Hatay’da tarım arazilerinin acele kamulaştırılmasına karşı açılan davalardan biri belirsiz bir tarihe ertelendi. Davacıların avukatı, dava süreci devam ederken ağaçların sökülmesini “telafisi olmayan bir zarar” olarak nitelendirdi.

Hatay'da acele kamulaştırmaya karşı açılan dava süresiz ertelendi
Mağaracık Mahallesi: Kesilen ağaçlar (Fotoğraf: Abir Naeseh Bilgin) | Hatay’da acele kamulaştırmaya karşı açılan dava süresiz ertelendi

Hatay’ın Samandağ ilçesine bağlı Mağaracık Mahallesi’nde, Kasım 2024’te tapulu tarım arazileri afet konutu inşaatları için kamulaştırıldı. Karardan en az 50 aile etkilendi. Arazi sahipleri karara karşı dava açtı ve 18 kişilik bir heyet oluşturdu. Bu heyet, geçtiğimiz çarşamba günü (15 Nisan) konuyu Meclis gündemine taşımak için Ankara’ya gitti. Ancak heyet daha Meclis’e ulaşmadan ihaleyi alan firma, mahkeme süreci devam etmesine rağmen arazilere girerek ağaçları sökmeye başladı.

Hatay'da acele kamulaştırmaya karşı açılan dava süresiz ertelendi
Arazileri kamulaştırılanlardan Ahmet ve Semir Turunç. (Fotoğraf: Abir Naeseh Bilgin) | Hatay’da acele kamulaştırmaya karşı açılan dava süresiz ertelendi

Ağaçları sökerken tarım malzemelerini ezdiler

Arazisi 10 dönüm olan Ahmet Turunç, Kasım 2024’te kendisine gelen “resen el koyma” mesajının ardından tapuya koştuğunu, kararın Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından alındığını öğrendiğini aktardı. Davasını açan Turunç, 15 Nisan sabahı iş makinalarının arazisine girip ağaçlarını söktüğünü anlattı.

Turunç, “’Mahkeme var’ dedim ama dinlemediler. Bana mahkemenin bittiğini söylediler. Oysa böyle bir karar yok. Eşyalarımızı ve malzemelerimizi toplamak için bile süre vermediler. Tarlamda 2 milyon liralık damlama boruları vardı. Hepsini ezip geçtiler. Kayısıları 20 gün sonra toplamaya başlayacaktık. Yıllık 10 ton kayısı çıkarıyordum. Hepsi telef oldu. Üç çocuğum var ve başka gelir kaynağım yok. 55 yaşındayım, başka ne iş yapabilirim ki?” dedi.

Turunç ayrıca verilen kamulaştırma bedeliyle Samandağ merkezinde kayda değer bir mülk alınamadığını vurguladı.

Hatay'da acele kamulaştırmaya karşı açılan dava süresiz ertelendi
Ağaçları keserken boruları ezdiler. (Fotoğraf: Abir Naeseh Bilgin) | Hatay’da acele kamulaştırmaya karşı açılan dava süresiz ertelendi

Avukat: “Telafisi olmayan zarar oluştu”

Davacıların avukatı Cuma Irmak, davalardan birinin süresiz olarak ertelendiğini, diğerlerinin ise 21 Mayıs’ta görüleceğini söyledi. Irmak, “30 yıllık ağaçlar söküldü. Hıdırbey bölgesinde 200 bine yakın narenciye ağacı vardı. Bu kamulaştırmalar yüzünden 100 bine yakını söküldü” dedi.

Hatay'da acele kamulaştırmaya karşı açılan dava süresiz ertelendi
Yerinden sökülmüş kayısı ağacı. (Fotoğraf: Abir Naeseh Bilgin) 

“Tarım arazileri yerine hazine arazileri kullanılmalıydı”

Semir Turunç da 9 dönümlük arazisi kamulaştırılan yurttaşlardan biri. TOKİ konutlarının yapıldığı bölgede hazine arazisinin de bulunduğunu ve tapulu tarım arazilerinin bu alanlara bitişik olduğu için kamulaştırıldığını söyledi.

Avukat Irmak da bu görüşü destekliyor: “Samandağ’da kalıcı konut ihtiyacı olan 42 mahalle var ve hepsinin çevresinde hazine arazileri mevcut. Mahalle bazlı projeler yapılabilirdi ama bakanlık konutları tek bir alana sıkıştırmayı tercih etti. Bu karar, ihaleci firmaların maliyetini azaltmayı amaçlıyor. Kamulaştırılan bölge deniz manzaralı ve değerli. Bu bir rant operasyonudur.”

Kamulaştırılan alanın manzarası. (Fotoğraf: Abir Naeseh Bilgin) 

Kolluk kuvvetleri, çiftçilere müdahale etti

Semir Turunç, proje aylar önce yakınlardaki hazine arazisinde başladığında tapulu arazilerinin durumunu öğrenmek için birçok kuruma başvurduğunu ancak hiçbirinden bilgi alamadığını söyledi. Turunç, “En son İlçe Tarım Müdürlüğü’ne gittim. Yine hiçbir bilgi verilmedi. Ne var ki oradan çıkar çıkmaz, o esnada arazimde ağaç sayımı yapıldığını öğrendim. Bu nasıl bir şeffafsızlık, bu nasıl bir gizlilik! Bizi neden kandırıyorlar? Bu nasıl bir belirsizlik!” diye konuştu.

Turunç, acele kamulaştırma kararından en az 50 ailenin etkilendiğini, bu ailelerin 30’unun başka gelir kaynağı olmayan çiftçiler olduğunu vurguladı.

“Oğlumun eli kırıldı, para değil tarlamı istiyorum”

Olay yerinde jandarma müdahalesiyle oğlu yaralanan Fatma Soy, 15 Nisan sabahını “dehşet günü” olarak tanımladı. Soy, “Sabah saat 7 civarıydı. Eşimle birlikte tarlada ağaçları suluyorduk. Bir anda jandarma ekipleri geldi, çevreyi sarmaya başladılar. Yandaki şantiyeden çıkan kepçeler tarlalara daldı. Bizim tarlaya gelince direndik ama jandarma bizi sürükleyerek dışarı çıkardı. Dört-beş polis oğlumun etrafını sardı. Oğlum yardım çığlıkları atıyordu. Zar zor ellerinden kurtardım. Müdahale sırasında oğlumun eli kırıldı” dedi.

Soy, diğer komşuları gibi para talebinde bulunmadığını belirtti: “Parasını almasınlar, bize tarlamızı bıraksınlar.”

50 yaşındaki Fatma Soy, geçim sıkıntısı nedeniyle çalışmak zorunda olduğunu, ancak çiftçilik dışında bir iş yapamadığını söyledi. “Ben hayatımı bu tarlaya verdim. Aklına gelebilecek her türlü meyve ağacı var içinde. Suyunu, dalgıcını, elektriğini ayarlamak için çok uğraştık, çok masraf yaptık” diye ekledi.

Fatma Soy ve arkasında ağaçları sökülmüş tarlası. (Fotoğraf: Abir Naeseh Bilgin) 

“Yolu ellerimizle açtık, şimdi elimizden alıyorlar”

Üç çocuk babası Nazım Soy’un 13 dönümlük arazisi de acele kamulaştırıldı. Soy, “Yurtdışında yıllarca çalışıp bu tarlayı aldım. Aldığımda yolu bile yoktu. Komşularımla birlikte taşları ellerimizle taşıyarak yol yaptık. Her şey para mı?” diye tepki gösterdi.

Kamulaştırma kararının 2025 başlarında alındığı, toplamda 200 dönümlük tarım arazisinin TOKİ’nin 11 etaplık afet konutu ve ticaret merkezi projesi kapsamında el konulduğu belirtildi.

Nazım Soy’un sökülmüş ağaçları. (Fotoğraf: Abir Naeseh Bilgin) 

İklim Adaleti Koalisyonu’ndan açıklama 

İklim Adaleti Koalisyonu, Samandağ’daki kamulaştırma kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kararı “mülkiyet gaspı ve doğa katliamı” olarak nitelendiren koalisyon, Hatay’ın Dikmece ve Serinyol mahallelerinde de benzer uygulamaların hayata geçirildiğini vurguladı.

Açıklamada, Hazine arazileri yerine tarım arazilerinin TOKİ projelerine dahil edilmesi eleştirildi.

Koalisyon, kamulaştırma kararının yalnızca Samandağ’ı değil, Türkiye’nin tek Ermeni köyü olan Vakıflıköy’ün yanı sıra Hıdırbey, Kurtderesi ve Mağaracık köylerini de etkilediğini belirtti. 11 etaplı TOKİ afet konutu ve ticaret merkezi projesi kapsamında yaklaşık 200 dönümlük tarım arazisinin kamulaştırıldığını duyurdu.

Barınma ihtiyacının karşılanmasının önemine dikkat çeken Koalisyon, yeniden yapılanma sürecinde halkın geçim kaynaklarının yok edilmemesi gerektiğini ifade etti.

Açıklamada şöyle denildi:

“Bu açık bir mülkiyet gaspıdır ve halkın geçim kaynaklarına yönelik bir saldırıdır. Tapulu arazilerini savunmaya çalışan yurttaşlara yönelik kolluk kuvvetlerinin müdahalesi ise bu hukuksuzluğa ortak olmaktır.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.