Can Atalay’dan Devlet Bahçeli’nin “Konu kapandı” açıklamasına yanıt: “Kapandı mı, yoksa Meclis’i de içine alarak daha devasa bir boyuta mı taşındı?”

Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunan ve Anayasa Mahkemesi’nin “yok hükmünde” dediği kararla milletvekilliği düşürülen Can Atalay, muhalefetin verdiği TBMM’de genel görüşme talebinin reddedilmesi sonrası yaptığı açıklamada “Can Atalay konusu tamamen kapanmıştır” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yanıt verdi. “Can Atalay olayı kapandı mı, yoksa Meclis’i de içine alarak daha devasa bir boyuta mı taşındı?” diye soran Atalay, “Bitirilmek için aylardır uğraşılan ‘Olay’ her aşamada hukuku, adaleti, kurumları ve en sonunda Meclis’i içine alarak, tüketerek, kirleterek ve genişleyerek devam ediyor” dedi.

Gezi Parkı davası kapsamında tutuklu bulunan ve Anayasa Mahkemesi’nin “yok hükmünde” dediği kararla milletvekilliği düşürülen Can Atalay, muhalefetin verdiği TBMM’de genel görüşme talebinin reddedilmesi sonrası yaptığı açıklamada “Can Atalay konusu tamamen kapanmıştır” diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yanıt verdi. CHP’nin Meclis’i yeniden olağanüstü toplantıya çağırmasının bir fırsat olduğunu belirtti. Atalay, “Anayasa’nın korunması ve uygulanması için yemin eden, birinci derece sorumlu olan Meclis, kendisi Anayasa’yı çiğneyerek varlığını sürdüremez” dedi. 

Can Atalay, açıklamasında şunları kaydetti:

“Konu ismim ile anılsa da özünde Anayasa’ya, yasalara, hukuka, hakka ve adalete sahip çıkma mücadelesini veren, keyfiliğe karşı duran, hakkımdaki uygulamanın yarattığı ve daha da yaratacağı vahim sonuçların farkında olarak eylemde bulunan, çaba gösteren, savunan, destekleyen, dayanışan, şiddete boyun eğmeyen herkese, milletvekillerine, partilere teşekkür ediyorum.

Çabalarınız ülkemizin bugünü ve geleceği bakımından çok kıymetli.

Mevcut duruma bir bakalım: ‘Can Atalay Olayı kapandı mı?’ yoksa Meclis’i de içine alarak daha devasa bir boyuta mı taşındı?

Bitirilmek için aylardır uğraşılan ‘Olay’ her aşamada hukuku, adaleti, kurumları ve en sonunda Meclis’i nasıl içine alarak, tüketerek, kirleterek ve genişleyerek devam ediyor.

Bu süreç hukukun açık emri yerine getirildiği zaman ancak durabilir. Can Atalay’ı bir süre daha hapiste tutmanın derdinde ve çabasında olanlar bile yol açtıkları tahribatı görüyorlar. Can Atalay’ı hapiste tutmayı başarabilmek konunun en önemsiz detayı. Ancak ne var ki Anayasa’ya uymak, hukuka bağlılık basit bir işleme, Can Atalay’ın milletvekili listesine yeniden yazılmasına gelip düğümlendiği için etrafından dolaşılamıyor, bastırıldıkça daha zorlayıcı biçimde ortaya çıkıyor. Anayasa’nın çiğnendiği yerde, çiğneyen her kurumun kendi meşruiyetini tartışmaya açtığı bir yerde artık olay Can Atalay Olayı’nı kat ve kat aşmış bir hal alıyor. ‘Bitti’ denilenin, bitmesi için her türlü usul, erkan, kurum kimliği, yasa, Anayasa’yı ayaklar altına almanın sonuç getirmediği, olay’ın dönüp dolaşıp tekrar tekrar önlerine geldiğini/geleceğini artık herkes görüyor.

Meclis’in yeniden toplantıya çağrılması yeni bir fırsattır. ‘Olay’ zaten kaçınılmaz olarak Meclis yeniden açıldığında her gün baş gündem olacaktır. Çünkü Anayasa’nın korunması ve uygulanması için yemin eden, birinci derece sorumlu olan Meclis, kendisi Anayasa’yı çiğneyerek varlığını sürdüremez. Bu durumun görüleceğini, söyleyenin de çok iyi bildiği hukuken dayanaksız gerekçelerin arkasına sığınılmadan adım atılmasını umuyorum.

Anayasa Mahkemesi Kararı basit bir işlem gerektiriyor. Sorumluluk ve çözüm Meclis Başkanı’ndadır. Milletvekilleri listesine adım yazılacak, eğer gerekli görülüyorsa karar Meclis kürsüsünden okunacak. Bütün işlem bu basitliktedir.

‘Can Atalay Olayı’nda, Anayasa hukuk mu geçerli olacak keyfilik mi baskın gelecek mücadelesinin odaklandığı bilinciyle davranan, yeniden toplantı çağrısı için çaba gösteren bütün milletvekili arkadaşlarıma teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.”

“Cumhur İttifakı’nın kurucularından AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi olmadan da gereğini yapmış”

Bahçeli, AKP İzmir Milletvekili Alpay Özalan’ın TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık’a yönelik saldırısıyla hatırlanan Genel Kurul toplantısı hakkında, “Cumhur İttifakı’nın kurucularından AK Parti, Milliyetçi Hareket Partisi olmadan da gereğini yapmış, takdire şayan bir duruşla haksızlığa, hukuksuzluğa ve eşkıyalığa müsaade etmemiştir. Küçük ortak nerede diyenler ağızlarının payını almış, biz olmadan da milletimizin beklentisine müzahir bir karar alınmıştır. Bunun yanı sıra dünkü oylama Türkiye’nin birinci partisi olarak AK Parti’yi tekraren işaret ve teyit etmiştir” demişti.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.